Keyifli okumalar
DEMİR ATAHAN
Derin uyumuşum bir kadın sesi kulağıma geliyordu. Çok tanıdıktı. "Demir.. Demir.." diyerek sesleniyor. Ama ben hareket edemiyorum. Yine aynı şekilde sesleniyor sanki bu sefer öfkeli çıkmıştı. "Demir.. Kalk hadi kalk." dediğinde bu sesin nereden geldiğini anlamaya çalışıyordum. Sabır çekerek, "Allah'ım sanki kış uykusuna yattı." diyerek bağırdı. Onun sesi yakından geliyordu. "Kalk be adam açım." dediğinde ağlama sesiyle yataktan kalkıp ışığı açarken o sesin Maya'nın olduğunu anladım.
Bana öfkeyle bakmıştı. "Kalkmasaydın paşam rahatsız ettim." dediğinde gözlerini silmişti. "Güzelim rüyamda biri sesleniyor sandım." dedim. Ama keşke demez olaydım. "Kim sesleniyor sana benden başka." diyerek bağırdı. Saate baktım. Bu saatte herkes uykuda olduğu için onu susturmaya çalıştım.
"Karıcığım sakin ol bağırma." dediğimde bana bakıyordu. Gözleri saate kaydığında elimi çekerken, "Acıktım." dediğinde derin bir nefes çektim. Gece mesaisi şimdiden başlıyordu. Elinden tutup kaldırıp odadan çıktığımda derin bir nefes almıştım. Bizim her gece mutfağa gidip yemek yememiz yetmiyordu. Çünkü Hanımefendi beni de alıştırdı. Mutfağa gidip dolaptan yiyecekleri çıkarıp ısıtırken gürültü yapmamaya özen gösterdim.
"Senin bu aşerme ve acıkmaların ne zaman bitecek?" diyerek sorduğumda cevap vermedi. Arkama baktığımda koca kavanozu önüne almış yiyeceği anda önünden aldım. Bana baktığında, "Neden alıyorsun?" diyerek sordu. "Hayatım alerjin var?" dedim. Gözleri dolarken, "Benim çileğe alerjim olduğunu hatırlıyorsun." dedi.
"Ben seninle ilgili hiçbir şeyi unutmadım." dedim. Isıttığım yemeği tabağa koyup yemesi için ekmek verdim. Biz böyle yemeğe dalmıştık ki Ateş'in geldiğini bile fark etmedim. "Abi" dediğinde ona bakıyordum. Gözlerim üstüne kaydığında pijaması ıslanmıştı. "Paşam." diyerek yanına giderken başını eğmişti.
"Yatağım ıslandı." dediğinde gözyaşları akmıştı. Maya'nın bakışları bize dönerken yanına gelip, "Bir şey olmaz bizimle uyursun." dediğinde gözleri bana bakınca, "Evet hadi üstünü değiştirelim." diyerek odasına götürdüm. Dolaptan temiz kıyafet çıkarınca o da üstünü çıkarmaya çalışıyordu. Sırtındaki yaraları görünce şaşkınca bakıyordum. Kemer izi yanık izleri ve iğne izleri vardı.
"Abi bunu çıkaramadım." dediğinde üstünü çıkarıp yenileri giymeden önce duşa sokup yıkadım. "Ateş sana bunu kim yaptı?" diyerek sorunca korkuyla bakıyordu. "Abi söylersem annemi öldürür." dedi. Derin bir nefes alırken, "Korkma ben varım kimse dokunamaz." dediğinde gözleri doldu. "O adam senden çok korkuyor." dediğinde gözlerimi kısarak bakıyordum.
"Kim olduğunu söyle bana kim?" diyerek sorduğumda, "Affan." dediğinde gözlerim şaşkınca bakıyordu. O adam benim hayatımı cehenneme çeviren adam mıydı? Yaşadıklarım gözümün önünde canlandı. "Bana dokunma dedim bağırdım ama sürekli kötü şeyler yapıyordu." dediğinde ona sıkıca sarılıp, "Bundan sonra yanındayım." dedim.
Duştan sonra üstünü giydirip Maya'nın yanına gönderdim. Odadan çıkarken kedi sesi geliyordu. "Miyav miyav" diyerek ağlıyordu. Ateş'in bahçede bulduğu yavru kediydi. Onu kucağıma alıp odaya götürüp yanına koydum. Maya'nın bakışları bana dönerken bir şey olduğunu hemen anlamıştı. Derin bir nefes aldığımda, "çalışma odasına olacağım." dedim.
Başını salladığında odadan çıkarken telefonu elime aldım. Kerimi arayıp açmasını bekledim. Kim bilir yine hangi delikte kalmıştı. Uzun çalan telefon sonra açılırken çalışma odasına girmiştim. "Lan nerdesin yine?" diyerek sorunca kadın sesini duyunca telefonu kapattım. Kadın sesimi duyarsa benimle iletişim kurmaya çalışırsa karım beni keserdi.
Telefonun çalmasıyla arayana baktım. Kulağıma götürüp, "Kerim her hangi delikteysen çık." diyerek bağırdığımda yine kadın çıkmıştı. "Bağırma hayvan herif sen kim oluyorsun?" diyerek bağırdı. Derin bir nefes aldığımda, "Kim oluyorum öyle mi? Ben Demir Atahan." dediğimde sesi kesildi.
"Şimdi yanındaki adamı hemen kaldırıp beni aramasını söyle." diyerek telefonu kapatırken yarın ki toplantı için çalışmaya başladım. Yarım saatin sonunda telefon bir kere daha çalmaya başladı. Alıp kulağıma koyarken Kerim cevap vermişti. "Patron." dediğinde gözlerimi kapatıp tekrar açtım.
"Ulan soysuz nerdesin?" diyerek sorunca mahcup şekilde, "Patron şimdi nasıl?" diyerek kekeleme yapmıştı. "Her neyse işim düştü sana." dedim. Derin bir nefes alırken, "Affan itini bulacaksın bana." dediğinde, "Hemen bulurum." dediğinde telefonu kapattı. Telefonu aniden kapatınca şaşkınca bakıyordum. "Ulan Kerim ulan hırbo." dedim.
Saate baktığımda sabah olmuştu. Koltuğa uzanıp gözlerimi kapatırken odama girenler olmuştu. Yanağıma öpücük kondurana bakıyordum. "Maya" diyerek ayağa kalktığımda, "Hayatım boynun tutulacak." dedi. Derin bir nefes alırken gözlerim doldu. Onun bana endişeyle bakıyordu. "Hayatım bir sorun var." dediğinde başımı salladım.
"Ateş'in sırtında yaralar var." dediğim anda gözleri bana dönmüştü. "Ne yarası?" diyerek sordu. "Sigara yanığı kemer iğne." demiştim ki kapıdan içeri giren Ateş'in bakışları beni bulmuştu. "Abi acıktım ben." dediğinde elinden tutarken salona geçtim. Annem yine masayı döktürmüştü.
Bakışları bana dönerken konuşmamam için işaret vermişti. Kahvaltıya geçerken Maya sanki aç kalmıştı. Tabağını doldurup yerken ona şaşkınca bakıyordum. Gözleri bana bakınca," Hamileyim acıkıyorum." dediğinde başımı salladım. Telefonuma gelen mesajla evden çıkarken kimseye tek kelime bile etmedim.
Bana ve kardeşime zarar vermenin bedelini ödeme zamanın geldi. Belanın biri bitip diğeri başlıyordu. Affan güya babamın kardeşiydi. Baba yarısı diyorlardı. Babama olan öfkesi ve kini yüzünden hayatımı cehenneme çevirmişti. Haldun babanın yardımıyla kurtulmuştum. Ormandaki depoda durunca araçtan indiğim gibi bana tuhaf bir şekilde bakan Kerim'in karşısına geçtim.
"Seninle sonra görüşeceğiz." dediğimde başını salladığında içeri girdim. Affan bana öfkeyle bakmıştı. "Oo kimleri görüyorum?" diyerek alayla konuştu. Gözlerinde hala kin ve nefret vardı. Neyin nefretiydi. "Sevgili amcacım nasılsın bakıyorum da hala gebermedin." dediğimde bana öyle bir bakış attı ki insanın içini yakabilirdi. "Demir beni öldüremezsin." dedi.
"Öyle mi? Bence beni çok hafife alıyorsun." dediğimde saçından tutup çekerken, "Ateş'e yaptığın eziyet için sana yapacaklarım haddi hesabı yok." diyerek bırakırken sinirime hakim olmaya çalışıyordum. Arkamda iğrenç bir kahkahayı atmıştı. "Tıpkı baban gibisin huyunu almışsın." dedi. Derin bir nefes alırken ona dönerken, "Evet ben onun oğluyum anneme ettiğin işkencenin bedelini ağır ödeyeceksin." dedim.
Ateş'e bıraktığım kızgın şişleri alıp sırtına bastırdım. Onun bağırmasıyla daha çok bastırdığım da gözlerinden yaş gelmeye başladı. "O küçücük çocuk ağlarken nasıl acımadıysan bende acımayacağım." dediğimde bu sefer de iğneleri alıp etine batırdım. Daha çok bağırıyordu. Boğazını sıkarak, "Senin nefesini keserim çocuğa acımadın? Benden merhamet bekleme sakın." diyerek bağırdım.
"Yakasından tutup varilin yanına götürdüğümde korkuyla bakıyordu." Bak senin sonun böyle olacak "dediğinde gözleri dehşete düşmüştü." Demir.. Sakın.. "diyerek bağırdığında," Neden sen beni oraya atmıyor muydun? Senin yüzünden komalık olmadım mı? Bana ettiklerin yanına kalacak mı? "diyerek sorunca," Babanı hiç sevmediğim için yaptım. Çünkü ailenin içinde sevilen hep oydu. Beni seven olmadı. "dedi.
Korkudan dökülmeye başladı. Sırf babama olan kıskançlık yüzünden bu kötülüğü reva görmüştü." Sen.. "dedi. Bakışlarım ona dönerken," Seni kendime benzetmek için uğraştım ama. "dediğinde gözleri bana bakınca," Haldun herşeyi bozdu seni yanına alıp götürdü. "dediğinde gözleri sinsice bakıyordu.
" Sen onun kızına aşık oldun. Bir aile kurdun ama onların da selası okunacak "dediğinde gözlerimi kapatıp tekrar açtığımda," Sen gerçekten adi şerefsizin önde gidenisin. "diyerek yakasından tutup kuyuyu gösterdim.
" Akrep dostların seni çok özledi. "diyerek kuyuya atmıştım. Kapağı üstüne kapatırken öyle bir bağırdı ki kuyuda sesi yankılandı. Bir müddet böyle devam ederken sesi kesilmişti. Depodan çıkarken Kerim karşımda duruyordu.
" Kerim kaybol git. "diyerek bağırdığımda başını salladı. Araçta yedek kıyafet alıp üstümü değiştirip araca binerken derin bir nefes almıştım ki Kerim benim kolumdan tutup," Patron tuzak "diyerek bağırdı. Ne olduğunu anlamadım ama kesin yine bir şey olacaktı. Aniden arabanın havaya uçmasıyla hepimiz bir tarafa doğru uçmuştuk şerefsiz tuzak kurmuştu..
Boom
Ayağa kalkmaya çalıştığımda hareket edemez olmuştum. Kulağıma bir araç sesi geliyordu. Hızlıca araçtan inen Maya korku ve gözyaşları içinde koşmaya başladı. "Demir... Demir.." diyerek bağırdı. Onun sesini duyuyorum ama cevap verecek takatim yoktu. "Aşkım cevap ver.." diyordu.
"Demir oğlum dayan.." diyerek yanıma gelen adamın sesiyle gözlerim kapanıyordu. "Baba" diyebildim. Maya'nın gözyaşları akarken ona gidip sarılamadım. Kulağıma fısıltılar gelmeye başladı. Siren sesiyle gözlerim kapanmaya başladığında Maya yanıma geldi. "Burdayım hayatım iyi olacaksın." diyerek ağladığında, "Gitme.. Ne olur bırakıp gitme." diyordu. Elimi yanağına koyup cevap vermek istedim.
"Beni.. Bizi bırakıp gitmek kolay mı? Lütfen yapma."
Bedenimin acıyla sızladığını hissettim. Nefesim kesiliyordu. Ağzımda acımsı bir tat oluşuyordu. Gözlerim kararıyordu. Elim düşerken Maya'nın acı feryatları kulağıma geliyordu.
"Hayır... Hayır... Demirrrr.."
Bölüm sonu...