Sürü doktoru, yere düştüğü yerden yavaş yavaş doğrulmaya başladı. Yüzündeki acı ifadesi her şeyi anlatıyordu; derin nefesler alarak, yaralarına aldırmadan yeniden dengesini bulmaya çalışıyordu. Canının acısını belli etse de, kendini bir an bile düşünmeden Eylül’e doğru yürümeye devam etti. İçimdeki Lycan ise hâlâ ona karşı hırlıyordu; onu potansiyel bir tehdit olarak algıladığından geri çekilmek istemiyordu. Fakat tüm gücümü toplayıp onu zorlukla bastırdım, dişlerimi sıkarak insan formuma döndüm ve kararlı adımlarla doktorun yanına gittim. Elimi doktorun omzuna koyarak hafifçe sıktım. Bir anlığına göz göze geldik; doktor bakışlarıyla, bende hissettiği yoğun duyguları okumaya çalışıyordu. Ona bir sorun olmadığını anlatmak için başımı hafifçe aşağı yukarı sallayıp gözlerimi kapattım. Bu küç

