Şifacı Eylül’e yardım etmek için elimden gelen her şeyi yaparken gözlerimi bir an olsun ondan ayırmadım. Onun her hareketini, her nefes alışını dikkatle izliyordum; çünkü içimde tarif edilemez bir suçluluk hissi vardı. Dışarıdan bakan biri beni soğukkanlı ve sert biri olarak görebilirdi, ancak içimde kopan fırtınalar beni içten içe tüketiyordu. Pişmanlık… Bu duygu tüm benliğimi ele geçirmişti. En başından beri hatalıydım; yanlış adımlar atmış, yanlış kararlar vermiştim. Eğer zamanı geri alabilme şansım olsaydı, her şeyi farklı yapardım. Ama artık telafi etme şansı bulmuşken, bu sefer doğru olanı yapmaya kararlıydım. Eylül’ün yaralarını iyileştirmesine yardım edebilirsem, belki içimdeki yük biraz hafiflerdi. Belki onun için bir şeyler yapabilmek, en azından biraz huzur bulmama olanak tanırd

