Celladına Aşık

♡13.bölüm♡

***

"Ne yani Dalga sana not bırakıp gitti ve sende buna izin mi verdin kardeşim?"

Pusat bunu diyen Berk'e karışılık, sakince başını sallayarak onayladı.

"Peki Dalga Tuğra'yı öldürüp hapse girerse, intikamını parmaklıklar ardından mı alacaksın?"

Pusat tam cevap vereceği sırada, Oğuz bahçede oturan adamların yanına elindeki bilgisayarla gelirken, telaşlı sesiyle konuştu.

"Pusat, bu bilgisayara takılı olan falsh bellek nerde?!"

"Bilmiyorum kardeşim, hiç dokunmadım."

Ali aklına gelen düşünceyle, gözleri irileşti.

"Dalga götürmüş olabilir."

Tüm adamların içinde telaş yer edinirken, Oğuz sinirle bilgisayarı yere fırlatı.

"Lan bizim tüm bilgilerimiz onun içinde.!"

"Dalga o belleği polislere teslim ederse biz bittik!" Diyen Berk ayağa kalkarak volta atarken, Pusat'da ayağa kalktı.

"Dalga'yı önce bulalım beyler." Dediğinde, hepsi birlikte evden çıktı.

"Pusat belleği sana emanet edip, evden çıktık, hadi bizim sırları geçtim, Öykü'ye ait tüm bilgiler de o bellekte. Dalga görürse eğer sen tam bitersin."

Arka koltukta oturmuş, yakınan Ali'ye, Pusat dikiz aynasında baktı.

"Ağzını hayırlı aç şom ağızlı. Olmayacak öyle bir şey."

Dalga'nın evinin sokağına girdiklerinde, polis arabalarını görünce Pusat, arabasını kenara çekerek uzaktan olan biteni izlediler.

***

●Dalga'nın dilinden●

"Seni tabiki öldürmeyeceğim baba!"

Tuğra şu anki durumunu hiç garipsemden, bana sadece gülüyordu ve bu zoruma gidiyor.

"Annemi öldürüp, beni ortada bırakmak çok mu hoşuna gitti?"

"Benim kızım asla ortada kalmaz."

Sinirle gözlerimi yumdum.

Bana hala yüzsüz yüzsüz kızım diyor.

"Ben senin kızın değilim. Annemi öldürmeseydin eğer ve sadece senin kızın olmadığımı bilseydim, yemin ederim ki senden vazgeçmezdim."

Bıçağı daha çok boğazına dayadım.

"Ama sen o iğrenç parmaklarınla anneme dokunup, canını yaktın. Ben de seni bin beter yapmak için burdayım."

"Beni öldüremiyorsun bile. Bu sözler çok iddialı değil mi?"

Küçümser sesine karışılık, kısık kısık güldüm.

"Haklısın çok iddalı."

Gelen siren sesleriyle, Tuğra endişeli gözlerini cama çevirdi.

"Beni şikayet mi ettin?"

"Aynen öyle yaptım." Diyerek içeri giren polisler ile Tuğra'yı salarak, geri çekilip elimdeki bıçağı hızla belime bağlı olan kılıfına soktum.

Polisler Tuğra'yı tutukları gibi ters çevirip kelepçelediklerinde, dışarı çıktım.

Yolun kenarında duran moturuma yaslanarak olan bitenleri izlerken, istemsice gözlerim doldu.

Buraya Tuğra'yı öldürmeye gelmiştim ama yapamadım, korktum.

Bu yaşıma kadar büyütüp, babalık yapan bu adamı öldüremedim. Polislere o görüntüleri vermiştim, Tuğra ile buluşacağımı da biliyorlardı.

Ve aslında ben Tuğra'yı öldürebilseydim eğer suç üstü beni yakalayacaklardı, bende hapiste bunun bedelini ödeyecektim ama işte öldürmeyi beceremedim. Ceza evine gittiğinde zaten ölmekten bin beter olur diye düşündüm.

Tuğra, polis arabasına bindirilceyene kadar bakışlarını üzerimden çekmemişti.

Yanağımdan arasıca bir yaş süzüldü.

Üzülüyorum, inkar edemem.

Arabalar yanımdan tek tek geçerken sokak bomboş kaldı. Baktığım yerin aksine baktığımda, görüş alanıma giren tanıdık yüzlerle kaşlarımı çattım. Onlar neden burdaydı?

Pusat'ın yanıma geldiğinde, direk sarıldı.

"Benden kolay kolay kurtulamasın." Diye kulağıma fısıldadığında, kollarımı hiç düşünmeden ona sararak ağladım zaten ağlamak için yer arıyordum.

"Ben onu öldüremedim."

Titreyen sesime karışılık, nazikçe saçlarımı okşadı.

"Adalet yerini bulacak güzelim. Sen doğru olanı yaptın."

Kollarını benden çekerek, yüzümü avuçlayıp, baş parmağıyla nazikçe göz yaşlarımı sildi.

"Gidelim." Diyerek, hiç sormadan moturumun anahtarını cebimden çıkarıp, Ali'ye verdi.

"Ali senin motorunu getirir."

Beni peşinden çekiştirip, kendi arabasına bindirdi.

O, Oğuz ve Berk'de hemen ardımdan bindiler. Yola sessizce koyulurken, derin bir nefes alarak, elime bulaşan kana baktım.

"Torpidoda ıslak mendil var."

Önce Pusat'a sonra söylediği yere bakarak, torpidodan ıslak mendili çıkarıp, ellerimi sildim.

Pusat'ın tutuğu vitese bakarken, takılı olan kadın tokası ilgimi çekti.

"Kimin?" Dediğimde, gösterdiğim yere bakarken, bir anda yüz ifadesi değişti.

"Annemin."

Gözlerimi kısmış onu izlerken,

"Takabilir miyim?" Diye sordum.

Cevabını merak ediyorum.

Yolla bakan bakışları kararsız olsada, tok sesiyle,

"Tak." Dedi.

Tokayı almam için elini vitesten kaldırdığında hemen çıkarıp, beni rahatsız eden saçlarıma bağladım.

Pusat'ın evine vardığımızda, aşağı indim. Ben neden dönüp dolaşıp yine bu eve geldim?

Pusat önden, biz arkasından eve girdik. Salonda otururken, Berk gelip yanıma oturdu.

"Dalga o falsh belleğe ne yaptın?"

"Kaldığım otel odasında."

Anlamadığım bir şekilde şaşırdılar.

"Tuğra'yı hangi delilerle yakalatırdın o zaman?"

"O bellekteki videoları telefonuma aktardım. Falsh bellek size ait olduğu için özeldir diye o riske girmedim."

Birden Berk bana sarıldı.

"Sen cansın! Evet o falsh bellekte çok önemli belgeler vardı."

"Kusura bakmayın öfkeyle alıp götürdüm. Gittiğimde size veririm."

Mahçup sesimle konuştuğumda, o sadece sevinçle başını salladı.

"Olur olur."

Susayınca mutfağa giderek su alıp içerken, Pusat içeri girdi.

Yanıma adımladığında, beklemediğim bir anda saçımdaki tokayı tutuğu gibi çekince, saçlarım havada savrulup özgürlüğe kavuşmuştu.

"Napıyorsun?!" Dedim şaşkın ama sinirli sesimle.

"Böyle daha güzelsin."

Göz kırpıp, mutfaktan çıktı.

Tokayıda kendisiyle götürmüştü.

Eminim ki o tokanın onda manevi bir değeri var ama şu anda tokayı kafama takamayacak kadar büyük dertlerim var. Bardağı makinaya koyup salona geri dönüp, oturdum.

"Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun Dalga?"

Ali'ye bakıp, iç çektim.

"Bilmiyorum ama yalansız dolansız yeni bir hayat kuracağım."

"Bunu duyduğuma sevindim."

Tebessüm ederek, başımı eydim.

"O yalansız dolansız hayatında bana daha doğrusu bize yer var mı Asi kız?"

Ciddi sesiyle konuşan Pusat'a gözlerimi çevirdiğimde, çatmış olduğu kaşlarıyla benden cevap bekliyordu.

Cevabını henüz bilmediğim soruyu nasıl cevaplayabilirim ki?

Pusat'ı hayatıma alsam bile hangi sıfatla alacağım?

Bunu geçtim, en önemlisi ona bu anlamdıramadığım hissleri beslerken, onu yanımda tutmam iyi mi olur yoksa kötü mü?

Bu tehlikeli adamların içinde kalmak, hayatım ne kadar iyi etkileyebilir ki?

Bu soruların tek bir cevabı dahi yoktu.

Ya deneyip göreceğim yada kabul etmeyip, tek başıma cevapsız bu sorularla beraber yoluma devam edeceğim...