GERÇEK AŞK

1069 Words
Fleming malikhanesi / -Sharon sana inanmıyorum bu kadar büyük bir şey olacağını söylememiştin ? Büyükannem bu kadar kalabalık partilerden hoşlanmaz bilmiyor musun ?  -Abi lütfen sen karışma bu büyükannem adına verilen bir davet tabiki de üç beş kişi olmasını beklemiyordun değil mi ? Ayrıca listeyi büyükannem hazırladı. -bir gün gerçekten beni çıldırtacaksın sevgili kardeşim. Bu kadar erkeğin evimizde ne işi olduğunu bilmiyorum bile sen güzelliğinin farkında olmayabilirsin ama ben kapımda seninle çıkmak için izin isteyecek bir kuyruk bulmak istemiyorum. Büyükannemin amacını da anlamış değilim.  Sharon gülümseyerek abisinin yanağına ufak bir öpücük kondurdu ve hazırlanmak üzere üst katta bulunan odasına doğru yol aldı. Hizmetçi kız elinde tuttuğu elbiseyi sharon'a doğru uzattı ve elbiseyi giymesine yardımcı oldu. Saçlarını yapmak üzere aynalı masanın karşısına oturan Sharon, kızın saçlarını taramasına izin verdi. -Leydim çok güzel görünüyorsunuz bu elbisenin içinde bütün gece erkeklerin gözü üzerinizde olacak. Sizin yanınızda bizim gibilerin hiç bir şansı yok . -Mary lütfen abartma, o kadar güzel olduğumu düşünmüyorum üstelik sen de çok güzelsin kendine haksızlık etme lütfen . -Leydim utandırıyorsunuz, ben hemen saçlarınızı yapayım geç kalmadan aşağıya inin yoksa abiniz sinir krizine girer mazallah. Sharon gülümsemeden edemedi yine de ciddi olmaya çalışarak  -senin gibi bir kıza böyle sözler yakışmıyor mary ....diyerek ufak bir uyarıda bulundu. -özür dilerim leydim..bir daha tekrarlanmayacak. Sharonun küçüklüğünden beri yanında bulunan mary tabikide leydisine alınmamıştı.  Aynada son kez yansımasına bakan sharon gerçekten güzel göründüğünü düşünerek ayağa kalktı ve Marynin ellerini tutarak ,  -bana şans dile mary aşağıda bir sürü Lord olacak, büyükannem birşeyler peşinde ama ben aşık olacağım adamı kendim seçmek istiyorum.  -siz hiç endişelenmeyin leydim büyükanneniz sizi istemediğiniz birisiyle tabiki de evlendirmez. İçiniz rahat olsun o sizin aşk evliliği yapmanızdan yana. -umarım mary... Elbisesinin eteklerini son kez düzeltti ve şimdi aşağı inmek için hazırdı. Abisinin yakın arkadaşı olan viola ile tekrardan tanışmış olan Sharon dük ve düşesin aşkı karşısında heyecanlanmış ve onlara imrenmeden edememişti. Küçüklüğünden violayı anımsıyordu ama uzun zaman geçtiği için tekrar tanışmışlar gibi hissetmişti ikiside. -Ne kadar güzelleşmişsin Sharon. En son gördüğüm zamanı hatırlıyorumda çok küçükmüşüz o zamanlar.Şuan gerçekten göz kamaştırıyorsun. Kocasına dönerek ; değil mi Alex. ? ...Diye sordu.  -Evet hayatım, Sharon gerçekten güzel bir kız, abisinin başını londranın tüm erkekleriyle derde sokacak gibi görünüyor.  Üçü de bu iltifata gülerken sharon aklına gelen soruyu sormadan edemedi. Odasından çıkıp abisinin kolunda ana salona girdiği an bütün başlar kendilerine çevrilmişti. Sharon bu kadar ilgiye ve bakışların üzerinde olmasına alışık olmadığı için utanmış bir şekilde ne yapacağını saşırmış ve kendisine bir kaç dakika ilgiden uzak kalacağı bir köşe ararken bakışları içeceklerin yanında ayakta duran ve hummalı bir konuşmanın içinde olan öyle ki salona geldiklerini ve bütün kalabalığın bakışlarının ne yöne kaydığının farkında olmayan ve yanında ki kadını yoğun bir şekilde göz hapsine tutan kahverenginin çok da koyu olmayan tonlarda dağınık saçlarıyla kalıplı bir cüsseye sahip olan sadece yan profilden görebildiği adam ilgisini çekmişti. Adamın bir eli cebinde dururken diğer eliyle içeceğini tutmuş bir vaziyette ilgisinin yanıbaşında duran kırmızının mükemmel tonunda bir elbise giyen kadının üzerinde olduğunu görmüştü.  İlgi çekmeyi sevmeyen Sharon ilk defa tek bir adamın ilgisine maruz kalmak istemiş ve hiç tanımadığı kadını istemeden de olsa kıskanmıştı. Bunları düşünürken dans zamanının geldiğini belirten müziğin çalmaya başladığını duymuş ve abisinin kolunda ortaya geçmişti.  Farkettiği şey ise kalbinin ilk defa heyecanla titremesine sebep olan adamın da yanında ki kızıl saçlı kadınla dans etmek için harekete geçtiğiydi.Bir süre dans ettikten sonra müzik bitmiş, kızıl saçlı kadınla adını ölesiye merak ettiği adamın salonu terk ettiğini görmüş arkalarından üzülerek bakmış ve o kadının ne kadar şanslı olduğunu düşünmüştü. Büyük ihtimal nişanlısı diyerek içinden geçirmiş ve hiç tanımadığı birisinden etkilenmenin saçmalığı karşısında gittikleri için sevinmeye çalışmıştı.  Dans ederlerken bir garip olan abisi onu Viola ve Alexin yanına götürerek bir nevi emanet etmiş ve hızlı bir şekilde salondan ayrılmıştı.  Sharon abisinin neye kızdığını anlamaya çalışırken Violanın Simon'ı sormasıyla başını çevirdi.  -simon'ın nereye gittiğini biliyor musun ? Çok değişik görünüyordu, aslında anormal derecede sinirli gibiydi.  -hayır leydim bilmiyorum belki de hava almak istemiştir böyle ortamları sevmez biliyorsunuz. Viola gülümseyerek elini sharon'un koluna koydu ve , -hayatım lütfen bana sadece Viola de, önünde ki saygı ifadelerine gerek yok, sen simon'ın sevgili kardeşisin doğal olarak seninle samimi olmak ve kardeşim gibi gördüğümü belirtmek isterim.  Sharon gülümseyerek aklına gelen soruyu sormadan edemedi, Dük ve düşesin karşısında utandığını belli edercesine cesaretini topladı ve , - kırmızı elbise giymiş olan kızıl saçlı leydiyi tanıyor musunuz ? Çok güzel bir bayan gözlerimi üzerinden alamadım.  -kimden bahsediyorsun canım.. ahh kırmızı elbise mi demiştin Emily olmalı .  Emily demek diye düşündü sharon. Ve ekledi, -dans ettiği kişi.. onu tanıyor musunuz peki çok yakışıyorlardı ?  Neden böyle söylediğini bilmiyordu ama Violanın yanlış anlamasından korkarak ikisini birbirine yakıştırdığını belirtme ihtiyacı hissetmişti.  Viola sharonun sorduğu soruyu büyük bir samimiyetle cevaplayarak;  -Kendisi stephen olur canım. kocamın yakın arkadaşıdır. Hatta tek yakın olduğu ve güvendiği kişi diyebiliriz.  -onlar birlikteler mi peki yani emily pek mutlu görünmüyordu da . İçinden bu kadar meraklı olmana gerek yoktu sharon diyerek kızdı ve violaya baktı.  Viola kafası karışmış vaziyette dururken Alex konuşma ihtiyacı hissetti. -Hayır sharon birlikte değiller. Bu hayatta emily ile baş edebilecek bir adam yoktur . Bazen beni bile çıldırtabiliyor çenesi ile . ...Gülümseyerek devam etti....Stephen sadece ona eşlik ediyordur büyük ihtimal.Karımın sayesinde diyerek Violaya imalı bir bakış atmayı da unutmadı.  Tabiki de stephen gelir gelmez Alexe durumdan bahsetmiş violanın onu zorla buraya gelmesini sağladığını abartarak belirtmişti.  Viola arkadaşını ezdirmemek için Alexe döndü ve  -Stepheni yola getirecek kadın da henüz dünyaya gelmemiştir değil mi sevgilim ? ....  diye sordu. Alex karısından böyle birşey beklemediği için doğal olarak şaşırmış bir şekilde arkadaşının kadınlar arasında hor görülmesine vicdanı elvermediği için stepheni daha büyük bir hevesle savunmaya başladı.  -Sevgilim stephen çapkın olabilir fakat çok saygılı ve dürüst bir insandır. Kadınlara ederi kadar değer verir. Bunu benim kadar sen de biliyorsun. Ayrıca gerçek aşk stepheni henüz bulmadı o yüzden bu kadar çapkın.  -Umalım da gerçek aşk yakın zaman da Stepheni bulsun yoksa bir çok kızın daha kalbi paramparça olacak.  Sharon Dük ve Düşesin birbirlerine laf atmalarını büyük bir heyecanla izlemiş ve Stephen hakkında daha çok meraklanmıştı. Salona girdiği ilk an Stephenin gözüne çarpmış olduğunu kabul ediyordu hatta yakışıklılığıyla başını bile döndürmüştü. . İlk defa bir erkeğe karşı çekildiğini hissetmiş ve onun da alanında çok çapkın birisi olduğunu şuan öğrenmişti. Stephen'la baş etmesine imkan yoktu.  Kendisi çok deneyimsiz ve erkekler hakkında çok fazla bilgiye sahip değilken bu yola hiç girmemenin en iyisi olduğunu düşündü. Düşünceleriyle kendini rahatlatarak büyük annesinin yanına gitmek için Alex ve Viola dan izin istedi.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD