“Boşuna uğraşıyorsun adamlarım bana ölümüne bağlıdır.” Nasıl bir bağlılıktı bu aklım almıyordu. Yine de soğukkanlılığımı yitirmemeye çalıştım. “Artık onları nasıl korkuttuysan… Ne yaptın ailelerini mi kaçırdın, ya da onların beyinlerini mi yıkadın?” diye söylendim. O an gözü yerde yatan ceketine takıldı ve akabinde bundan hiç mi hiç hoşlanmadığını belirterek dudaklarını buruşturup boynunu iki yana esnetti. Korkudan elim ayağım kesilmişti, içimden tırnaklarımı yemek geliyordu. “Ağzının tekrar bağlanmasını istiyorsun galiba?” Sesinde baş gösteren tehlikeli tını dikkatimden kaçmamıştı. Bir an duraksadım ve düşündüm. Farklı bir yola başvurmak kafama dank edince sakin ama emin adımlarla Efsaneye doğru yürümeye başladım. Attığım her bir adımda ayaklarım titriyordu ama bunu belli etmemeye çalı

