Dünyanın en güzel resmine bakar gibi bakıyordu, denizi izleyen kadına genç adam. Kumsalda çıplak ayaklarıyla, sahile vuran dalgaların içinde dans edercesine adım atan kadını, hayranlıkla izlerken, içini saran huzurun ve mutluluğun tarifi olamazdı. Zaman durmalıydı şimdi... Bu an hiç bitmemeli, güneş doğmamalı, bu kadın sonsuza kadar mutlu olmalıydı. Bir kaç adım ötesinde, mumların aydınlattığı sahile inmiş bir melek gibiydi Reyhan. Meleklerin kanatları vardı evet ama bu kadının kanatlarının yüreğine gizlendiğine adı gibi emindi. Dağınık saçları, rüzgar gülü misali oradan oraya uçuşurken, üzerindeki kısa elbisenin altındaki bedeni öylesine güzeldi ki onun bir insan değil, melek olduğunu düşünmekte sonuna kadar haklı olduğundan emindi. Sadece dalgaların sesiydi duyulan. Ve birde kendi kalbi

