Bir fincan sade kahve ile salona girip, Tarık'a vererek onun yanındaki boşluğa oturdu Reyhan. Tarık geniş koltuğun bir ucunda, kendisi diğer ucunda otururken, ikisi de bakışlarını birbirinden kaçırmış, önlerine bakarken, kahvesini yudumluyordu Tarık. İlk yudum sonrası "Eline sağlık Reyhan..." dedi alçak bir sesle. "Afiyet olsun." derken ona yine bakmadı Reyhan. Aralarındaki elektriğin ikisi de farkındaydı. Son görüşmeleri şu anın aksine birbirlerine fazlasıyla yakın davranarak geçmişti. Ama şimdi sanki o an hiç yaşanmamış gibi aralarına derin bir uçurum girmiş gibiydi. Tarık fincanı önünde duran sehpaya bırakıp, derin bir nefes aldı ve genç kıza baktı. Aynı anda Reyhan'ın da bakışları ona doğru kaydı. "Annem..." dedi usulca genç adam. "Çok güzel kahve yapardı. Kahvesini tek başına içti

