Şahin, sinirli ayak ritimleriyle odanın kapısının önünde volta atarken, bir yandan da kendini tutmaya çalışıyordu. Hayatında ilk kez bir kız onu bekletmişti. Üstelik bunu yapan, yıllardır kimseye tanımadığı bu ayrıcalığı hoyratça kullanıyor gibiydi. Oysa Şahin beklemeye alışık biri değildi; o, bekleten taraftı hep. O sırada içeride, Defne aynanın karşısında duruyordu. Yalnız kalınca zihni hemen o karanlık girdabına çekilmişti. Son aylarda “asla olmaz” dediklerinin tek tek başına geldiğini düşündü. Hayatı alt üst olmuştu. Şimdi ise görme zamanıydı; hayatının altı mı iyi, üstü mü? Derin bir nefes alarak yerinden kalktı. Elini yüzünü yıkadı; buz gibi su bir anlığına içindeki bulanıklığı silmiş gibi oldu. Ardından giyinme odasına geçip uzun uzun dolabına baktı. En sonunda, ruh halini birebi

