1.BÖLÜM

1804 Words
‘’ Yılın Bombası! Helin markasının kurucusu ve Aldinç’lerin ortanca kızı Helin Aldinç dün akşam yeni sezon defilesini gerçekleştirdi. Yeni tasarımlarıyla tüm katılımcılardan tam not alan Helin Hanım defilenin ardından özel bir mekânda yapılan After Partide Ali Cesur Eroğlu ile sarmaş dolaş kameralara yakalandı. Şöyle ki buradaki asıl bomba Eroğlu’larının yakışlı ve başarılı varisi Ali Cesur Eroğlu’nun ilk defa bir kadınla görüntülenmesi zira Helin Hanım defalarca bu tarz konularla magazin gündemini süslemişti. Defilenin önüne geçen bu olay ile ilgili taraflardan bir açıklama mı gelir yoksa suskunluklarını korurlar mı bilinmez fakat bu konunun önümüzdeki günlerde magazin gündemini meşgul edeceği kesin…’’ Allah kahretsin deyip ekrandaki magazin sitesinden çıkarak telefonu masaya doğru fırlattım. Bir bu eksikti ben ne yapacaktım şimdi. Alt tarafı dengemi kaybetmiş ve biri tarafından düşmekten son anda kurtulmuştum. Tamam, resimlere bakınca cidden şarmaş dolaş iki sevgili sarılıyor gibi duruyor olabilirdi ama öyle değildi işte. Oflayarak parmaklarımı şaçlarımın arasından geçirdim bu işten nasıl kurtulacaktım ben. Babama olduğu gibi anlatsam asla inanmazdı çünkü biraz nasıl desem enerjik ve umursamaz bir kızdım canım nasıl isterse öyle yaşardım haber, magazin hiçbiri umuruma gelmezdi ve haberde yazdığı gibi bu ilk magazine düşüşüm de değildi ama bunların hepsi babam tarafından tehdit edilene kadardı. En son bir gece çıplak denize girişim magazine düşmüştü ve o haberden sonra babam tek bir magazin haberine konu olursam direk markamı kapatacağımın ve tıpış tıpış kendi şirketine döneceğimin sözünü almıştı benden. Çaresizlik içerisinde kendimi ofisteki koltuğa bıraktım ve ne yapacağımı düşünmeye başladım. Tam o sırada hışımla kapım açıldı ve Yeliz elinde telefon bir panik konuşmaya başladı: ‘’ Helin Hanım Demir Bey aradı size ulaşamamış ve iki dakikaya buradaymış. Sesi çok sinirliydi ve birde ben gelene kadar söyle ona eşyalarını toplamaya başlasın dedi’’ cümleyi tamamlamasıyla babamı kapının girişinde buldum. Allahım daha ne yapacağımın planını bile kurmamıştım ne diyecek de bu durumu kurtaracaktım ben şimdi. Hadi Helin yaparsın kızım diye kendime cesaret verdim ve şirin olduğunu düşündüğüm bir gülümseme ile babama doğru ilerledim. ‘’ Babacığım hoş geldin hani tebrik çiçeğim ‘’ diye saçma bir giriş yaparken buldum kendimi. ‘’ Ne içersin kahve söyleyeyim mi sana hı ‘’ gözlerine doğru baktım ama bir tepki alamayınca Yeliz’e kafamla sen çık işareti yaparak babama doğru ilerledim. Koluna girerek onu masamın önündeki koltuğa doğru götürdüm ve yan yana oturduk. Derin bir nefes aldım ve daha ağzımı açamadan Babam kızgınca kelimeleri sıralamaya başladı. ‘’ Bana hiç göründüğü gibi değildi şu bu deme artık Helin. Bu kaçıncı olay artık ben yoruldum cidden yoruldum. Son haberde bana verdiğin sözü biliyorsun değil mi şimdi hiç uzatma ve sözünü yerine getir. Buraya da senden açıklama duymak için değil sana ulaşamadığım için geldim yani hiç heveslenme ‘’ deyip kolunu kolumdan çıkarıp arkasına yaslandı. Yanından kalkıp karşısındaki sehpaya geçtim ve göz kontağı kurmaya çalıştım. Çok sinirliydi haklıydı ama bende markamdan işimden vazgeçecek değildim çevirirdim ben bu işi buradan. ‘’ Bak baba çok haklısın ne desen haklısın. Ama ilk kez bak sana tüm samimiyetimle konuşuyorum ilk kez göründüğü gibi değil bir açıklamama izin versen’’ derin bir nefes aldım ve devam ettim. ‘’ Sence ben markamı işimi riske atıp böyle bir hata yapar mıyım lütfen dinle beni ‘’ diyerek samimi olduğunu düşündüğüm bir şekilde gözlerinin içine baktım. ‘’ Ya ben seni kaç kez dinledim ha kızım kaç kez. Bu magazin işlerinden hoşlanmadığımı biliyorsun. Ailemize işimize zarar veriyor bunlar. Bak dün akşam harika bir defile yaptın ama tasarımların değil Eroğlu’ların oğluyla görüntülenmen herkesin dilinde sen bundan memnun musun? Yaptığın işe sen saygı duymuyorsun ben mi duyacağım ‘’ haklıydı kahretsin ki haklıydı. Bende böyle olmasını istememiştim ki bende şuanda tebrik çiçekleriyle dolu odama gelmek, ön satışlar ne durum da yorumlar nasıl bunları okumak isterdim. Ama cidden bu sefer benim suçum değildi. Üzgünce kafamı öne eğdim ne desem ne yapsam bilemiyordum. Babam derin bir nefes aldı ve bana doğru eğildi ‘’ Bu zamana kadar ne istersen oldu ne yapmak istersen yaptın ağzımızı açmadık sana karşı. Her yanlışının üzerine örttük seni affettik. Şımarıklıkların vurdumduymaz hareketlerini sineye çektik ama bitti sözünü tutacak markayı kapatacak ve şirkette ablanla çalışmaya başlayacaksın ‘’ dedi ve hışımla ayağa kalktı. Çaresizce arkasından baktım ve o an aklıma gelecek belki en mantıklı değil ama beni bu durumdan kurtaracağını düşündüğüm tek şeyi yaptım. ‘’ Baba aslında biz Ali Cesur’la bir süredir ciddi bir şekilde görüşüyoruz yani nasıl desem birbirimizi tanımaya çalışıyoruz öylesine bir şey değil yani ‘’ sanırım ismi buydu demi doğru söylemiştim. Babamın kapı koluna uzanan eli durdu bana dönerek ‘’ Ne demek istiyorsun sen ‘’ dedi. ‘’İşte sana göründüğü gibi değil diyorum gel anlatayım oturalım şöyle’’ kızgınca bakmaya devam ederek geldi karşımdaki koltuğa oturdu. Sıçmıştım ve şimdi bir güzel sıvayacaktım. ‘’ Şey biz Ali Cesur’la seviyeli bir şekilde bir süredir görüşüyoruz birbirimizi tanıyoruz. Daha çok yeni ve tanıma aşamasında olduğumuz için böyle bir durumun içine düşmek istemezdik ikimizde ama o an beni tebrik ediyordu benimde merdivene ayağım takıldı oda düşmeyeyim diye beni tutunca sarılmışız gibi duruyor ‘’ neyse en azından bir kısmı doğruydu değil mi? Allahım ben şuan ne yapıyorum bu işin içinden nasıl sıyrılacağım. Babam geldiğinden beri ilk kez yumuşamış bakışlarla düşünceli bir şekilde bana bakıyordu. Neyse o öyle bilsin sonuçta bir iki hafta sonra birbirimize göre değilmişiz o yüzden ayrıldık derim konuda böyle kapanır. Oh evet yani streslenecek bir şey yok evliyiz demedim ya tanışmaya çalışıyoruz dedim. ‘’Peki, madem bizim niye haberimiz yok bu durumdan ‘’ dedi babam. Bende cici kız moduna bürünerek ‘’ Dedim ya babacığım çok yeni daha tam ailemize uygun mu değil mi emin olmadan karşınıza çıkarmak istemedim ‘’ diyerek gözlerimi kırpıştırdım. Babam sessizliğini koruyarak bir iki dakika düşündü ve ‘’ Madem öyle magazine de çıktınız şimdi e birde biz bakalım ailemize uygun mu değil mi önümüzdeki hafta yemeğe çağır bize’’ diyerek gitmek için ayağa kalktı. ‘’ Ama baba yani ben bir tam emin olsaydım da öyle görüştürseydim sizi şimdi sen bunu mu getirdin karşıma dersin maazallah birde oradan eksiye düşmeyelim ‘’ dedim biraz sitemli biraz nazlı bir sesle. ‘’ Uzatma Helin haftaya bir gün ayarlayın yemek yiyelim tanışalım. Yok, ama yapamayız öyle bir şey dersen markanla vedalaş iki güne şirkete gel işlerin başına ‘’ arkasını dönerek kapıya doğru yürüdü ‘’ Tamam baba haftaya o zaman tanıştırıyorum sizi sıkıntı yok ‘’ ne demek sıkıntı yok Helin ortada büyük bir sıkıntı var Ali Cesur’la tanışmıyor olman gibi. Kafasını sallayarak odadan çıktı. Ne BOK yiyecektim ben. Bitmiştim. Sıçmıştım. Yaptığım hatanın büyüklüğü ve oluşabilecek tüm kötü senaryoları ışık hızında zihnimden geçirerek omuzlarım çökmüş bir şekilde arkamdaki koltuğa bir çuval gibi yığıldım. Kafamı koltuğa doğru yaslayıp boş bakışlarla tavanla bakışmaya başladım. Allahım neden ya neden ben ya, tamam evet çok dindar bir kulun olmayabilirim ama bunları da hak etmedim sanki ha ne diyorsun? Kendi kendime saçmalama dercesine kafamı sağa sola salladım ve kendimi toparlayıp koltuktan kalktım. Burada oturup mızmızlanarak vakit kaybetmenin bir anlamı yoktu bir çözüm düşünecek bir plan yapacak ve bu işten bir şekilde yine götü kurtaracaktım. Masamın üzerindeki telsiz telefona uzandım. ‘‘ Yeliz bana sert bir kahve söyleyip odama gelir misin ‘‘ ? Telefonu bırakıp masanın arkasına doğru yürüdüm ve sandalyeme geçip oturdum. Kapı tıklatıldı ve önce kahvemi getiren çalışan girdi içeri ardından da Yeliz. Kahvemi bırakan çalışana tebessüm edip teşekkür ettim ve o çıkana kadar sessizliğimi korumaya devam ettim. O arada Yeliz’de içeri girmiş ve karşımdaki koltuğa oturmuştu. ‘’ Allah aşkına neler oluyor Helin Hanım sabahtan beri ofisin telefonları susmuyor kapıda kocaman bir magazin ordusu var güvenlik zor zapt ediyor ‘’ ‘’ Yeliz bırak şimdi hanımı falan şuan asistana değil en yakın arkadaşıma ihtiyacım var başım bu sefer büyük belada ‘’ dedim ve her şeyi en başından anlatmaya başladım. Ben anlattıkça Yeliz şoktan şoka girdi ve en sonunda sen umutsuz vakasın bakışlarıyla bana bakmaya başladı. ‘’ Kusura bakma Helin ama harbi sıçmışsın bu sefer ‘’ sıkıntıyla ofladım bende biliyordum herhalde. ‘‘ Sağol Yeliz çok yardımcı oldun ben bilmiyordum inan ki, salak salak konuşma da ne yapacağız onu söyle bana gelmişsin birde destek mi köstek mi belli değil ‘’ sonlara doğru sesimi yükselttim ve tip tip bakmaya başladım. ‘’ Ya Helin tamam bir şey demedim sakin ol bulacağız bir çözüm ‘’ dedi beni rahatlatmaya çalışarak. Bir çözüm bulacaktık bulmak zorundaydık çünkü eğer bu işi çözemezsem markamı kapatmakla kalmayacak babamın da gözünde yalancı olacaktım. Buna asla müsaade edemezdim. İkimizde bir süre sessizliğimizi koruduk ve kahvemi yudumlayarak bir çıkar yol düşündüm. Aslında aklıma bir şey de geliyordu ama çok riskliydi ve işler ters giderse rezil olmam da çok olasıydı. Fincanı yerine bıraktım ve Yeliz’e döndüm. ‘’ Bir yol var aslında ‘’ dedim sıkıntılı bir iç çekişle Yeliz’de heyecanla bana döndü devam et dercesine. ‘’ Ali Cesur’a gideceğim ve ona bir teklifte bulunacağım ‘’ ‘’ Ne teklifi ‘’ dedi şaşkınca Yeliz. ‘’ Bir süre formaliteden sevgilimmiş gibi yapmasını ‘’ dedim ve Yeliz anında gözlerini yuvalarından çıkararak ‘’ Yok artık’’ dedi. ‘’ Valla var mı yok mu orasını bilemem ama şuan tek çözüm bu. Şaşkın şaşkın bakma da işe koyulalım bir an önce. ‘’ evet, yani neden olmasın ki evet evet aklıma yatmıştı bu plan. Gidecektim insanca her şeyi anlatacak ve yardım isteyecektim. Bir çözüm yolu bulmanın rahatlığı ile gevşemiş bir şekilde Yeliz’e döndüm ‘’ Sen bir araştır bakalım bir randevu falan ayarla mümkünse hemen görüşeyim ‘’ Yeliz sen iflah olmazsın bakışlarıyla kafasını sallayarak kalktı ve odadan çıktı. Bende hızlıca bilgisayarıma döndüm ve tarayıcıya Ali Cesur Eroğlu yazdım ve karşıma çıkan tüm sitelere girdim çıktım ve hakkında yazılan her şeyi okudum. Yaklaşık iki saat kadar süren bir araştırma sonunda Ali Cesur ile ilgili hemen hemen her bilgiye ulaşmıştım. Eroğlu’ların büyük oğluydu Ali Cesur aynı zamanda Eroğlu Grup’un yöneticisiydi. Babası yaklaşık beş yıl kadar önce tüm yönetimi ona bırakmış ve Ali Cesur beş yılda şirketin kapsamını daha da geliştirmiş inanılmaz başarılara imza atmış. Haberde yazıldığı gibi daha önce tek bir kadınla bile anılmamış görüntülenmemişti. İşte bu da beni biraz kuşkulandırıyordu neden mi adam inanılmaz yakışıklıydı esmer teni bal rengi gözleri ateş parçasıydı yahu resimlerden bile içimi bir hoş etmişti. Onunla karşı karşıya gelen hiçbir kadın kolay kolay hayır diyemez kendini direk kucağına bırakıverirdi. O zaman neden tek bir görüntü bile yoktu. Ben düşünceli düşünceli haberlere bakmaya devam ederken kapım tıkladı ve Yeliz içeri geldi. ‘’ Saat 3’de Ali Cesur Eroğlu ile görüşme ayarladım sana’’ dedi yaptığı işle guru duyar bir biçimde. ‘’ İşte bu kızım bana bunlarla gel işte’’ dedim ve kol saatime baktım saat 2’ye geliyordu gideceğim mesafeyi de hesaplarsak şuan çıksam iyi olacaktı. Kol çantamı ve blazer ceketimi aldım ‘’ O zaman ben çıkayım ancak varırım zaten bilmem gereken bir şey olursa sen beni ararsın ‘’ dedim ve öpücük atarak odadan çıktım. Topuklu ayakkabılarımdan çıkan ses eşliğinde kendimden emin bir şekilde asansörlere doğru yürüyordum hem de hayatımın tamamen değişeceğini bilmeden..
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD