8.BÖLÜM

1281 Words
‘’Ateş bey sektörden tanıdığım biri, beni görünce bir selam vermek istemiş ‘’ dedim olayların daha da büyümemesi için, daha sonra icabına bakacaktım ben bu pislik herifin. Ali Cesur sözlerimi tamamlamamla elimden tutarak tuvaletlerin olduğu tarafa doğru hızlıca yürütmeye başladı beni, şuan tam olarak ne oluyordu? Ayağımın tökezlemesiyle hışımla elimi elinden çekerek olduğum yerde durdum. ‘’ Ne yapıyorsun sen! ‘’ diye çıkıştım Ali Cesur’a. ‘’ Sizi gördüm Helin, adam resmen sana asılıyordu! Asıl sen onu koruyucu tavırlar sergileyerek ne yapmaya çalışıyorsun ‘’ dedi alev çıkan gözlerini üzerime dikerek. ‘’Ne koruması ne saçmalıyorsun sen! ‘’ ‘’ Peki, niye o zaman adamı benle hiçbir şey olmamış gibi tanıştırmaya çalışıyorsun’’ ‘’ Ben olaylar daha da büyümesin diye..’’ sonlara doğru sesim iyice kısıldı ardından; ‘’ Ayrıca sanane! ya sanane! Neyin sorgulamasını yapıyorsun sen bana ‘’ diye çıkıştım. Cidden neyin kavgasını yapıyorduk biz şuan ya da neyin hesabını soruyordu bana. ‘‘ Adamın biri sana ulu orta asılıyor farkında mısın ya biri görse, bir fotoğraf çekse farklı açılardan, paylaşsa bunları, neler olur sen farkında mısın ‘‘ demek olası bir magazin haberinden dolayı bu şekilde tavırlar sergiliyordu, nedense bu içimde hafif bir sızı hissettirmişti. ‘’ Öyle bir şey olmayacaktı ben hallediyordum zaten sen gelmeseydin ‘’ dedim hafif burulmuş sesimle. ‘’ Evet, hallediyordun gördük! ‘’ ‘’ Koridorda kimse yoktu fotoğraf falan alınsa ben hissederdim zaten korkacağın bir durum yok yani, gerisi de seni alakadar etmez zaten! ‘’ ‘’ Daha önce böyle bir yönelimde bulundu mu bu adam sana ‘’ hala neyi sorguluyordu bu adam valla zaten canım sıkılmıştı iyice, tüm sinirimi bundan çıkaracaktım şimdi. ‘’ Sıkıldım Ali Cesur yine seni ilgilendirmeyen şeyleri kurcalıyorsun daha öncede dediğim gibi SANANE! ‘’ son sözlerimle birlikte arkamdaki lavabonun kapısını açarak bizi içeri soktu ve kapıyı kilitleyerek beni kapıya yasladı. ‘’ Yanlışın var seninle ilgili her şey artık beni de ilgilendirir bunu inkâr ediyorsun ama ben seve seve bunu sana kabul ettireceğim ‘’ sonlara doğru iyice yüzünü yüzüme eğdi ve bu hamlesiyle nefeslerimiz birbirine karışmaya başladı. Hayatımın hiçbir anında kalbimin bu denli hızlı attığına şahit olmamıştım. Kalbimin gümbürtüsü arttıkça beynimdeki mantıklı cümleler kuran sesler de kayboluyordu resmen. Nefeslerimizin karıştığı sessizlikle geçen bir iki dakika sonrasında bir an başım dönecek gibi oldu ve istemsizce bir elimi Ali Cesur’un göğsüne doğru koydum. Elimin altında hissettiğim sert bedenle nefeslerim daha da hızlandı ve aynı anda Ali Cesur’un derin yutkunuşunun sesini duydum. Tüm bu olanlar inanılmaz bir sızlanma hissettiriyordu bana ve ağzımdan kaçan inleme tarzı sese engel olamadım. Hemen ardından Ali Cesur’un hafif bir küfür mırıldandığını duydum ve peşinden dudaklarım onun sert dudaklarının altında ezilmeye başladı. İlk başta ne olduğuna anlam veremedim ve olduğum yerde dondum kaldım ama Ali Cesur’un sert elleri belimi hızlıca kavrayıp beni kendine yapıştırınca kayış bende koptu. Önce boşta olan elimde ensesini kavrayıp başını kendime doğru iyice çektim, ardından ağzımı aralayarak onu öpmeye başladım. Şuan biz ne yapıyorduk ve bu olanların işleri ne kadar karıştıracağı sorularını düşünmeyi reddediyordum ve sadece Ali Cesur’un dudakları tarafından hırpalanan dudaklarıma odaklanmış durumdaydım. Benimde karşılık vermemle birlikte Ali Cesur öpüşmemizi daha da derinleştirmiş ve dilini ağzımdan içeri sokarak dilimi okşamaya ve emmeye başlamıştı. Öyle bir öpüyordu ki beni hayatımda ilk kez öpüşürken ıslanmıştım ve alev alevdi her yerim. Vücudum bir yaprak misali titremeye başlamıştı ve Ali Cesur’da bunun farkına vararak kalçalarımın altından elleriyle tutarak kaldırmış bacaklarımı beline dolamıştı. Şimdi vücudumuzun teması daha da çıldırtıcı bir hal almıştı ve öpücüklerinin yanında ellerinin de çıplak bacaklarıma teması ile ağzımdan ‘’Alii’’ diye bir inleme koptu. İnlememle birlikte Ali Cesur hırlama tarzı burnundan bir ses çıkarmış ve erkekliğini tamamen bana yaslamıştı. Artık burnumdan aldığım soluklar yetersiz gelince bende nefes almak için dudaklarımı Ali Cesur’un dudaklarından kurtardım. Soluk soluğa dinlenmeye çalışırken Ali Cesur’un dudakları bu sefer boynumu hedef almıştı ve yakıcı ıslak öpücükleri ile orayı talan ediyordu. Bende tamamen içgüdüsel olarak kafamı kapıya yaslamış ona öpmesi için yer açmıştım ve ellerimle kafasını kendime bastırıyordum. Öyle boğucu yoğun ateşli bir tutkunun içinde kaybolmuştum ki kadınlığım resmen vıcık vıcık olmuştu ve ihtiyaçla kendimi Ali Cesur’un sertleşmiş erkekliğine sürtmeye başlamıştım. Ali Cesur’unda hareketleri yaptığımla iyice sertleşmişti, boynumda gezinen dudakları hafif hafif tenime ısırıklar bırakıyor elleri de sıyırdığı elbisemin altından kalçalarımı sıkıyordu. Şu an bir restoran tuvaletinin içinde oluşumuz içinde bulunduğumuz genel durum ikimizin de umurunda değildi tamamen içgüdülerimiz ve aramızdaki tutkuyla hareket ediyorduk ve bu şey nasıl son bulacaktı bilmiyordum. İçimdeki alevin sönmesini istercesine sürtünmelerimi hızlandırdım ardından Ali Cesur tekrar dudaklarımı yakalayıp hoyratça öpmeye başladı ve tam o anda aramızda bir telefon zil sesi yankılanmaya başladı. Ali Cesur çalan telefonunu umursamazca öpüşlerine devam ediyordu ve onun dudakları dudaklarımdayken benim de başka bir şeye odaklanmam pek mümkün değildi. Ali Cesur’un bir eli erkekliği ve kadınlığım arasına girerek külotumun üzerinden tepeciğimi okşamaya başladı ve benim dünyayla kalan tüm bağım o an koptu. Şimdi sadece Ali Cesur’un dilimi okşayan dili ve kadınlığımdaki elinden ibaretti tüm dünyam. Vücudumdaki tüm alev şuan kadınlığıma toplanmıştı ve inlemelerimi durduramıyordum. Ali Cesur’un kadınlığımdaki eli hızlandı ve içimdeki alev kadınlığımdan boğazıma kadar tüm vücudumu sardı ve tam onda ‘’Alii’’ diyerek boşaldım. Nefes alışverişlerimi düzenlemek adına kafamı arkamdaki kapıya yasladım. Ali Cesur’da sakinleşmek istercesine kafasını göğsüme yaslayarak bir iki dakika kadar bekledi ve cebinden telefonunu çıkararak cevapladı. ‘’ Tamam ‘’ , ‘’ Anladım’’ gibi birkaç cümle kurup telefonu kapattı ardından kafasını göğsümden kaldırdı. Belindeki bacaklarımı okşayarak beni kucağından indirdi ve ne zaman omzundan kaydığını bilmediğim askımı düzeltti ardından elbisemin etek kısmını aşağıya çekiştirdi. Tutku buluntundan sıyrılıp gerçeklerle yüzleştiğimde acı gerçek yüzüme tokat gibi çarptı biz ne halt etmiştik aman Allahım! İlk haftadan dayanamamış adamın üzerine atlamıştım resmen inanamıyorum! Orgazmın verdiği heyecanla ve yaptığımın utancıyla iyice al al olmuştu yanaklarım ve istemsizce kafamı utangaç bir tavırla öne eğmiştim cidden nasıl karıştırmıştım her şeyi bir birine. Ali Cesur parmaklarıyla çenemi tutarak göz göze gelmemizi sağladı. Gözlerinin içinde resmen parlak bir ışık vardı ve benim aksime yaptığımızın yanlış olduğunu düşünmüyor gibi bakıyordu. ‘’ Toparlanalım da çıkalım şuradan sonrada seni eve bırakayım ‘’ dedi kızarmış yanaklarımı elinin tersiyle okşarken. Liseli yeni yetmeler gibi konuşamamış sadece bir kafa sallamasıyla aynaların olduğu tarafa geçmiş ve karışmış saçımı, dağılmış makyajımı düzeltmeye çalışıyordum. Tuvaletin kapısı tıklatıldı ve Ali Cesur kapının kilidini açarak dışarıya çıktı. Bende toparlanmış bir şekilde kapıya doğru yürürken Ali Cesur tekrar elinde uzun siyah bir trençkotla içeriye girdi. Aynaların önüne geçerek trençkotu üzerine geçirdi ardından saçlarını eliyle şöyle bir düzelterek yanıma geldi. ‘’ Hadi çıkalım ‘’ diyerek elimden tutarak çıkardı bizi dışarıya. El ele masaya ulaştık ardından Ali Cesur bizi oturtmadan sandalyedeki ceketime uzanarak onu omuzlarıma attı ardından çantamı elime verdi. ‘’ Hepinizle tanıştığıma çok memnun oldum, çok keyifli bir akşamdı. Bizim artık gitmemiz gerek yarın sabah önemli bir toplantımız var, iyi akşamlar herkese ‘’ dedi ve bende herkese iyi akşamlar dileyerek arkasından yürümeye devam ettim. Dışarı çıktığımızda beni kendi aracına yönlendirmesine mani oldum. ‘’ Ben arabamla geldim kendim giderim, teşekkür ederim. ‘’ dedim. ‘’ Çocuklar arkadan getirir arabanı, kullanma şimdi bu halde biz bırakalım seni ‘’ dedi Ali Cesur. ‘’ Bir şey yok halimde valeye söylesinler aracımı getirsin kendim döneceğim eve ‘’ ardından ekledim; ‘’ Lütfen’’ ‘’ Tamam, seni bu akşamlık daha fazla zorlamayacağım ‘’ dedi manalı bir gülüşle ve ne zamandır yanımızda olduğunu bilmediğim Alaz’a söyledi. Aracım gelince yine el ele bir şekilde arabama doğru yürüdük. Kapımı açarak beni araca bindirdi ve ardından bir eliyle yanağımı okşayarak başımın üzerine bir öpücük kondurdu. ‘’ Vardığında yaz diyeceğim ama yazmayacaksın biliyorum, o yüzden yarın ki toplantı da görüşene kadar kendine iyi bak, iyi geceler ‘’ dedi bana sımsıcak bakışlarıyla. Bende eve varana kadar olan her şeyi düşünmeyi reddederek arabamı çalıştırarak yola koyuldum. Ne geceydi ama…

Great novels start here

Download by scanning the QR code to get countless free stories and daily updated books

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD