Nilüfer ve Cansu bahçedeki yemek salonuna girerken herkesin gözü üzerlerindeydi. İki güzel kadın Gökdeniz ve Caner’in oturduğu masaya yürüdüler. Bertuğ Gökdeniz’i görür görmez annesinin elini bırakıp Yüzbaşıya doğru koşturdu ve kucağına tırmandı. Çocuğun Gökdeniz’e olan bağlılığı her geçen dakika sanki daha çok derinleşiyor ve güçleniyordu. Nilüfer de bunun farkındaydı ve içten içe Gökdeniz hep onların hayatında olsun diye dua ediyordu. Gökdeniz yanındaki sandalyeyi Nilüfer için geriye çekerken Cansu da Caner’in gösterdiği yere oturdu.
‘’Geciktiniz?’’ dedi Gökdeniz Nilüfer’e.
‘’Sizinle gelen iki kadın subay vardı ya, Şule ve Defne sanırım diğeri de?’’
‘’Evet?’’
‘’Sanırım Şule tarafından sorguya çekildik az önce Cansu ve ben.’’ dedi Nilüfer omuz silkerek.
‘’Nasıl yani?’’ dedi Gökdeni
