Erdem ’i aradım. Telefonum elimde birkaç kez çaldk ama ulaşamadım. Zaten aramamın nedeni öfke değil, bir açıklık arayışıydı, belki biraz da kendi içimdeki huzursuzluğu susturmak. Sesli mesaj bırakmadım, sadece bir kısa mesaj attım. Ama cevap gelmedi. İnternet zaten çekmiyordur orası kesin. İki ay sonra, beklemediğim bir anda telefonum titredi. Ekranda Erdem’ in ismi görünüyordu. Mesajını açtım. "Ailem olduğunu düşünüyorsan, öyledir." Bir an durdum. İçimde bir kıpırtı hissettim; yaşadığımı bilmek beni sevindirdi. Ama aynı anda, sinir de oldum. Bu cümle, bunu söylerken, kardeş demeye çalışıyor gibi gelmişti bana. Başka nasıl aile iması yapacaktı? O an öfke ve hayal kırıklığı bir arada dolaştı içinde. Anahtarlığı elime aldım, sonra hışımla bir kenara fırlattım. Bir şeyleri hatırlamak ist

