ANKARA

1694 Words

Ankara havası… Hakkari ’den sonra çok farklı. Daha yumuşak. Ama benim içimde hala o dağların keskinliği var. Sanki yokuş yukarı bir şey taşıyorum kalbimde. Bir tek şeye odaklanıyorum: O yaşıyor. Aylin Abla yanımda… güçlü görünmeye çalışıyor ama uçakta camdan dışarıya baktığını gördüm. Gökyüzüne bakarken dudağını ısırdığını. Uyku uyuyamıyor. Ama o da biliyor; Erdem burada. Ve iyileşecek. Ankara’ daki askeri hastaneye ulaştığımızda, içeri ilk biz alınmadık. Babam içerideydi. Zaten bizim önümüzde gitmişti. Ona bir şey demedim. Sanki dilim yoktu artık. Yalnızca yüzüne baktım. Yüzü yorgundu. Gözlerinde tarif edemediğim bir ciddiyet vardı. Bir süre sonra, babam yanımıza geldi. Aylin Abla' yla göz göze geldiler. Bense sandalyede, sessizce tırnağımı kemiriyordum. Kalbim sanki ağzımdaydı.

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD