Deniz, Fatih'in gönderdiği not kağıdını hâlâ elinde tutuyordu. Yüzünde bastırmaya çalıştığı bir gülümseme vardı ama gözleri onu ele veriyordu. Başını hafifçe iki yana salladı, neye gülüp neye sinirlendiğini kendi bile tam kestiremiyordu. ''Bu adam, iyice benim dengelerimi bozdu.'' dedi.. Sonra, Gözleri tekrar nota kaydı ve şimdi daha derinden gülüyordu. “Sana zarar vermeyeceğime söz veriyorum ha… Cümleye bak,” diye mırıldandı kendi kendine. Ardından istemsizce gözleri saate kaydı. Daha vakit vardı. Ama artık dosyalara konsantre olması da imkânsızdı. Kalbi pır pır çarpıyor, gülmekten çenesi kasılıyordu. Biraz sonra kendini toparlamaya çalışarak, dikkatini masaya yöneletti. Dosyaları önüne almış, işe odaklanmaya çalışıyordu. Ama yüzünde bir türlü silemediği o tebessüm hâlâ kaybolmamıştı.

