37. bölüm “Ada ve Yalın , ilk kez sevgili olmanın tadını çıkarıyorlardı . Bütün gün elleri birbirinden hiç ayrılmamış , İstanbul’ da gezmedikleri sokak bırakmamışlardı. Hafif çiseleyen yağmurdan kaçmak yerine , o yağmurun altında kahkahalarla dans eden deli divane âşıklara dönüşmüşlerdi . Yol ortasında dönüp birbirlerine sarılıyorlardı . Damlaların ritmiyle adeta hayata meydan okuyorlardı . Kimi hayretle bakıyor , kimi kınıyordu belki . . . Ama onların umurunda değildi . Çünkü dünyaya bir kez gelmişlerdi ve aşkları da bir taneydi . O an yüzlerindeki gülümseme , hayata bağlandıkları tek ipti . Bir yıldız gibi parlıyorlardı . . . ta ki Yalın ’ ın telefonuna mesaj düşene kadar . Küçük bir kafede kahvelerini yudumluyor , birbirlerine çocukça sorular soruyorlardı . Ada’ nın gülüşü masayı ışı

