YAZARIN ANLATIMI ✍️ Binanın içindeki loş ışık iyice sönmüş , geriye sadece fenerlerin titrek ışığı kalmıştı . Metehan , elindeki fenerin soluk ışığını duvarlarda gezdiriyor , her karışı dikkatle inceliyordu . Dördü sırt sırta vermiş , küçük alanı gözlemliyorlardı . Duvarda belirgin bir kırmızı el izi , için için ürpertse de soğukkanlılıklarını korumak için direniyorlardı . "Adayı bulmamız gerek ," diye fısıldadı Baran , sesi gerginlikle gerilmişti . "Bu binanın dışına çıkmış olamaz ." Hâlâ etrafı kolaçan ederken , hep birlikte bir adım attıklarında zeminden "çat" diye keskin bir ses geldi . Baran irkildi , ayağını kaldırdı ve feneri ayağının altına doğru tuttu . Yerde parıldayan bir nesne gördü . Eğilip onu aldı ve havaya kaldırdı . Bu , tanıdık bir saatti . "Adanın saati ," dedi , s

