3.

1174 Words
Kemal.. Zevkle gazeteyi masaya bıraktım. Istediğim gibi işler yolunda gidiyordu. Kapı çaldığında gülümseyerek "Gel"dedim. Içeri en yakın dostum Hakan gidirdi. Bu planı bilen ve bana her konuda yardım eden kişiydi. Mutlu bir şekilde ayağa kalkıp kardeşimi karşıladım. -Hoş geldin. -Bakıyorum yüzler gülüyor.  Tabi akşam her şey istediğin gibi gitti. -Gazeteyi gördün mü? Hakan masadaki gazeteyi alıp oturdu. Bende yanına oturdum. Fotoğrafa bir  kez daha bakıp Su'yun güzelliğini izledim. Onu ilk gördüğümde ki heyacanım  gün gün artıyor. Kumral teni ve kahverengi gözleri ile bakışı beni benden alıyor. Bakışlarında ki keskinlik tam hayran  kalmalık. Uzaktan izlediğim kadını yakından görmek beni daha çok aşık etti. Evet o kadına aşığım. Her şey bir sene önce bir reklam röportajını görmem ile başladı. Gazetede ki fotoğrafına vuruldum. Bir araya gelmek için katıldığı bir çok programa katıldım. Bu kadının dikkatini çekmek kesinlikle mümkün değil. Gittiği eğlence yerlerinde tesadüf gibi karşılaşmaya çalıştım. Sonuç, elimde hiç bir şey yoktu. Hakan yakın zamanda durumu öğrenince bir plan yaptı. Aslında reklama ihtiyacımız  yoktu,ama reklam yapmaya karar verdik. Tabi ki de seçtiğimiz firma Su'yun firmasından başkası değildi. Babasından aldığı şirketi iki senede getirdiği yer müthişti. Sektörün en iyilerinden olmuştu. -Bir şey anladı mı? Düşüncelerden sıyrılıp Hakan'a baktım. "Biraz bozuldu. Biliyorsun hiç magazin haberi Yok. Dün gece bir ilki yaşadı." -Peki çiçekleri yolladın mı? Özür için. Gülerek "Hiç unutur muyum. Tam da onun sevdiği papatyalar." dedim. Anlayacağınız dün geceki yemek. Kapıda bekleyen gazeteciler ve bu sevgili haberi. Bunların hepsi plan dahilindeydi. Bu kadına yaklaşmanın başka yolu olmadığı için yapmıştım. -Bakıyorum pek mutluyuz. Seni uzun zaman sonra böyle görüyorum. -Mutluyum Hakan. Su başka biri. Bakışlarında ki netlik hoşuma gidiyor. Güçlü olması. -Buna sevindim kardeşim. Hakan ayağa kalkıp "Şimdi plana devam. Şirketine gidip çok üzüldüğünü ve hemen açıklama yapacağını söyle . Yoksa Su acısını senden çıkarır. Planın devamı için hiç iyi olmaz."dedi. Bende ayağa kalktım. Bu gün  onu tekrara göreceğim diye daha özenle giyinmiştim. -Nasıl görüyorum? -Her zamanki gibi süper. Beni haberdar et. -Tamam. Hakan çıkınca bende çıktım. Çiçeklerin vardığını düşünüyorum. Aşağı inip arabaya bindim. Uzun zamandır  şoförüm alan Mustafa'yla  göz göze geldik . -Reklam şirketine. -Tabi efendim. Su'yun bana inanması için iyi rol yapmak zorundayım . Sinirli görünmeliyim. Zeki kadını inandırmak kolay olmaya bilir. Araba durduğunda Mustafa'yı beklemeden arabadan indim. Şirkete girip Su'yun daha dün ziyaret ettiğim katına çıktım. Asansörden indiğim anda tüm gözler bana döndü. Neden olduğunu bildiğim için sekreterine doğru yürüdüm. Adının Sedef olduğunu hatırladığım kız ayağa kalktı. Her kız gibi bana hayran hayran bakıyordu. Bu bakışları istediğim kadın ise içeride. -Hoş geldiniz Kemal Bey. Geleceğinizi bilmiyordum. - Evet öyle bir planım yoktu. Gazete olayı ile ilgili geldim. Su yerinde mi? Sedef panikle "Çok sinirli  efendim. Geldiğinden beri kimse yaklaşamıyor" dedi. Söylediğine pişman olunca sadece gülümsedim. -Müsaid mi diye sorabilir misin? -Tabi, hemen. Sedef aramak yerine Su'yun kapısına yöneldi. Kapıyı çalıp içeri girdi. Beklemek sanki asır gibi geliyordu. Hadi Kemal bir sene uğraştın. Biraz sabredersen sonunda kavuşacaksın. Sedef ofisten çıkıp bana  baktı. -Sizi bekliyor. Açtığı kapıdan girdiğimde olabildiğince sinirli  olmaya çalıştım. Su da sinirden ofiste dönüp duruyordu. Gönderdiğim çiçek masanın üstündeydi. Beni görünce sakinleşmeye çalıştı. Bu kadının her halini  izleyebilir. Üstüne giydiği beyaz gömlek ve eteği ile yine müthişti. Az bir makyaj ile karşımda bana bakıyordu. Seyretmeyi bırakıp konuya girdim. -Ben özür dilerim. Hemen  açıklama yapıp gönderdim. Ben gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum. -Şu anda o kadar sinirliyim ki anlatamam. Gazeteye alıp çarptı. Tekrar göz göze geldigimzde kalbime işler gibiydi. Benden şüphelenmemeli. -Bunu nasıl yazabilirler? Sizin söylediğiniz hiç bir kelime yok burada. Baştan aşağı yalan haber. Dava edeceğim bunları. Su'yun yanına yaklaşıp onu otutturdum. Karşısına geçtim. Her hareketi beni daha çok etkiliyordu. -Sen kendini yorma. Bu işi ben halledeceğim. Zaten kendimi suçlu hissediyorum. -Sizin suçunun yok, Kemal Bey. Şu 'beyden' hala kurtulamadık. Israrla araya mesafe koyuyor. -Olsun ,yinede senin muhatap olmanı  istemiyorum. Araya telefon sesi gerince Su dikkatini oraya verdi. Arayan her kimse Su'yun yüzü değişti. Sevgilisi  olmadığına eminim. Peki kim arıyordu ? -Efendim anne. Rahat bir nefes alıp geçip oturdum. Su ise annesine olanları anlatmak için çaba  gösteriyordu. Telefon kapandığında bana baktı. -Annem işte . Biz gazeteden mi göreceğiz bunları diyor. Yok diyorum,  ama anlat anlata bilirsen. -İstersen ben konuşayım onlarla. Su şaşkın gözlerle baktı. "Buna gerek yok ben hallederim. Kemal Bey size ayıp olacak, ama benim gitmem gerekiyor. Bir programım var." Su eşlarını alana kadar bende ayakta onu bekledim. Karşıma geldiğinde "Işine aynen devam et. Sakın canını sıkma. Senin canını sıkan her şey benim de canımı sıkar. Bir şey  olursa telefonumu bu. "dedim. Elimdeki kartı alırken hala bana bakıyordu. -Teşekkür ederim. Çiçekler içinde ederim. Bu tatsız olay yüzünden onları da unuttum. Su'ya biraz daha yaklaştım. Ondan gelen koku beni etkiliyordu. Sanki bahar da açan çiçekler gibiydi. -Seni bırakmamı ister misin?Böyle araba kullanmanı istemiyorum. -Ben gidebilirim. Siz zahmet etmeyin. -Beni kırma. Kendimi sana biraz olsun affettirmek istiyorum. Su kısa bir süre kararsız kaldı. -Tamam. Bu kelime benim için bir çok şey ifade ediyordu.Birlikte ofisinden çıktığımızda yine tüm gözler  üzerimizdeydi. Bu saatten sonra ne olduğu önemli değil. Aşağı indiğimizde Mustafa hemem kapıyı açtı. Arabaya bindik. -Nereye gidiyoruz? -Tekiner Üniversitesi. Mustafa başı ile olamayınca Su'ya döndüm. -Sormamda sakınca yoktur diye düşünüyorum. Orada ne yapacaksın? -Sahibinin kızı yakın arkadaşım. Reklamcılık bölümüne  konuk olarak katılıyorum. Bu güzellikle senin hiç bir yere çıkmamalısın. Şimdilik yapacak bir şey olmadığı için bekliyorduz. Bu bekleme canımı sıkmıyor değil. -Güzel bir projeymiş. Yolculuğun geri kalanında Su pek konuşmak istemedi. Hala olayın etkisi üzerinde olduğu belliydi Okulun önüne geldiğimizde "Çok teşekkür ederim. Size de zahmet oldu"dedi. -Bunu duymamış olayım. Ne zaman biter işin. Seni alması için birini göndermek istiyorum. -Hiç gerek yok. Ben hallederim. Zaten uğramam gereken yerler var. Konuşmak istedim, ama Su izin vermedi . -Lütfen  ısrar etmeyin. " -Tamam, dediğin gibi olsun. Mustafa kapıyı açtığımda indi. Fırsat kaybetmeden bende indim. Olduğumuz her ortamda benimle birlikte olduğunu düşünmelerini istiyorum. Beni dışarıda görünce etrafa baktı. Bahçede olan herkes bizi izliyordu. Huysuz kadınımın yine hoşuna gitmedi. -Size iyi günler. -Sana da.Dediğim gibi konuyla ben ilgileniyorum. Tamam mı? -Tamam. Hızla uzaklaşırken sadece izledim.  Biliyorum bir yerde bu kaçışları bitecek. Sende benim hissettiğim şeyleri  hissedeceksin. Tekrar arabaya bindim. -Devam edelim. Elime telefonu alıp  Hakan'ı aradım. Sanki bekliyormuş gibi hemen açıldı. -Kardeşim durumlar nasıl? -Beni bekliyordun anlaşılan. Hakan kahkayı patlattı. "Tabiki de seni bekliyorum" -Şu anlık yolunda. Çok sinirli,ama bana değil. Seninle hazılarladığımız yazıyı gönder. -Sen merak etme o iş bende. -Sağol kardeşim. -Geliyor musun şirkete? Yoksa birlikte misiniz? -Su'yun ailesinin yakınında aldığım eve bir bakacağım. Hafta sonu büyük ihtimal orada olmak zorunda kalacak. Anlayacağın tesadüf işlerine devam etmemiz için evin hazır olmalı. -Tamam,ben burayı hallederim. -Görüşürüz o zaman. Hakan ile telefonu kapatıp "Yeni eve gidelim Mustafa"dedim. Hafta sonlarını ailesi ile geçirmeyi seviyor. İl dışında geniş güzel bir evleri var. Bunu öğrendiğim anda yan tarafında ki evi almak için uğraşmaya başladım. Evin sahibi satmayı düşünmüyorum demesi beni baya uğraşmıştı. Bundan sonra ona daha yakın olacağım. Burada ki evine gelince, şimdilik bir şey yapamadım. Etrafa bakarken ilk defa bu kadar mutlu olduğumu hissettim. Içimden bir his her şeyin güzel olacağını söylüyordu. Yakın çevresinin tabiri ile "Işkoliğin"hayatına giriş yapacağım. Eğer doğruysa bu güne kadar hayatına girmiş ilk erkek olacaktım. Bu da beni daha çok heyecanlandırıyor. Her ne olursa olsun benim olacaksın Su....
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD