Oyunbozan !
1294 Words
Ateş'in anlatımıyla
Kahkahama engel olamadım. Bu kız, beni yıllar sonra güldürmüştü.
Demek gerçekten bir şey yapamayacağımı düşünüyordu !
" O son söylediğin cümleyi tekrar etsene bir ! " Bu kadar oyun yeterdi.
Zaten öğreneceklerimi fazlasıyla öğrenmiştim. Daha fazla vakit kaybetmeye gerek yoktu.
" Sanki bir şey yapabilirmişsin gibi dedim. Bir sorun mu var paşam? Elin kolun bağlanınca bakıyorum sesin gür çıkmaya başladı. Adamları gördüğün an arkama saklanıyordun ama ! Hatırlatayım dedim ! "
Hayatının hatasını yaptığını görme vaktiydi. Bakışlarımı kaldırıp kameraya baktım.
" Kıvanç! Bu kadar yeterli ! " Sözlerimle kıkırdadı. Alay vari bir şekilde konuşmaya başladı.
" Tabi tabi ! Hemen koşup seni çözer, el pençe divan durur hatta karşında ! " Sözlerini tamamladığı esnada kapı açıldı.
Hemen beni çözüp kenara çekildi Kıvanç. Ellerini önünde bağlayıp, omuzları dik ama bakışları yerde bir şekilde beklemeye başladı.
Asya'nın ağzı bir karış açıkta kalmıştı. Çünkü en son bana gülüyordu. Malesef o güzel gülüşü yarım kalmıştı !
" Eveeeeeeeet Asya ! O son söylediğin cümleyi tekrar et yine bakalım. Hatta dur ben tekrar edeyim senin yerine ! Dur bakalım ne demiştin? "
Etrafında volta atıp kulağının dibine eğildim. Bakışları Kıvanç'ın üzerindeydi.
" 'Tabi tabi ! Hemen koşup seni çözer, el pençe divan durur hatta karşında ! ' demiştin değil mi ? Bak bakalım şu an ne görüyorsun küçük hanım? "
Deyimi yerindeyse nefes dahi almıyordu. Onunla oynamak eğlenceliydi ama dünya kadar işim varken ve ilk kez biri tarafından ihanete uğramışken, burada daha fazla vakit kaybedemezdim.
Önüne gelip, yüzüne baktım. Zihnindeki karmaşada boğuluyor gibiydi.
" Sen hastasın ! Sen nasıl bir manyaksın ! Sen kendini esir gibi benim yanıma mı bağlattın gerçekten ? Ben seni kaçırmaya mı çalıştım yani ! "
Ağız dolusu bir kahkaha patlattı. Sinirleri alt üst olmuş olmalıydı. Kıvanç ile bakıştık. Kafasını iki yana salladı. Tekrar Asya'ya döndüm.
" Bu çok saçma ! Hangi patron kendini adamlarına bağlatır ki ? Neydi bari amacın, ulaşabildin mi istediğin bilgilere ? "
Eğilip önce gözlerine sonra da biraz önce öptüğüm dudaklarına baktım.
" Biraz önce manyak dediğin adam bağlatır güzelim. Bir de şey demiştin aklıma geldi bak ' Patron bozuntusu ' evet tam olarak buydu ! Ha bir de ' paşam ' kelimesi vardı ! "
Kulağına doğru yaklaşıp, sessizce devam ettim sözlerime.
" Amacım seninle eğlenmekti. Kucağıma atladığın an eğlenmeye de başlamıştım hatta ! " Derin ve sesli bir nefes çektim burnumdan. Yutkunma sesini duyabiliyordum.
Sözlerime devam ettim. " Seninle sonra oynayacağım vahşi kedi ! Şunu sakın unutma ! Ben ne istersem onu alırım. Çok bekletmeyeceğim seni... "
Geri çekilip yakın mesafede durarak gözlerine baktım. Dişlerini sıkıyordu.
" Bütün bunların ifadesini de sonra alacağım. Önceliğim biricik abin ! "
Doğrulup depodan çıkarken Kıvanç peşime düşmüştü. Arkamdan bağırıyordu.
" Abimin saçının teline dokunursan seni mahvederim ! Beni duydun mu ! Sen manyaksan, ben senden de manyağım ulaaaannn ! "
Sesi bağırmaktan dolayı incelmişti, ' ulan ' kısmı tiz bir şekilde çıkmıştı. Kulağımı bir parmağımla tıkayıp açtım. Sikilmedik bir kulağımızın zarı kalmıştı !
" Yok mu bir haber ? Kaç saat oldu nerede bu adam ? Nasıl bir haber yok Kıvanç ? Alp ile görüştünüz mü? Ondan da mı bir haber yok ? "
Odama girip üstümdeki tişörtten kurtulurken Kıvanç konuşmaya başladı.
" Hayır abi. Mekanda bir değişiklik yok. Herkese haber verildi. Ne gören var ne duyan ! Ortalıktan toz olmuş. "
" Arabayı hazırlat, Alp'e de haber ver. Gidiyoruz. "
Kıvanç kafasını bir kere sallayıp dışarı çıktı. Üzerimi değiştirip garaja giderken depodan Asya'nın sesi geliyordu.
Hala bağırmaya devam ediyordu. İstediği kadar çırpınabilirdi. İstediğim zamana kadar elimde tutsak kalacaktı.
Mekana geldiğimde Alp kapıda beni bekliyordu. Kıvanç da peşime düştü. Ben içeri doğru ilerlerken Alp durum özeti geçiyordu. Kapıdaki korumalar selam verip, tekrar önlerine dönmüşlerdi.
" Abi herhangi bir değişiklik yok. Her çalışana haber verdik. Akın'ı gören bize bildirecek. Şimdilik kimseyle temasa geçmemiş. "
Bana ait olan locada oturup, viski kadehini doldurdum. Ulan kim bana meydan okuyabilirdi bu piyasada ?
Düşmanlarımın zayıf noktalarını bulur, oradan vururdum ben adamı. Bu yüzden hiç bir zaman zaafım olmamıştı.
Ama benim adamım beni tanırken, neler yapabileceğimi bilirken, bana nasıl ihanet ederdi ?
Hadi ihanet etti diyelim, o zaman tek ailesini, kız kardeşini geride bırakır mıydı ? Bu kız abisine bu kadar düşkünken, abisi onu da alıp kaçmaz mıydı ? Kaçırdığım bir nokta vardı ama neresi ?
Alp ve Kıvanç arkamda dikiliyor, sağ ve sol meleklerim gibi omuzlarımın arkasında bekliyor, etrafı kolaçan ediyorlardı.
" Akın yıllardır bizde çalışıyor değil mi ? "
" Evet abi, uzun zamandır bizimle birlikte. Hatta 13. yılı bu yıl. " Bu cevabı Alp vermişti.
" Peki, beni bu alemde tanımayan ya da benden korkmayan bir kişi bile var mı? "
" Adın yetiyor abi titremelerine ! " Kıvanç kendinden emin bir şekilde cevaplamıştı beni.
" O zaman beyler, bu adamın tek zayıf noktası kız kardeşi değil mi ? Neden fare deliğine girerken, kız kardeşini de yanında götürmedi ? Bakın bulamıyoruz adamı !
Benim, kardeşine neler yapabileceğimi en iyi bilen adamlarımdan biri değil miydi Akın ? "
Bu kez yanıt veren olmamıştı. Başına bir iş mi gelmişti ? Yoksa bunu bile düşüneceğim aklına gelmiş de bunun üzerine mi bir plan kurmuştu ?
Akın ! Her neredeysen önüne koyacağım bir parça peynir ile tıpış tıpış gelip kendin gireceksin benim inime ! Girdiğin o fare deliğinden hiç çıkmamış olmayı dileyeceksin hem de !
" Herkese haber verin ! Bütün piyasaya duyurun ! Çalışan, ya da bu alemde kim varsa söyleyin!
" Ateş Akbey, müstakbel karısını buldu. Adı da Asya Taşkıran ! Önümüzdeki günlerde bir davet ile takdim edilecek ! "
Alp ve Kıvanç hala bir tepki vermemişti. Ayağa kalkıp kadehimdeki içkiyi bitirdim. Onlara dönüp baktığımda birbirlerine bakmaya devam ediyorlardı.
" Neyini anlamadınız ? Gidin söylediklerimi yapın. Kızın adını bastıra bastıra söyleyin. O Akın neredeyse çıkacak ! Bakalım kardeşi gerçekten de zayıf noktası mıymış? "
Bu kızın da geçmişini öğrenmem gerekiyordu !
" Kıvanç bu kız 18 yaşına kadar yetiştirme yurdunda kalmış. O yurdu, o Kerem denen puştu, her bir boku araştır işte. Sabah Asya hakkında her detay önümde olacak ! "
Mekandan çıkarken, arabam çoktan getirilmişti. Kapının önündeki kadınla bakıştık. Bu kadın geçen sefer de benimle gelendi galiba. Zaten dünden hevesliydiler !
Gazı kökleyip, arazideki eve gidiyordum. Yanımdaki kız uzanmış, pantolonumun üzerinden sikimi okşuyordu. Yanağıma, boynuma öpücüklerini sıralıyor, kulak mememi ısırıyordu.
Dikkatim dağılıyor, sinirlerim bozuluyordu. Normalde beni keyiflendirecek bu hareketler, bu kez işe yaramıyordu.
Eve gelince park edip çıktım arabadan. Kız da peşimden gelirken, kapıyı açıp eve girdim. Bahçedeki adamlar, etrafta gezinmeye devam ediyordu.
İçki dolabına yönelip viskiyi çıkarırken, kız hayran hayran evi inceliyordu.
" Gel buraya " Sesimle beni hatırladı neyseki... Bana doğru seksi olduğunu düşündüğü bakışları ve yürüyüşüyle geldi.
Belinden çekip dudaklarını öptüğüm an, zihnim başka bir yere çekilmişti. Geri çekilip kızın yüzüne baktım.
Adını bile bilmediğim bu kızı öperken, neden Asya'yı öptüğüm o ana dönmüştüm ?
Tekrar kızı çekip öpmeye başladığımda yine aynı şey olmuştu. O ana çekiliyor, tekrar onu öpüyormuş hissine kapılıyordum !
Bu iş canımı sıkınca elimin altındaki bu kızı daha sert öpmeye başladım. O vahşi kızı adam edecektim. Onu ehlileştirecek, hırçın değil uysal bir kediye dönüştürecektim.
Acı bir inleme ile kendime geldim. Kız beni itip geri çekildi.
Üstünü yırtmış, dudağını kanatmıştım ! Farkında bile değildim bunları yaparken ... Önemi de yoktu zaten.
" Ya gel yat altıma, ya da söyle adamlara nereye istiyorsan götürsünler ! Nazlayacak halim yok seni ! "
Bir kaç saniye yüzüme baktı. Sonra hızla gelip dudaklarıma yapışan bu kez o oldu.
Onu sabaha kadar bırakmadım. Üzerinden bir saniye inmedim. Altımda yatan beden bu kız olsa da siktiğim asla o değildi !
Şimdilik zihnimde olsa da, en geç yarın akşam yatağımda olacaktı zaten ! Demek manyak, hasta ve patron bozuntusu ! Kamera kayıtlarına bakacak, ona bu sözleri için güzel bir sürpriz hazırlayacaktım !
Seninle oynamak zevkli olacak Asya Hanım ! Sonunda beni heyecanlandıran bir kız çıkmıştı karşıma !
.
.
.
Devam edecek ...
- Writer
