Odaya gidip yatağa uzandım. Yastığa yüzümü gömdüm ve ağladım. Günlerdir birikmiş kırgınlıklar, yalnızlık ve özlem bir anda üzerime çökmüştü. Dizi bitince sanırım Yusuf Sinan geldi. Sessizce yatağa uzandı, elini göğsüme koydu ve hafifçe okşamaya başladı. Bir yanım çığlık atıyordu: “Elif, çeneni tut! Adam sekse düşkün. Kendine seks ile bağlayacaksın unutma!” Ama diğer yanım aceleciydi, sabırsızdı. Düşünmeden, kendi kırgınlığımdan ve ihtiyaçlarımdan konuştu dudaklarım. " Kendimi sekse hazır hissetmiyorum. Senin de önceliğin dizi izlemek olduğuna göre, senin için de çok önemli değil. Bekleyebilirsin." dedim, sesi titrek ama kararlı. " Beklerim." dedi sakin, bir tarafı bile titremeden. Gece lambasını kapattı. " Bu kadar mı?" dedim, biraz alaycı, biraz sitemli. " Zorlamamı mı tercih ederdin

