GÖKÇE Çığlık atmak istiyordum. Boğazımı yırtarcasına bağırıp çağırmaya ihtiyaç duyduğum en yoğun anı yaşıyordum. Kim olduğunu sanıyordu da benimle bu şekilde konuşmaya devam edebiliyordu? Hem de onca olanlardan sonra! Koltuğun üzerindeki minik süs minderini elime aldım ve ağzıma bastırarak, ciğerlerimi patlatan bir çığlık attım. “Gerizekalı,” diye bağırdım cama doğru. Minderi koltuğun üstüne fırlattım. O kadar kızgındım ki peşinden gidip ağzıma geleni saymamak için kendimi olduğum yere çivilemem gerekmişti. Birini aramam lazımdı. Birini arayıp ağzıma geleni saymam lazımdı. Kağan ile yüz göz olmak istemiyordum. Kardelen'in numarasını çevirip telefonu kulağıma, kendimi koltuğun üstüne bırakırken masadaki profiterol tabağı gözüme çarptı. “Zıkkım yesin,” dememle Kardelen'in ‘efendim,’ d

