ADIM 1

1002 Words
Hikayeme hoş geldiniz! Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayınn. Diğer hikayelerime göz atmak için takipte kalabilirsiniz, keyifli okumalar.❤️ ? -2009- Merhaba günlüğüm, Ben bugün 6 yaşımda oldum. Amcam seni bana hediye olarak aldı. Sen çok tatlı, mor tüylü bir deftersin. Ama sana defter değil, günlük deniyormuş. Amcam öyle söyledi. Sana yaptığım her şeyi söyleyebilirmişim, sen benim en büyük sırdaşım olacakmışsın. Sırdaş ne demek bilmiyorum ama ben seni çok sevdim. Yeni öğrendiğim kelimeleri gelip ilk sana yazacağım. Şu an bu kelimeleri amcam benim yerime yazıyor sana ama ileride ben tek başıma yazacağım. Çünkü okuma yazmayı tamamen öğrenmiş olacağım. O zaman en iyi arkadaşım sen olacaksın. Biliyor musun bugün benim bir arkadaşım oldu. Yaramaz bir çocuk. Onu bugün yan komşumuz çatık kaşlı dedenin bahçesindeki meyve ağacından elma çalarken gördüm. Yaptığı çok kötü bir şeydi, bu yüzden onu uyardım. Çalma o elmaları dedim, o dede seni görürse çok kızar, bağırır sana dedim. Ama o gülüp elmaları almaya devam etti. Yapma dedim, dinlemedi beni. Sonra bizim evdeki elmalardan alıp yanına gittim. Onları çalma, bunları al dedim. Ben izin verdiğim için çalmamış olursun dedim. O zaman indi ağaçtan. İnerken ağaca takılıp ayağını yaraladı ama hiç ağlamadı bile. Benim elimdeki elmalarımı hızlıca alıp gitti. Çocuğa eviniz nerede diye soracaktım, gittiği için soramadım. Burada yaşıyorsa bir daha gelir o zaman arkadaş oluruz. Tek başıma canım çok sıkılıyor benim, onunla oyun oynayabiliriz. Ama şimdi sen varsın günlüğüm, ben hiç sıkılmam ki! ? -2021- prenshamlet: Yapma... ophelia: Yapacağım. prenshamlet: Yapamayacaksın. ophelia: Yapacağım! ophelia: Hem sen de kimsin? prenshamlet: Aklının sesiyim. ophelia: Komikmiş ama benim şu an buna gülecek vaktim yok. prenshamlet: Bana vakit ayırman, intihara vakit ayırmandan daha iyidir. ophelia: Bir daha soruyorum, kimsin sen? prenshamlet: Kahraman'ım. ophelia: Kötü bir espri daha... prenshamlet: Espri değildi. prenshamlet: Adım, Aslan Kahraman. prenshamlet: Genelde soyadımla hitap ederler. ophelia: Neden? Hep böyle birilerinin hayatına burnunu sokup kendini 'kahraman' ilan etmeye çalıştığın için mi? prenshamlet: Birilerinin hayatına burnumu sokmam. prenshamlet: Yalnızca birinin. ophelia: O da ben miyim? prenshamlet: Zekice sorular soruyorsun, şaşırtıyorsun beni. ophelia: Peki Aslan Kahraman beni nereden tanıyorsun? ophelia: Dahası şu an yapacağım şeyi nereden biliyorsun? prenshamlet: Seni çok yakından tanıyorum. prenshamlet: Yapacağın şeyi biliyorum çünkü seni görüyorum. prenshamlet: Şu an okulunun çatısındasın. prenshamlet: Çatı düz değil, tuğlarla çevrili, üçgen şekilde. Dolayısıyla kayıp düşmemek için kendine sağlam bir tuğla bulup üzerine oturdun. prenshamlet: Yapacağın işi engellememesi için rüzgarın gözünün önüne savurduğu siyah saçlarını ensende gelişigüzel topladın. prenshamlet: Mor hırkanın cebinden bir jilet çıkardın. prenshamlet: O jileti de okuldaki sıkıntılı bir tipten aldın. prenshamlet: Beyaz okul gömleğini ve hırkanı dirseğine kadar katladın. prenshamlet: Sol kolunun bileğiyle bakışıyorsun şu an. prenshamlet: Sol tarafını özellikle seçtin çünkü o kolun kalbine daha yakın. prenshamlet: Sağ elinde tuttuğun jileti sol bileğine yaklaştırıyorsun. prenshamlet: Açığa çıkardığın bileğindeki damarın atışını hissedebiliyorsun. prenshamlet: Tam da o damarı kesmek istiyorsun. prenshamlet: İsteğinle birlikte kalp atışların hızlanıyor. prenshamlet: Korkuyorsun çünkü. prenshamlet: Titriyorsun hatta, jileti düşürmemek için parmaklarını sıkıca ona sarıyorsun. prenshamlet: Muhtemelen bu işin sonunda sol bileğini kesmemiş olsan bile, sağ elindeki işaret parmağını kesmiş olacaksın. prenshamlet: Yapmaktan korkuyorsun ama bir yandan da yapıp canını acıtmak istiyorsun. prenshamlet: Böylece çektiğin acıyı hafifletebileceğini düşünüyorsun. prenshamlet: Ama yanılıyorsun. prenshamlet: Kalbindeki acıyı, bedenindeki hafifletemez. prenshamlet: Çünkü hiçbir acı, yüreğini yakan acıdan büyük olamaz. prenshamlet: İşte bu yüzden sana yapmayacağını söylüyorum. prenshamlet: Çektiğin acıyı bileğini kesmen dindirmeyecekse kendini kesmenin ne mantığı var? prenshamlet: Yok. Baştan sonra mantıksız bir hareket yaptığın. prenshamlet: Şimdi bırak o jileti, kalk git ve son dersine gir. ophelia: Sen kendini ne sanıyorsun ya? ophelia: Dışarıdan beni gördün, halimi tavrımı çözdün diye her şeyi bildiğini mi sanıyorsun? ophelia: Asıl sen yanılıyorsun! ophelia: Benim neyi ne için yaptığımı, yapacağımı bilemezsin! prenshamlet: Emin ol, neyi ne için yaptığını biliyorum. prenshamlet: Rehberlik hocanın üzerine hırsızlık suçu yükleyip onu okuldan attırdığında bunu ona gıcık olduğun için yapmadın mesela, sana gerçekleri söylediği için yaptın. prenshamlet: Gerçekleri duymaya katlanamıyorsun çünkü var olan gerçekleri kabullenemiyorsun. Bu da seni çıldırtıyor. ophelia: Saçmalıyorsun kimseye suç falan atmadım ben! ophelia: O adam benim cüzdanımı çalmıştı o yüzden kovuldu okuldan. prenshamlet: Hıhım. prenshamlet: Ayağını oraya vurmaya devam edecek misin? prenshamlet: Bence etmemelisin. prenshamlet: Biraz daha ses yaparsan orada olduğunu fark edip gelecekler ve kalkıştığın küçük oyunun elinde patlayacak, senin için söylüyorum. ophelia: Söyleme. ophelia: Yazma, bana akıl verme, hiçbir şey yapma! prenshamlet: Sana gerçekleri söylüyorum ve bu seni çıldırtıyor, çıldırdığın için ayağını çatıdaki tuğlalara vuruyorsun. prenshamlet: Söylesene, gerçeklerle ne alıp veremediğin var? Neden kabullenmek istemiyorsun? ophelia: Bir alıp veremediğim yok. ophelia: Sus artık! prenshamlet: Madem susmamı istiyorsun sol elindeki telefonu kapatıp hemen üzerindeki bileğini kesebilirsin. prenshamlet: Zaten bileğini kesmek için burada değil misin? prenshamlet: Ama dur, sen bunu yapamazsın değil mi? ophelia: Yaparım! prenshamlet: Sanmıyorum. Birazdan yakalanacaksın. prenshamlet: Seni kim yakalayacak dersin? prenshamlet: Okulu kolaçan eden güvenlikçi Muzaffer mi? prenshamlet: Yoksa en üst katta nöbetçi olan kız mı? Neydi bugünkü kızın adı? ophelia: Kimseye yakalanmayacağım. prenshamlet: Hah buldum! prenshamlet: 12/B'den Nazlı. prenshamlet: Nazlı... Güzel kız. Seni o yakalarsa numarasını benim için alır mısın? ophelia: Sen benimle dalga mı geçiyorsun? prenshamlet: Dalga mı? O nasıl laf öyle? prenshamlet: Gayet ciddiyim. Kız baya güzel. Numarasını öğrenmek isterim. ophelia: Hala kız diyor, numara diyor ya! prenshamlet: Saçları doğal sarıydı değil mi onun? ophelia: Ne bileyim ben! prenshamlet: Evet, evet doğaldı. Çakma olsa anlardım. prenshamlet: Sen şu numara alma işini bir düş, hatırım için. ophelia: Hatırın batsın. prenshamlet: Batmasın batmasın. prenshamlet: Sol bileğine yeterince rüzgar vurmuştur, soğuk deri daha iyi kesilir. Dene bakalım kesebiliyor musun? prenshamlet: Sağ elin mi titriyor yoksa bana mı öyle geldi? prenshamlet: Yok ya, sen beceremeyeceksin bu işi. ophelia: Kapa çeneni! prenshamlet: Ben çenemi kaparım ama gelen misafirin kapar mı bilemem. ophelia: Ne? prenshamlet: Tüh ya gelen Nazlı değil. ophelia: Ne? prenshamlet: Ne ne kızım? Yakalandın işte, güvenlikçi geldi. prenshamlet: Muzaffer'in 'kim var orada' diye böğüren sesini ben duydum buradan, sen duymadın mı? ophelia: Kahretsin senin yüzünden yakalandım! prenshamlet: Yanlış. Beni dinlemediğin için yakalandın, sana ayağını yere vurarak ses yapmamanı söylemiştim. prenshamlet: Mesajlarımızı kel Muzaffer görmeden telefonu kapatsan iyi edersin. Bir de böyle yakalanmak istemezsin. prenshamlet: Neyse benim buradaki işim bitti, şimdilik gidiyorum. prenshamlet: Sonraki intihar adımında görüşürüz, Oya. prenshamlet: Beni çok bekletme olur mu?
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD