Heyecan dolu yaz aşkları, hafta sonu kaçamakları, yazın son aylarıyla birlikte indirilen panjurların ardında kalan komşu çocuklarının bakışmaları. Hepsi Urla'nın her yıl yaşadığı De-Javu'nun kitaptaki karşılığı gibiydi. Yaz başında büyük hayallerle başlayan ama yaz sona ererken gök gürültülü sağanak yağışlı ayrılıklarla sonlanan sezonluk aşklar, bizim de başımıza gelmişti elbette. En çok da Ayşegül'ün. Öyle ki her birine bir numara vermiş ve kronolojik olarak fihristine kaydetmişti. Benim için unutulmayan bir kişi vardı. O da; 3. sınıfta, İlçe Tarım Müdürlüğünde staj yaparken gittiğimiz, hayvancılıkla uğraşan ailenin, İzmir'de eczacılık okuyan oğlu Metin'di. Yaz tatili için geldiği baba evinde karşıma çıkmıştı bir Temmuz günü. O zamanlar kimsenin gözünün içine bu kadar cesur bakamıyordum e

