Yazarın Anlatımıyla... Haşim ağa önde, İsmail Kahya arkasında, salon kapısında dikilirken; Haşim ağanın öfke dolu solukları burnundan çıkıyordu. Bir türlü kızına edepli olmayı öğretememişti. Büyüklerin yanında bu nasıl konuşmaydı? Hele ki Esmer onun yengesiydi artık. Herkesin içinde o nasıl sözdü öyle? Cemil Bey ve Mehmet ağanın sesiyle gerilirken, Güler Hanım da oturuşuna çeki düzen verdi hemen. Haşim ağa ilerleyip salonun baş köşesine oturdu. "El öpmeye gelmediğiniz belli! Düğünün üstünden daha dört gün geçmişken, ne demeye geldiniz Cemiiilll?" Cemil Beyin surat ifadesinden, bu durumdan ne kadar rahatsız olduğu belli oluyordu. Haşim ağayla bu işi konuşup halledeceklerdi. Başka yolu yoktu. "Narin kız evden kaçıp baba ocağına gelmiştir ağam! Biz gelinimizi almaya geldik. Başka bir

