Yazarın Anlatımıyla... Nikah memuru üstüne giydiği kırmızı cüppesiyle bir elinde nikah defteri, diğer elinde de kapının anahtarıyla çıkıp geldi. Tüm gözler memurun üzerindeyken, Narin'in içi içine sığmıyordu. Memurun arkasından salona girdiler. Yetersiz ışık yüzünden salonun floresan lambaları yakıldı. Narin beyaz etek ceket kombinli kıyafetiyle arkası uzun sandalyeye otururken pek bir havalıydı. Kafasına taktığı tüllü beyaz minik şapkayla, o dergilerde gördüğü mankenler gibi olmuştu. Mehmet de yerine geçip oturduğunda, memur boş kalan şahit sandalyelerine baktı. "Şahitleriniz yok mu?" Mehmet kapıya baktı telaşla. Heyecandan şahitleri unutmuşlardı. Kapıdan giren iki kişi, Mehmet'in o gün kahvede kavga ettiği kişilerdi. Hırslı olan Ali ve Esmer'e içten içe yanık olan Osman... Osma

