ZİŞAN ADAR; Nikahtan sonra saatler süren eğlence sonunda bitmişti. Saat gece yarısını epey geçmişti, en son saati sorduğumda gece on iki buçuk oldu demişlerdi şimdi muhtemelen saat gece bir olmuştu. Yavaş yavaş aşiretler dağılmış, burada kalacak misafirler için odalar hazırlanmış ve yemekler bitmiş bir halde toplanıyordu. “Zişan” diyen ses ile daldığım yerden çıktım ve başımda dikilen kadına, yani anneme baktım. Nikah kıyılırken annem ve ağabeyim gelmişti. Babam ise gelmemişti. Aslında ne annemi ne de ağabeyimi istiyordum keşke onlarda olmasaydı. “Efendim.” Eğilip sardı kollarını, sabah ki gibi yine sarılmadım. “Bundan böyle evlendin, ona göre davran. Bu evin hem gelini hem de hanımağasısın, bizim başımızı yere eğme. Kimseye saygısızlık etme” Geri çekildi, gözlerini yüzüme dikt

