Ural yarı baygın yattığı yataktan oldukça geç saatte kaktığında sıkıntıyla nefes verdi. Bu gün Serkan’ın ailesiyle konuşmalıydı, annesi hala evlerinde çalışıyor, babası eski çalışan olduğu için rahat rahat eve girip çıkıyordu. Şimdiye kadar hiç bir yanlışlarını görmemişti fakat şu durumda iş durumlarını bir kez daha düşünmek zorundaydı. Bahçede hayatlarında bir tehlike yokmuş gibi köpekle oynayıp güneşlenen oğlu ve öğretmene bir bakış atıp mutfağa yöneldi. Serkan’ın annesi Hacer’den kahvaltıyı mutfakta hazırlamasını söyler oğlunun durumunu konuşurdu hem. “Hacer abla günaydın.” “Günaydın beyim.” Kadının hiç bir şeyden haberi yok gibi bakıyordu. “Sana zahmet ufak tefek bir şeyler hazırlar mısın buraya.” “Emrin olur beyim, istersen bahçeye hazırlayayım.” “Hiç gerek yok, zaten

