Rodos'un, sözlerinin altında yatanları anlamaya çalıştığından son derece emindi. Hafifçe aralanmış dudakları ve kısılmış gözleri düşüncesini kanıtlıyordu. "Ne?.." diyerek öylece bakmaya devam eden adamın parmaklarını, avucuna hapsederek boynundan indirdi. İki eliyle tuttuğu eli, göğsüne dek kaldırdı ve "Sahip olduğum tek şey sensin..." Evim dediği, ailem dediği herkesi geride bırakmıştı."... bir sen varsın. Varlığını, senden gelen her şeyi benimmiş gibi kabul ediyorum" dedi. Bu defa ne demek istediğini anlamasını istiyordu. Şimdiye dek içinde neyse dışında da o olmuştu. Duygularını, nefretini hiç saklamamıştı. Neden ilk kez duyumsadığı bu ihtiyacı, gizlemek istesindi? Elini avuçlarından kurtararak geri çekilen eşiyle elleri iki yana düştü. Bu kez ne olduğunu çözmeye çalışan kendisiydi.

