Murat'ın, Ankara’daki yeni birliğinde göreve başlamasının üzerinden aylar geçmişti. Yeni görev yerine alışması hızlı olmuş, kısa sürede disiplini ve yetkinliğiyle üstlerinin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Artık kendini tamamen askerlerine ve görevine adamıştı. Özel hayatını ise bir kenara bırakmıştı; ne geçmişteki acıları ne de hayal kırıklıklarını hatırlamak istemiyor, bu yüzden var gücüyle çalışıyordu. Her sabah erkenden kalkıyor, askerleriyle birlikte eğitimlere katılıyor, onlara sadece bir komutan değil, aynı zamanda bir baba gibi yaklaşıyordu. Bir sabah Murat, birliğindeki genç askerlerden Ali’ye bir görev verdi: Birlik için mühimmat taşıyan kamyonun güvenli bir şekilde karargaha ulaşmasını sağlamak. Ali’ye yanına iki asker almasını ve yolda olası tehlikelere karşı dikkatli olmasını

