Bileğimden kavrayarak beni peşinden çekerken beni nereye götürdüğünü merak ediyordum. Siyah minibüse binince ara pencereyi açarak İtalyanca bir mekan adı söyledi.
Sonra penceyi kapatıp beni koltuktan kaldırıp kucağına oturttu. “Ne yapıyorsun!” dedim.
“O kıçını göstere göstere giyinirken seni tutup sikmemek için kendimi zor tuttum,” dedi.
“Yanında giyineyim diye beni tehdit ettin!” dedim kucağından kalkmaya çalışarak.
“Önümde domal demedim!” dedi sert bir ifadeyle. “Bu yüzden cezalısın!”
“Aklımla oynuyorsun,” dedim.
“Sen ise ateşle oynuyorsun amore mio.”
“Aşkım demenden rahatsız oluyorum.”
“Kucağımda oturmaktan rahatsız olmuyorsun anlaşılan.”
“Ayakların uyuşunca pişman olacak olan sensin bay Arnaldo Marcelli!”
“Kendini ağır mı sanıyorsun? Kucağımda bir kedi taşımakla aynı şey…
