Tuncay'dan Ev önümüzde, büyük bahçesi, iki katlı yapısı ve termal kamera sistemleriyle adeta kale gibiydi. Büyük surların bitişiğinde otomatik kapıdan girerken güvenliğin dur işaretiyle arabayı durdurdum. Ben kullanıyordum, doktor hanımın şöförüydüm neticede. "Bundan sonrasını yürümeniz gerekiyor, bahçeye yabancı araç alamıyoruz." Lara gözlerini bana çevirip, dudağının kenarında belli belirsiz bir gülümseme ile soru sorar gibi bakınca Kafamı hafif aşağı çekip onayladım. Ev, şehrin dışına doğru, ormanlık bir alanın içinde saklanmıştı. İki katlı, geniş balkonlu, ahşap kaplamalı bir villa. Bahçesinde özenle budanmış çam ağaçları, geometrik simetriyle dizilmiş taş yollar... Ama her şey fazla düzgündü, fazla planlı. Duvarların üstü sarmaşıklarla kaplıydı ama bu, kameraları ve sensörle

