Alesia uçağın havalanmasını beklerken kulaklığını kulağına yerleştirdi. Dönüş planı bu kadar erken değildi. Evlenmek planlarının içinde hele hiç yoktu. Ailesine şimdiye kadar hiç yalan söylememişti. Bu yalandan da kötü direk kandırmak olacaktı ama Alesia çaresizce bulunduğu durumu kabullendi. Yaşadığı şeyleri ailesinin duyması inanmalarını güçleştirecek ve her şeyi daha da sıkıntıya sokacaktı. Ancak Jay'in bu yöntemiyle en azından kısa süre de olsa nefes alabilecekti. Uçak havalandı. Alesia bulutların üstünde aslında yaşamın ne kadar da değerli ve güzel olduğunu düşündü. İnsanlar düşünmeden giyinip, düşünmeden eğlenip, aşık olup, el ele tutuşup çılgınlar gibi gezip dolanıp evleniyorlardı. Alesia bunların hayalini pek kurma şansını kendinde görmüyordu. Çünkü bu hayal için fazlasıyla korumacı bir ailesi vardı. Eminim ödül töreninde ki elbise için bile delirmişlerdi ancak Jay Redmound konusu bunun önüne geçtiği için söylemeyi unutmuşlardı. Haklılardı korumaya çalışıyorlardı ama Alesia bir günde olsa hayatını düşünmeden yaşamak isterdi. Alesia gözlerini kapattı. Hayalleri gerçek gibi hissettiriyordu. Hayallerinin içinde kısa bir uykuya girdi. Uykusunda bile Jay sanki yanındaymış gibi ilk önce kokusu burnuna geldi. Sonra ise duvara dayadığında Alesia'nın ilk gördüğü Jay'in boynu, sonra gözleri ve yüzüne değen sıcak nefesi... Pilotun anonsu ile hemen uyandı.
''Ah Alesi kendine gel.'' diye hafifçe kendi yanaklarına vurdu. Aklını kaçırmış olmalıydı. Resmen hayaline giren Jay Redmound'u arzulamıştı. Bir an olsun ıslanan kilodunu hissetmemiş gibi davrandı. Bu tamamen hormonel bir dürtüydü. Bilinçli bir arzu değildi. Uçak iniş anonsu gelince kemerini yeniden bağladı. Vücudunun tamamı arzu ile ısınmıştı. Biraz sert bir inişle içindeki tüm fikirler neyse ki kısa bir süre sonra yok oldu. Alesia uçaktan inmesiyle Türkiye'ye gelişi ve asıl stres dolu günlerin başlayışına ilk adımını atmıştı. Valizini alıp kapıda bekleyen taksilerden birine bindi. Evi havalimanı ile trafik olmazsa yakındı. Telefonunu açtığında mesaj sesleri üst üste gelmeye başladı. Mesajların arasında tek bir isim dikkatini çekmişti. ''Jay Redmound'' . Alesia eli titreyerek mesajı açtı. Kalbi sanki yerinden çıkacak gibi heyecanlanmıştı. Jay , dedesinin gelirken ne getirmemiz gerekiyor diye sorduğunu yazmıştı. Görsel ile atarsa aynısını bulabileceğini söyledi. Alesia hiç söz çiçeği ve çikolatasını kendisinin seçeceğini düşünmezdi. Pintereste girip görseller bakmaya başladı. Genellikle fazla süslenmişti her şey. Alesia aralarından en sadece olanların resmini seçti. Mesaj listesinden Jay Redmound ismini bulup göndere bastı. ''Bunlara benzer olanlar yeterli olacaktır. Teşekkür ederim.'' Dedi. Eve gelmişti bile. Arabadan inip bagajdan şöförün yardımıyla valizini aldı. Grip renkle boyanmış binalarına baktı. Baya eskimişti artık. Balkon hala eski demir ferforjelerden yapılmaydı. Alesia derin bir nefes alıp verdikten sonra üçüncü zile bastı. Annesinin seslenen sesini duyduğunda heyecanı artık kontrol edilemez bir hal almıştı.
''Anne benim Alesia'' diyebildi sadece. Annesi koşarak kapıyı açtı. Alesia tepkili bir yaklaşım beklerken annesi ''Kızım hoş geldin'' diye boynuna sarıldı. Arkadan babasının sesi geldi. ''Ne o hanım kızımız ile bir daha görüşemeyecek gibi sarılıyorsun dur bende sarılayım'' diyerek Alesia'yı birde babası kucakladı. Gerçekten dilini yutabilirdi. Ailesini böyle mutlu çok uzun zamandır görmemişti. Alesia şaşkınlığını bellli etmemeye çalışarak ailesi ile eve girdi. Gözlerine inanamıyordu. Ne ara bu kadar hazırlık yapılmıştı. İçeride pek çok akrabası büyük bir heyecan ve neşeyle sarılıyordu. Tebrikler ediliyordu. Alesia evin süslenmesine inanamadı. Harika bir nişan masası kurulmuştu. Arkasında beyazın ve mavinin müthiş uyumundan çiçeklerle süslenmiş bir tag vardı. Masanın üzerinde Jay için tuzlu kahve içmesi beklenilen bir damat kahve fincanı bile alınmıştı. Ailesinin hevesi Alesia'nın gözlerini doldurmuştu. Kendisinin doğru aşkı beklerken hiç böyle hayalleri olmamıştı ancak ailesi Alesia için en güzelleri zaten planlamıştı.
Herkes öpüşme konusunu hiç konuşmadan Jay ile nasıl tanıştıklarını, evlenme kararını nasıl aldığını, yabancı damat ile nasıl yapacaklarını konuşuyor ve soruyorlardı. Alesia genel olarak susup yada kısa cevaplar ile filmlerden gördüğü, kitaplardan okuduğu sahnelerden bir şeyler söylüyordu.
''Proje sürecinde zaten birkaç kez karşılaşmıştık. Ben şantiyeye giderken oda fotoğraf çekimine yetişmeye çalışıyormuş. Bir anda birbirimizi görmeyip çarpıştık. Sonra benim kartvizitim yere düşmüş oradan beni bulmuş.Hediyeler yolluyordu şantiyeye ama ben asla bakmıyordum. Kendisi ödül töreninde evlenme teklifinde bulundu.'' herkes ağzı açık bir şekilde anlatılan bu hayal ürünü aşkı dinliyordu. Babası ve annesi kızlarının evleneceğinin mutluluğunu paylaşıyordu. Alesia saatler sonra ancak telefonunu eline alabilmişti. Jay defalarca aramıştı. Alesia geri arasa da telefonu çekmiyordu.
Sanırım yoldalar diye içinden geçirdi. Odasına gitti. Gerçekten özlemişti bu odanın verdiği güvenli hissi. Akşam giyinmek için kıyafet baktı. Ancak hiçbiri içine sinmiyordu. Aslında bu kadar önemsemesi bile saçmaydı ama her şey o kadar güzel hazırlanmıştı ki kendisinin de kalbinin bu geceyi gerçek gibi hissetmesine engel olamamıştı. Odanın kapısı çaldı. Annesi elinde büyük bir kutu ile içeri girdi. ''Senin için aldık. Umarım zevkine uygundur. '' dedi . Alesia kutuyu yatağa koyup açtığında siyah önü oldukça kısa arkası uzun kuyruklu straplez bir elbiseyi yukarı doğru kaldırdı. Burnu açık ince topuklu ayakkabılar da düşünülmüştü.
''Ne düşünüyorsun? Birazdan bir kuaför ve makyözde gelecek seni hazırlamak için. Umarım beğenmişsindir.'' dedi annesi heyecanla kızından gelecek cevabı beklerken.
''Anne bu elbise sizin için fazla açık değil mi? Yani babamlar bundan rahatsız olacaktır.'' Dedi Alesia. Ödül töreni bir ilkti. Ailesi yurtdışı olması ve bir ödül töreni olmasından dolayı hoş karşılamıştı. Ancak normal zamanda babasının ailesi fazlasıyla bu kıyafette dedikodu yapabilirdiler.
''Biz kendimiz zaten beğendik kızım. Genelde böyle tercih ediliyormuş. Senin için çok özel ve güzel olması bizi mutlu edecek. Eger tabi ki sende beğendiysen?'' dedi.
''Hem de çok beğendim anne teşekkür ederim. Giyinmem de yardımcı olabilir misin?'' dedi Alesia. Annesi ile birlikte hazırlanmaya başladı. Saatler sanki su gibi akıyordu. Saçı bitmiş makyajı yapılırken telefonu yeniden titremeye başladı. Yine kalbi heyecandan atmaya başlamıştı. Jay Redmound'du arayan.
''Alo?'' dedi Alesia . Nasıl konuşmalıydı. Annesi pür dikkat kızını inceliyordu. ''Alesia sevgilim biz indik. Konum atarsan size doğru geleceğiz. '' dedi . ''Bu arada seni görmek için sabırsızlanıyorum. Şimdiden çok özledim.'' diye Jay devam etti sözlerine. Adamın harika yalanları Alesia'nın heyecandan atan kalbini hızlandırmış neredeyse kalpten ölecek gibi hissediyordu.
''Tamam sevgilim hemen atıyoruz. Bende seni özledim.'' dedi Alesia. Son cümlesini annesine bakarak söyledi. Annesinin gözünün içi parlıyordu. Bu yalan mecburen devam etmeliydi. Onların bu heyecanı ve mutlulukları her şeye bedeldi.
''Sen hazırlan kızım. Ben içeriyi kontrol edeyim. Erkek tarafı gelince sana haber veririz. Öyle çıkarsın.'' dedi annesi ve cevabı bile beklemeden çıktı odadan. Alesia hazırlanmaya devam etti. Aynada gördüğü kadına inanamıyordu. Bu kadın ödül törenindeki o güzel kadındı. Yine kendisi değildi. Ama bu kadını da Alesia seviyordu. İçeriden akrabalarından birinin ''Geldiler.'' diye bağıran sesi evdeki koşuşturmayı iyice arttırdı. Alesia hemen cama koşsa da hiç bir şey göremedi. Odanın içinde bir o yana bir bu yana yürümeye başladı. Boy aynasından bir daha kendine baktı. Evet hazırdı. İçeride hayran sesler yükseliyordu. Kulağını kapıya dayadı ve duymaya çalıştı. Jay Redmound ve dedesinin büyük kibarlıkla karşılanmalara cevap verişleri Alesia'nın yüzünde bir tebessüm oluşturdu. Biraz sessizlik olduktan sonra annesinin seslenmesini duydu Alesia. Artık zaman gelmişti. Kapıyı açtı ve alt kattaki salona inmek için merdivenlerin başına geldi. Yavaşça merdivenlerden indi ve oradaydı. Jay Redmound öyle yakışıklı görünüyordu ki. Takım elbise giyinmişti. Saçları ve sakalı tam bir damat gibi görünüyordu. Alesia'yı görünce ayağa kalktı. Dedesi memnun bir şekilde gülümsüyordu. Jay Redmound , Alesia'nın yanına gitmek istedi ancak Alesia'nın babası hayır dercesine başını salladı ve yeniden kalktığı yere oturdu. Alesia babasının yanındaki yerini aldı. Jack ilk konuya girmek için hamle yaptı.
''Alesia çok güzelsin her zaman ki gibi ama biraz fazla. '' dedi. Alesia gülümseyerek teşekkür etti. '' Gelelim konumuza , benim torunumun tek ailesi benim. Onu en iyi ben tanırım. Belki yaptığı şeyler doğru değildir sizin için ama evleneceğim diye getirdiği tek kadın kızınızdır. Sevdiğini hep kaybetmiş bir adam için bu ne demek en iyi ben bilirim. Bu yüzden oğluma-torunuma kefilim. Kızınızı hayatına almayı düşündüyse demek ki sevmiştir ve kaybetmekten hep korkacaktır. '' dedi . Bir süre tepkileri bekledi. Alesia o sırada Jay ile göz göze gelmişti. Bu cümlelerden oldukça rahatsız olmuş gibiydi. Sanki birazda gözleri dolmuştu ama bunu saklamayı iyi başarmıştı.
''Bakın Jack Bey, söyledikleriniz bir baba olarak yüreğimde büyük önem kazandırdı. Bizim tek evladımız var ve kendisine sahip olmak için çok emek verdik. Bu yüzden onun incinmesi bizi mahveder. Ama size güveniyorum. '' dedi babası.
''O zaman sizin dediğiniz gibi Allah'ın emri peygamberin gavli ile kızınızı oğluma istiyorum.'' Dedi Jack. Herkes bu tatlı şiveli konuşmaya gülmeye başladı. Babası Alesia'ya baktı ve Alesia başını evet dercesine sallayınca ''Hayırlı olsun o zaman'' dedi ve herkes ayağa kalktı. Jay biraz olaylara ağırdan dahil olsa da her yapılanı taklit etmeye çalışıyordu. Herkesi öpmeye başlayan Alesia'nın arkasından oda öpmeye başlamıştı. Alesia'nın babası ''O zaman yüzükler '' dedi ve Jack yanında taşıdığı küçük bir el bağajı çantasından kutular çıkardı. Alesia ve tüm ailesi gözlerini Jay ve Jack'in elinde ki kutulardan alamadılar. Alesia ''Bu konuşulmamıştı'' diye düşündü ama sanırım dedesi fazla heyecanlı yaklaşmıştı. Jay elinde bir kutu ile Alesia'ya yürüdü. Günün ilk yakın yan yana gelişleriydi bu. Alesia gizlice bir nefes aldı ve verdi.
''Bu senin için.'' dedi ve elindeki kutuyu açtığında Alesia'nın parmağının taşıyamayacağı büyüklükte bir tek taşı çıkardı. Alesia'nın elini kibarca tutup yüzük parmağına taktı. Herkes alkışlamaya başladı. Dedesinin açtığı kutudan yine pırlanta bir su yolu seti taktı. Boynunda gezen parmakları ile Alesia neredeyse inleyecekti. Adamın tenine dokunuşları resmen Alesia'yı kendinden geçirmeye yetiyordu.
Bu yalancı nişanlılık fazlasıyla zor geçecek gibiydi. Bunu Alesia ve Jay birbirlerine söylemeseler de derinlerinde hissediyorlardı. Alesia'nın farkında olmadan gözünden akan yaşını Jay kimse görmeden sildi. Kulağına eğildi ve ''Bugün çok güzelsin sevgilim '' diyerek boynundan kısa bir öpücük aldı. Alesia'nın gözleri zevkten kapandı. Bu adamla başı büyük dertteydi. Ama bu oyun bir yandan da hoşlarına gitmişti.