Gece birkaç kez Dariel’in ağlamasına uyanmam dışında güzel bir uyku çekmiştim. İnsanın kol çantasında bebek bizi taşıyor olması böyle durumlar için iyi oluyormuş, yoksa gece yarısı o kadar yol gidecektim ve Craig’i de yalnız bırakacaktım. Odadan çıkıp Walf’e bakındım, balkonda oturmuş kahve içiyordu. Yanına gidip bir sandalye çektim ve ben de oturdum. “Günaydın huysuz” dedi bana bakmadan. “Günaydın doktor bozuntusu” dedim ben de. “Arkadaşın iyi, beni öldürmen için sebep yok yani” dedi ve güldü. “O zaman şanslısın, yoksa affetmem bilirsin” dediğimde kafasını salladı. Benim yaptığım her şeyden haberi vardı. Kurşun yaralarımı da o iyileştirmişti. Ama biz de Valter’la onun hayatını kurtarmıştık. Evini basan birkaç mafya bozuntusundan kurtarmıştık onu. O yüzden bize ihanet etmezdi. Zaten

