2

1037 Words
Korku ve endişe içinde evden çıktım, hızla etrafta Gül'ü aramaya başladım . Gecenin bu saatinde bu velet nereye gider ki ?   Aklıma türlü türlü korkunç düşünceler geliyordu . En son neden böyle korktuğumu hatırlamıyorum bile .    Çocuk mağazaları olan tarafa doğru yaklaştığımda bir çocuğun cama yapışmış şekilde oyuncaklara baktığını gördüm . Hızla yanına koştuğumda yüzünü bana çevirdi . Bu Gül !   Onu bulmanın sevinciyle onu kucağıma alarak öptüm . Ardından onu tekrar yere indirerek kaşlarımı çattım .   " Sana evden çıkmamanı söylemiştim!" dedim sinirli bir şekilde tıslayarak . Bana eliyle camın önündeki oyuncağı gösterip "Şu ayıyı istiyoydum ." Dedi bana ümitle bakarken . Benim param yoktu ki . Nasıl alabilirim onu?   Paranı sonuna kadar kullanmıştım ve şuan utanarak ona bakıyordum .   "Merak etme , şimdi gidelim sana yakında alacağım o oyuncak ayıyı !" Diyerek onu tekrar kucağıma alarak eve ilerledim . Apartmana girerek hızla merdivenleri tırmandım . Eve girerek kapıyı kapattım , yine ona kuralları hatırlattım . Hatta kağıda yazıp kapıya da yapıştırdım  ama okuma yazma bilmediğini söyledi. E bunu başından söyleseydin ne gülüm .   Son çare resimli anlatımdı . Onu da yaptım resmim iyi olmadığı halde ve kapıya yapıştırdım . Camın yanında ki koltuğa oturduk ve dışarıyı izlemeye başladık . Faturayı ödeyemediğimden elektrikleri ve suyu kesmişlerdi . Yapacak bir şeyimiz yoktu ki başka . Saçlarımı karıştırıp dışarıyı izlemeye devam ettim . Bir vampir çocukla evde ne yapa bilirdim ki? En sonunda güçlerini sormayı akıl ettim ve sessizliği bozdum .   "Uzağı izleyebiliyor musun?" diye sordum Gül’e . Başka uğraşacağımız bir şey yoktu ne yapalım . Kafasını sallayarak "Evet." Dedi ardından ekledi "Apya ne zaman ayıcaksın bana o ayıcığı?" dedi kucağıma çıkarak . Saçlarını okşayarak "Yakında.." diye cevap verdim , gözlerimi ondan kaçırarak .   Param yok ki nasıl alacağım ? Çalsam mı acaba ? Yok her yerde kamera var . Onları etkisizleştirmem çok zaman alabilir . Hatta birine  yakalana bilirim .  Canım çok sıkılıyordu bu duruma . Ben yalnız başıma kendime zor yetiyordum . Sanki ben doğurdum şu veleti. Üstüme bırakıp gittiler ya !   Derin bir nefes alarak ne yapacağımı düşündüm ama aklıma bir şey gelmiyordu . Gül sabaha kadar camın önünde kendi elleriyle oynadı . Sahi ya küçükken benim de hiç oyuncağım yoktu . Keşke olsaymış onu Gül'e verirdim . Tabi 70 yıl dursaydı o oyuncak .   Sürekli farklı şehirlere taşındık. İstanbul son 3 yıldır taşındığımız yerdi.  Yaşlanmadığımızdan dolayı mecburduk bu duruma . Bazen bir yılda beş yıl yaşardık , bazen yedi  . Bu ortama göre değişiyordu . Yeni isimler , Yeni kimlikler ve yeni hayat .     Sabah olunca Gül yine acıktı . Ona biraz kan verip  doyurdum . Bugün ne yapacağım ben ? Paramda yok ki . Gül'e bakınca utanmıyor değilim . Kim ister ki benim gibi bir ablayı ? Bir oyuncağı bile alamıyorum ona .   Saçlarımı karıştırarak ayağa kalktım  ve kapıya doğru yürüdüm aynı zamanda Gül'e "Bana bak  velet , Dışarı adımını atarsan seni bu evden atarım !" diye tehdit ettim , evden çıktım ve kapıyı kilitledim .   Apartmandan çıktım ve yürümeye başladım . İnsanların bana yiyecekmiş gibi bakması hiç hoşuma gitmiyordu . Nefret ediyorum kalabalık yerlerden .  Sanki vampir olan onlardı .   Önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp camına iş için ilan yapıştırılmış kafeye girdim .   Görevli birine " İş ilanı için gelmiştim?" diyerek niye geldiğimi belirttim . "Sizi müdür beyin yanına götüreyim ." dediğinde onu takip ettim . Odanın kapısını   tıklatarak girdi . Ben olsam kapıyı çalmazdım . Görevli bizi yalnız bıraktığında yaşlı moruk beni süzmeye başladı . Böyle şansın içine kazık girsin diyorum başka da bir şey demiyorum .    Gözleriyle yedi bitirdi resmen . İğrenerek ona baktım ve kafamı odanın kenarında bulunan pencereye çevirdim .   "İşe alındın!" dediğinde mecbur ona döndüm . "İstifa ediyorum!" Deyip  kapıyı çarparak dışarı çıktım . Bu herife bir dakika bile tahammül edemem .   Ve böylelikle istifa ettiğim 48 . işimdi bu . Kafeden çıkıp eve doğru yürürken bir kaç kişinin konuşması dikkatimi çekti .   "Küçükken beni kaçırıp fidye istemişlerdi . Baya para aldılar ve ortalıktan kayboldular ." diyordu bir kız .   Eve gidene kadar düşündüm . Sahi ya birini kaçırıp para  isteye bilirim . Bu benim için kolay iş olur . Düşündüklerime gülümsedim . O kısayı kaçırsam nasıl olur acaba .  Bu plan aklıma yatmıştı ve yüzümde şeytani bir gülümseme belirtiyordu .   Kötü kahkahamı yapmak üzereyken insanların garip bakışlarını üstümde hissettim . Gözlerimi devirip apartmana girdim . Akşama büyük operasyon var .   Eve girdiğimde Gül usluca oturuyordu . Eline kalem ve kağıt vermiştim ki , dışarı çıkmasın artık . Odama geçip üstüme bir şeyler baktım siyah bir tayt ve siyah düz bir tişörtü üzerime geçirdim . Saçlarımı ördüm ve topuz yaptım . Şu güzel uzun saçlarımın yoluma çıkmasını istemem .   Akşam olunca hemen planımı yapmaya karar verdim . "Velet ben gidiyorum sakın dışarı çıkma . Çabuk geleceğim !" diye söylenerek dışarı çıktım ve kapıyı kilitledim .   Üstüme de yanıma aldığım kapüşonlu ceketi geçirdim . Kapüşonu da yüzümü göstermesin diye kafama geçirdim. Ne olur ne olmaz . O insan eğer beni gördüyse , beni tanıyıp bağırabilir . Bara girip etrafıma bakındım nerde olduklarına kenarda kısayı görünce gülmeden edemedim . Kolu sargılı bir halde oturuyor . Yanında şu iki abi dediği kişiler ve her zaman ki gibi kızlar vardı .   Kaçırıcam oğlum seni . Paranı bana verene kadar hasret kalacaksın böyle ortamlara . Piç gülümsememi yaparken karanlıkta beklemeye başladım . Şu insan ayaklandığında pür dikkat onu izlemeye başladım , barın çıkışına doğru  yürüyordu  . Ondan  önce çıktım ve onun arabasının arkasında ki duvarın kenarına saklandım . O bu tarafa dönünce onu bayıltıp çuvala sokacağım ve kaçıracağım .   İçimden kahkaha atarken gölge duvarın yanına yaklaşıyordu . Çöplükten bulduğum kırık tahtayı kaldırmış onu bekliyordum . Yanımdan geçerken hızla kafasına indirdim ve çuvalı kafasına geçirdim . Kaldırmaya çalıştığımda ilk önce biraz zorlandım . Öküz gibi ya .   Vampir hızımla bile zorla koşuyordum . Apartmanda kimseye görünmeden kapıya yaklaştım ve açtım . İçeri girerken karşımda Gül belirdi . "Ayıcıkkk!" diye sevinçle zıplamaya başladığında "Yok canım, bu öküz . " dedim . Hemen de durdu ve hayal kırıklığıyla bana baktı . Bekle gülüm az kaldı o ayıcıkta gelecek .   Annem ve babamın yatak odalarına girip kapıyı bacağımla kapadım ki Gül girmesin içeri . İnsanı yatağa bırakıp çuvalı kafasından çıkardığımda şok oldum . Lan bu kısa insan değildi  ki . Şu abi dedikleri herifti .
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD