“Öhöö, öhöö!” sesiyle irkilip birbirimizden hızla ayrıldık. Ben bir anda doğrulurken, Poyraz da boğazını temizleyip sanki hiçbir şey olmamış gibi ciddileşti. Ama kulaklarıma kadar kızardığımdan emindim.
İkimiz aynı anda kapıya baktık. Kapının orada, kolunu kapı pervazına yaslamış halde Tunç, yanında da Esin vardı. Gözlerinde hafif bir şaşkınlık, dudaklarında zor bastırılmış bir gülümseme vardı.
Tunç, Esin’e dönerek “Bunları hiç yalnız bırakmaya gelmiyor. Yer, mekan fark etmeden birbirlerini tüketiyorlar.” deyip güldü.
Yer yarılsa içine girsem diye düşündüğüm o saniyede yüzüm kıpkırmızı oldu. Elleri hâlâ dizlerinde duran Poyraz’a baktım; o da boynunu kaşımaya başlamış, belli ki toparlanmaya çalışıyordu.
“Tunç, zevzeklik yapıp Naz’ı utandırma,” dedi Poyraz.
Tunç kaşlarını kaldırdı. “Ben bir şey demedim abi. İsterseniz biz çıkalım, siz devam edin. Rahatsız etmeyelim.”
Esin de Tunç’a destek verip, “Doğru diyorsun Tunç. Hadi çıkalım biz. Ama dikkatli olun; gelen başkası da olabilirdi,” dedi.
Utançtan gözlerimi kaçırıyordum. Poyraz yanıma doğru eğilip kulağıma fısıldadı: “Güzelim, sakinleş.”
“Poyraz, çok haklılar. Gelen başkası olsaydı düşeceğimiz durumu tahmin bile edemiyorum,” dedim.
“Güzelim, zaten öğrenecekler,” dedi.
“Evet, öğrenecekler ama bu şekilde değil,” dedim gayet ciddi bir sesle.
Esin, “Naz’ım, takılıyoruz ama olayı dramatize etme,” deyip yanıma oturdu.
Tunç da başını sallayıp, “Evet Naz, abartma. Bence herkes duyunca çok sevinecek,” dedi.
“Umarım,” dedim derin bir nefes alarak.
Poyraz’ın yaralanmasının üzerinden iki hafta geçmişti. Hemen hemen her günüm, onunla ilgilenmeye çalışmakla geçti. Artık iyice toparlamıştı ve hepimiz bu durumdan çok memnunduk. Poyraz’ın ailesinde kaldığı süre boyunca bütün aile birlikte çok zaman geçirdik. Eski günlerdeki gibi…
Bu süreçte Can’la da konuşma fırsatı buldum. Artık bize kırgın ve kızgın olmadığını söyledi. Poyraz’a haksızlık yaptığının farkına varmış, aralarının eskisi gibi olması için çabalayacağını belirtmişti. Zaten Poyraz, son görevde Can’ın hayatı için kendi hayatını hiçe saymıştı. Gerçi timden başka biri de olsa Poyraz yine düşünmeden aynı şeyi yapardı; çünkü timdeki herkesi sadece bir askeri görev arkadaşı değil, ailesinden bir parça olarak görüyordu.
Odamda oturmuş son günlerde yaşadıklarımı düşünürken telefonuma gelen mesajla irkildim.
“Güzelim, iki saate seni evimizde bekliyorum.” yazmıştı.
Yüzümde beliren tebessümle hemen cevap yazdım:
“İki saate evimizdeyim aşkım.”
Hızlıca hazırlanıp aşağı indim.
“Anne, ben çıkıyorum,” deyip kapıya yöneldim.
“Naz, bekle kızım,” diyen annemin sesiyle durakladım.
“Konuşalım mı biraz?” dedi ciddi bir ses tonuyla.
“Anneciğim, okuldan arkadaşlarla program yaptık. Döndüğümde konuşsak olur mu?” deyip yanına giderek yanaklarından öptüm.
Annem, “Tamam, döndüğünde konuşalım… Artık zamanı geldi,” dedi.
Annemin bir şeylerden rahatsız olduğu belliydi ama bunu dönüşte düşünmeye karar verip evden hızlıca çıktım.
Yolda Esin’e mesaj attım:
“Güzelim, ben Poyraz’a gidiyorum. Önce arkadaşlarla sonra da sende olacağım dedim bizimkilere. Bir şey olursa idare edersin kuzum.”
Esin’den anında cevap geldi:
“Tabii Naz Hanım, keyfinize bakın. Ben de sizin için bugünümü yine sevgilime ayırırım artık.”
Yanına bir de gülen emoji koymuştu. Deli kız… Zaten benim Poyraz’la olduğum her an soluğu Serkan’ın yanında alıyordu. Her şeyin sorunsuz ilerlemesi beni mutlu ediyordu.
Poyraz’ın evine onun tabiriyle evimize geldiğimde kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Poyraz, kaç gündür sanki beni özlemekle yetinemiyor, her fırsatta “dokunmak için sabırsızlandığını” dile getirip duruyordu. Eve bu kadar istekle gelmesinin sebebini gayet iyi biliyordum… Ve eminim, Poyraz duygularını bana biraz dan uygulamalı olarak gösterecekti.
İçeri girdiğimde danışmaya uğramadan, bana çıkardığı giriş kartıyla dairesinin bulunduğu kata çıktım. Kalbimin hızlanan atışları, onu bu kadar çok sevmenin ve özlemenin doğal bir sonucuydu.
Kartla kapıyı açıp içeri girdim. Siyah perdeler çekilmişti; öğlen olmasına rağmen ortam loştu. Tam “Poyraz?” diye seslenecekken, bir anda arkamdan kolları bana dolandı. Sakin ama kararlı bir hareketle beni kendine çevirip dudaklarıyla dudaklarıma kapanıp tutkuyla öpmeye başladı.
İlk anda irkilmiş olsam da kısa sürede üzerimdeki şaşkınlığı atıp ona aynı yoğunlukta karşılık vermeye çalıştım.Ama Poyraz’ın öpüşü o kadar yoğun ve hızlıydı ki ona yetişmem imkansızdı, sanki beni özlemenin ağırlığı her nefesine işlemişti. Kalbim daha da hızlandı. İçimde hem huzur hem tutku vardı; onu yıllardır tanıyor olmama rağmen ilişkiye başladığımızdan bu yana aslında poyrazın bilmediğim birçok yönüyle karşılaşmaya başlamıştım ve yeni keşif yolculuğu beni yeterince memnun ediyordu.
Biraz geri çekilip alnımı benimkine yasladı. Nefesi hâlâ hızlıydı.
“Bugün seni kimse elimden alamaz Naz” dedi alçak bir sesle. “Sensiz geçen her anımı telafi etmek için bugün seni bitip tükeninceye kadar deli gibi sikeceğim dedi büyük bir arzuyla.”
Yanaklarım ısındı, kalbim göğsümden fırlayacakmış gibi atıyordu.Nefes alışlarım hızlandı söz konusu cinsellik olunca poyraz bambaşka bir adama dönüşüyordu ve söylediği her şeyi yapacağından hiç şüphem yoktu.
Koluna hafifçe vurarak gülümsedim.“terbiyesiz” dedim.
Kulağıma eğilip terbiyesizliği yukarıda göreceksin deyip beni kucağına alıp öperek üst kata doğru çıkmaya başladı.
Bende kucağında kollarımı iyice boynuna dolayıp seni özledim diye sessizce fısıldadım.
Yatak odasına kadar dudaklarımdan bir saniye bile ayrılmadı gözleri koyulaşmış bakışları şehvete bulanmıştı. Onun bana arzusu beni daha çok ona çekiyordu.Poyrazı en az poyrazın beni isteyip arzuladığı kadar istiyordum.Onun yanında içimdeki istekli ve dişi kadın ortaya çıkıyordu.
Yavaşça beni yere bırakıp gözlerime baktı.
“Bebeğim her şeyi bana bırak sana unutulmaz anlar yaşatacağım” deyip üzerimdeki elbiseleri hızlıca çıkardı.ayakta karşısında sadece küçük iç çamaşırlarımla kalmıştım ama bu beni artık utandırmıyor aksine arzumu körüklüyordu.Bir süre sadece beni izledi.
“Naz sana yapmak istediklerim konusunda en ufak bir fikrin olamaz güzelim. Seni deli gibi saatlerce sikmek istiyorum her pozisyonda “ dedi gözlerin deki aç ifadeyle.
Vücudumda ki sıcaklık her geçen dakika daha da artıyordu.Şuan poyrazın vaat ettiği her şeyi deli gibi yapmasını arzuluyordum.Bacaklarımı birbirine bastırdım ve alt dudağımı kontrolsüzce ısırdım.Poyrazın bakışları daha da koyulaştı bu görüntü onu fazlasıyla memnun etmişti.
Yanıma yaklaşıp iri elleriyle belime sarılıp kulağıma eğildi. “Beni seni istediğim kadar istemen beni daha da delirtiyor güzelim deyip fısıldadı.“
Poyraz dudaklarımı öpüp emdikten sonra boynuma,omuzlarıma,çeneme,öpücüklerini bırakıp önümde eğilerek aşağılara doğru ilerlemeye başladı bir süre göğüslerimde oyalandı önce öptü sonra sırasıyla yalayarak elleriyle yoğurmaya başladı aldığım haz inanılmazdı ve her tenime dokunuşunda daha büyük bir istek duyuyordum. Yavaşça yere diz çöküp önce göbeğimi arzuyla öpüp diliyle göbek deliğime hamleler yaptı bundan zevk aldığıma inanamıyordum.
Kafamı indirip büyük bir tutkuyla poyrazı izlemeye devam ettim önümde diz çökmesi bana müthiş bir tatmin duygusu yaşatıyordu. Sadece senin önünde diz çökerim diyordu bakışları sadece sana yenilirim bu benim kadınlık gururumu daha çok okşuyordu.Kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakıp hızlıca çamaşırımı çıkarıp attı hiç zaman kaybetmeden kadınlığımı yalayıp öpmeye başladı. Ayakta zor durmaya başlamıştım yaptığı her şey aklımı başımdan alıyordu bacaklarımı daha çok açıp en kuytularıma diliyle saldırmaya başladı bu ne kadar devam etti bilmiyorum artık tükenmek üzereydim. Ağzı ve diliyle beni durmadan deli gibi öpüp yalıyordu kadınlığımda resmen öpüyordu aldığım hazla boşalmamak için o kadar kendimi zorlama başlamıştım ki yere düşmekten korkuyordum. En son o arsız diliyle girişimi zorlama başladığında artık her şey kontrolümden çıktı ve bir anda poyrazın ağzına yağmaya başladım. O kadar uzun sürdü ki bütün enerjim bitmiş gibiydi poyraz memnun bir şekilde bacan aramdan çıkıp ayağa kalktı yüzü sularımla parlıyordu ve bu görüntü o kadar baştan çıkarıcıydı ki sanki dakikalar önce boşalmamış gibi tekrar poyrazı istemeye başlamıştım. Elleri belimde memnun bir ifadeyle “yetmedi değil mi güzelim “ deyip dudaklarımdan tekrar öpmeye başladı. “merak etme bugün erkeğin her zerreni doyuracak “deyip beni yatağa yatırdı.
Ağzımdan tek kelime çıkmıyordu büyülenmiş gibi sadece onu seyrediyordu.Bu halim onun çok hoşuna gidiyordu.Ben onun karşısında tamamen çıplakken o hala giyinikti bir an kaşlarımı çattım beni anlamış gibi hızlıca elbiselerini çıkarmaya başladı en son baksırı kaldığında gözlerimin içine bakarak yavaş hareketlerle çıkarıp odanın içine fırlattı ve karşımda kusursuz fiziğiyle poyraz vardı aldığı yaralara rağmen yatakta karşımda dizlerinin üstündeydi.Ve görüntü iştah açıcıydı bana hissettirdiklerinin gayet farkında olarak iri ve uzun aletini eline alıp gözlerimin içine bakarak sıvazlamaya başladı bu görüntü enfesti dudaklarımı kanatacak kadar sert ısırdım bu adamın libidosu tavandı resmen.Bir süre vücudumu izleyerek kendini sıvazlamaya devam etti aldığı zevk yüzüne yansımıştı.Dudaklarını dilinin üstünde gezdirip “şimdi biraz hızlı olacağım çünkü benim oğlan kontrolünü kaybetmek üzere ama daha sonra seni yavaş yavaş defalarca sikip boşaltacağım tamamı bebeğim deyip kafasını salladı “beni öldürmeye niyetliydi bugün; hızlıca bacak arama girip çoktan sulanmış olan kadınlığıma aletini sürerek iyice ıslatıp yavaş yavaş gireceğini düşünürken tek bir hamlede çok sert bir şekilde tüm gücüyle içime gömüldü büyük bir çığlık atıp poyraz diye inledim.işte böyle güzelim sürekli ismimi o konuşmaktan daha güzel işlere yarayan ağzından duymak istiyorum deyip deli gibi içimde gidip gelmeye başlamıştı hızı ve sertliği başımı döndürüyordu. Tekrar yavaş yavaş zirveye çıkamaya başlamıştım sadece poyrazın adını inliyordum durmadan, zevki tüm hücrelerimde hissediyordum gözlerimi aralayıp poyrazın yüzüne baktığımda saçları terden sırılsıklam olmuştu kirli sakalı uzamış her kası belirgin hale gelmişti.Onunda gözleri kapalıydı,aldığı zevkle yüzü dalgalanıyordu ben daha ne olduğunu anlamadan içimden çıkmadan beni ters çevirdi sırtıma öpücükler bırakarak seni her pozisyonda sikeceğim demiştim değil mi güzelim deyip acımasızca içime girip çıkmaya devam etti artık karnım kasılıyor attığım çığlılardan boğazım ağırmaya başlamıştı.Poyraz sanki hiç yorulmamış gibi her geçen saniye hızını daha da artırıyordu. Atık dayanacak gücümün kalmadığı esna da Bana ak güzelim demesiyle sanki onun komutunu bekliyormuşum gibi titreyerek kendimi orgazmın kollarına bıraktım esnanda arkamda kükreyerek poyrazında içime boşaldığını hissettim içime akışı güzümde bir tebessüm oluşturdu. Ama o kadar yorulmuştum ki yüz üstü yatağa düştüm daha fazla dayanamayarak. Poyraz bir süre üstümde nefeslenerek bekledi sonra yanıma yatıp beni de kollarının arasına çekti.
“Çok özledim naz seni çok özledim biraz sert davranmış olabilirim güzelim ama sana doyamıyorum dedi mahcup ama tatmin olmuş bir sesle. “
“Poyraz dedim kısık sesimle “
“Söyle kadınım söyle “
“Harikaydı dedim gülümseyerek “
O da tebessüm edip
“kadınımı mutlu etmek benim görevim dedi “
Bir süre kollarında kokusunu soluyarak dinlendim aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama poyrazın elleri tekrar vücudumda dolaşmaya ve beni öpmeye başladı.Gözlerimi hızla açıp çoktan bacak arama girip beni öpmeye başladığını fark edince heyecanlandım.Kafasını kaldırıp gözlerime bakıp “bugün benimsin demiştim ve ben yeni başladım güzelim “ deyip beni yine büyük bir tutkuyla öpmeye başladı.
Umarım bu gün bu evden sağ çıkarım deyip anın büyüsüne bıraktım kendimi.