Keyifli okumalar Akşam ailemin geleceğini bildiğim için, Toprak’la birlikte alt kata indik. Adımlarımız merdivenlerde yankılanırken içimde garip bir gerginlik vardı. Salona adım attığımızda, babasıyla büyük ağabeyi sessiz ama sert bir konuşmanın ortasındaydı. Babasının alnındaki derin çizgiler çatılmış kaşlarının arasında toplanmıştı. Yavuz ağabeyin elleri, farkında bile olmadan dizlerinin üzerinde yumruk halini almıştı. Ramazan ağabey ise biraz ötedeydi, sanki bu evin tüm yükünden uzak, kızıyla oyun oynuyordu. Masumiyetin tek adresiydi belki de o küçük kız… Onlardan hiçbirine bakmadım. Toprak da bakmadı. İkimiz koltuklara yöneldik; sessizlik içinde ama içten içe titreşen bir gerginlikle. “Bu aralar işlerden uzak duruyorsun Toprak,” dedi babası, sesini biraz yükselterek. “Sen olmadan ma

