Durumları öyle karmaşık bir hal almıştı ki Esma kendi söylediklerine kıkırdarken buldu kendini. Ağlanacak hallerine gülmekten başka yol göremiyordu.
Genç adam karısının sanki mutlu bir an içindeymişler gibi gülmesine kaşlarını çattı.
“Bu söylediklerine mutlu olmam mı gerekiyor, neyi kaçırıyorum? Sen benimle dalga mı geçiyorsun?”
Kaşlarını çatsa da sesi kızgın olmadığını ele veriyordu, nasıl kızabilirdi ki zaten kadın dehşet gülüyordu, sabah güneşi gibi pırıl pırıldı. Uzanıp gülüşünü öptü.
“Böyle inci gibi dişlerinle gülüp beni kendine aşık ettin değil mi, güzelliğinle aklımı başımdan aldın? İtiraf et hadi, nasıl kandırdın beni?”
Ani gelen öpücük kadını sersemletse de kendini savunacaktı.
“Hiç de bile, seni ben istemedim. Sen kapımda yattın, yatmadıysan da oturdun. Bu arada kayıtlara
