Aslında çok üşeniyorum ama anlatıyım bari. Yiğit Abi'in dövdüğü adam bizim evi basan adamların patronuymuş meğer.
Birde kendinden çok emin olmalı ki daha çatışma devam ederken Yiğit Abi ile Kaan'ın yanına gelip beni kaçırdığını, beni istiyorlarsa şirket hisselerinin %75'ini istemiş.
Vay be değerim ne kadarda varmış. Kendimi kaçırıp fidye isteyesim geldi doğrusu.
Ha bu arada Yiğit Abi teklife karşılık ne demiş biliyor musunuz? Tabi ki de bilmiyorsunuz. Ben demezsem bilemeyeceksiniz.
Hahaha! Demesem mi ki? Hadi acıdım söyleyeyim. "Tamam" demiş. Anlaşmayı imzalıyormuş gelmeseydim. Lan ben kendim için bu kadar fedakarlık yapmam gebersin bana ne derim lan.
Ha bu arada Kaan da Yiğit Abi'yi engellemeye çalışmış. Hayırsıza bak. Beni beni Bihter'ine kıymış. Hıh.
"Hilal, Hilal kızım burda mısın?" diye soran Dil ve Anlatım Hocası ile kendime geldim. "Pardon hocam dalmışım" Evden eğitim aldığım için dersi dinlememe gibi bir lüksüm yok.
"Hadi bana bu cümlelerdeki anlatım bozukluklarının altını çiz ve doğrusunu yaz dersi bitirelim " diyen hoca ile önüme uzattığı kağıda baktım.
*Okula arkadaşlarıyla birlikte gitmiş.
Okula arkadaşlarıyla gitmiş.
*Bu binalar gerçekten çok yaklaşık yapılmış
Bu binalar gerçekten çok yakın yapılmış.
*Bu makine iyi resim çekmiyor.
Bu makine iyi fotoğraf çekmiyor
Ve birkaç örnek daha. "Bir sonraki dersimize kadar test kitaplarındaki ek yanlışıklarını bitir." diyen hocaya tamam diye kısa bir cevap verdim ve önümdeki kitabı kapatıp hocayı aşağıya kadar eşlik ettim.
"Ders nasıldı?" diye soran Kaan'a "iyiydi." diye cevap verdim.
"Kaan" dedim aklıma takılan soruları sormak için. Kaan efendim anlamında kafasını bana çevirince konuşmaya başladım.
"Gerçekten beni bırakacak mıydın bugün?" diye sordum. Kaan anında dikleşti ve "Hiç olur mu öyle şey "diye yanıt verdi Kaan.
"Ama bugün Yiğit Abi'yi engellemişsin" derken gözümün dolduğunu hissediyordum.
"Gel buraya cimcime" dedi ve kollarını açtı. O kadar çok sarılmaya ihtiyacım var ki hemen sarıldım.
"O adamın elinde seni kaçırdıklarına dair tam bir delil yoktu yani blöf yapıyor olabiliyordu bende emin olmak istiyordum ama adam bize kesin bir delil gösterseydi %75'ini bırak bütün hisseleri verirdim ona." demesiyle daha da sarıldım Kaan'a.
"Kaan benim bir arkadaşım vardı. Damla diye. Onunla çok yakındık ama liseye geçtiğimizden sonra beni bırakıp gitti. Bir daha da ona ulaşamadım. Anlıyorsun değil mi? O benim tek arkadaşımdı. Hatta tek ailemdi. Onu kaybettikten sonra başka birisini daha kaybedemem. Özellikle o kişi sen ya da Yiğit Abi ise." dedim.
"Merak etme bizi hiç kaybetmeyeceksin. Hatta kaybettiklerini de geri kazanacaksın."