#Sinda
Okula gitmek için hazırlanırken elimden geldikçe hızlı ve özenli olmaya çalışıyordum çünkü bugün dönemin başı olduğunda 3 aydır görmediğim arkadaşlarımla daha fazla vakit geçirmek istiyordum. Sonunda hazırlanabildiğimde çantamı sırtıma alıp koşarcasına odamdan çıktım. Aşağıya inip mutfağa girdim. Annemin hazırlamış olduğu kahvaltılıklardan biraz aşırıp çayımdan da bir yudum içtikten sonra tost makinesinin üzerine bırakılan harçlığı elime alıp evden çıktım. Bahçe kapısını açıp dışarıya çıktığımda yüzüme değen damlalarla gözlerimi havaya kaldırıp "Lütfen yağma eve dönüp şemsiyemi alamam!" diye söylendim. Bahçe kapısını kapatıp hızlı adımlarla otobüs durağına doğru yürümeye başladım. Çişilemeye başlayan yağmurla şansıma lânet okuyup daha hızlı yürümeye başladım. Aniden önümde duran siyah arabayla korksam da arabanın camı açılıp Ezgi ve Kerem Ateş hocanın yüzlerini görmemle rahat bir nefes verdim.
Ezgi hoca "Sinda yağmur hızlanacak!" diye söylenip duyduğum kapı sesiyle gülümsedim.
"Hadi atla." diye sözünü devam etmesiyle mahçup bir ifadeyle "Hocam size zahmet olmasın." dedim.
Ezgi hoca gülen yüzüyle "Aynı yere gidiyoruz. Hadi atla." demesiyle cebimde kalan basım hakkıma sevinip araca atladım.
Her zamanki gibi sessizliğini koruyan Kerem Ateş hocaya inat Ezgi hoca şen şakrak sesle benimle sohbet ediyordu. Ezgi hocanın zorlamasıyla sohbetimize katılan Kerem Ateş hocaya istem dışı gülümsedim. Çok utangaç ve çekinik bir tavrı vardı. Ezgi hoca gibi hareketli bir kadınla nasıl evlenmiş her zaman merak konumdu?..
Selammm...
Kafama göre takılacağım bir kurgu daha. Kafam rahat oldukça bölüm gelecek haberiniz olsun...