Serhan bana yardım edeceğini söylediğinde bir saniye inanamadım ikna olduğuna.
‘’Gerçekten mi? Yapacak mısınız?’’ dedim onaylamasına ihtiyaç duyarak.
‘’Yapmasam mı diye tereddüt içinde olsam da sanırım yapmalıyım.’’
‘’Asmin asla sizin aracınıza bindiğimi söylemez. Hem öğrenseler bile ben sizin haberiniz olmadan bindiğimi ve ilk mola yerinde inip kaçtığımı söylerim. Benden haberiniz olduğunu kabul etmek zorunda değilsiniz yani. Yeter ki Gürcistan sınırına ulaşayım. Size kesinlikle zorluk çıkarmam.’’ Serhan derin bir nefes alıp verdi ve,
‘’Ön tarafa gelebilirsiniz isterseniz? Bir ihtiyacınız varsa da ileride benzinlikte dururum, söylemeniz yeterli.’’ Ne kadar kibar ve düşünceli bir adamdı. Bir şu adamın nezaketine bak, bir de beni evlendirmeye çalıştıkları hanzonun kibirli, egolu tavırlarına, beni ezmeye çalışan tavrına bak diye düşünmeden edemedim. Arka koltuktan inip ön tarafa, onun yanındaki koltuğa oturdum. Sonra biraz çekinerek dönüp,
‘’Aslında ben saatlerdir bir şey yemedim. Size engel olmak istemiyorum ama bir benzinlikte durabilirsek birkaç şey alayım atıştırmak için.’’ Yüzüme anlayışla baktı.
‘’Tahmin etmiştim. Sorun yok, ben de acıkmaya başladım zaten. Uygun bir yerde mola veririm.’’ Rahatlayarak tebessüm ettim,
‘’Teşekkür ederim.’’ Aracı çalıştırdı ve tekrar yola çıktık. Bir süre sessizlik oldu ve ben karanlıkta yan pencereden dışarıyı seyretmeye çalıştım ne diyeceğimi bilmediğim için. Yanlış bir şeyler söyleyip adamın beni götürmekten vazgeçmesinden de korkuyordum, hatta her an bir telefon gelecek de benim bu arabada olduğumu öğrendiklerini söyleyecekler diye diken üstündeydim. Telefonumu çıkarıp sesini açtım ve Asmin’e hemen verdiği mail adresi üzerinden bir mail atıp,
‘’Araç sahibi beni yakaladı ama onu ikna ettim. Beni sınıra kadar götürecek. Sorun yok, iyiyim. Ne olur orada durumu idare et ve asla, ne olursa olsun nasıl kaçtığımı söyleme.’’ Bilerek Serhan’ın adını ve Gürcistan sınırını söylememiştim. Ne olur olmaz diye temkinli olmakta fayda vardı.
‘’Kız kardeşinize mi haber veriyorsunuz?’’ Benimle konuşunca dönüp Serhan’a baktım. Ekranı kapatıp kafamı salladım.
‘’Sorun olmadığını, beni merak etmemesini yazdım. Ama sizin adınız vermedim merak etmeyin.’’
‘’Otoparkta bizim olduğumuz yerde kamera varsa ve bakmayı akıl ederlerse ki ederler, zaten muhtemelen arabama bindiğinizi görürler. Tabii kız kardeşinizin de suç ortağınız olduğunu.’’ Dudaklarım mahcubiyetle kapandı.
‘’Bu ihtimali düşündüm evet ama şuan herkes uyuduğumu sanıyor ve ancak sabah fark edecekler durumu. Tek amacım o vakte kadar Gürcistan sınırını geçmek.’’
‘’Peki, oradan sonra ne yapacaksınız? Nasıl gideceksiniz Rusya’ya? Hangi şehrine gitmeniz gerekiyor?’’
‘’Rostov’a gideceğim. Anneannemin yanına. Ama açıkçası Gürcistan’dan nasıl giderim hiç bilmiyorum. Daha önce hep direk İstanbul’dan aktarmalı uçtuğumuz için oraya.’’
‘’Tahmin etmiştim. Gürcistan’a geçtiğimizde sizin için en uygun güzergahı bulmamı ister misiniz? Yanlış hatırlamıyorsam Rostov, Dağıstan sınırına yakın bir Rus şehri.’’
‘’Şey, bu iyiliği yapar mısınız? Ay çok iyi olur, minnettar kalırım size.’’
‘’Bakın şuan sizi taşıyarak aslında sizin sandığınızdan çok daha büyük bir sorumluluk alıyorum Yasmin Hanım. Sorun sadece ailenize karşı düşeceğim zor durum değil, sizi Gürcistan sınırından geçirdikten sonra Rostov’a ulaşmak için güvende olup olmadığınız da artık beni ilgilendirecek. Öyle ya da böyle ailelerimiz iş ortaklığı kurarak birbirlerine karşı bazı sorumluluklar da almış oldular. Siz Efkan Beyin kızısınız, başınıza bir şey gelmesini asla istemem. Anneannenizin yanına güvenle vardıktan sonra umarım aileniz sizi artık istemediğiniz bir evliliğe zorlamaktan vazgeçer.’’ Haklıydı, onu kendi isteği dışında çok büyük bir sorumluluk altına sokmuştum ve mahcubiyet duyuyorum bundan dolayı. Ellerimi ovuştururken dudaklarımı sıkarak dinledim onu ve sonra,
‘’Özür dilerim. Bu kadarını düşünmemiştim. Size fark edilmeden bir yere kadar gidip, aracınızdan inip kendim devam ederim diye düşünmüştüm. Bu sayede siz de benimle uğraşmak zorunda kalmayacaktınız ama yakalandım. Aileme gelince, aşiretler küçük aileler gibi olmuyor ne yazık ki. Evlenmeme babaannemin kararı etkili oldu. O gaddar bir kadındır, her zaman aşiretin çıkarlarını düşünür ve aile fertlerinin gözünün yaşına pek bakmaz. Zaten anneme benziyoruz diye Asmin ve beni de pek sevmiyor. Babamın hep sülaleden bir kızla evlenmesini istemiş çünkü. Yani beni gözden çıkarmak onun kalbini hiç de acıtmaz, mutsuz olmuşum, zorbalık görecekmişim umursamaz.’’ Bir iki saniye düşündükten sonra,
‘’O bölgenin adetlerini pek bilmiyorum evet. Bizim de geniş ailelerde kurallarımız olur, ailenin çıkarları için ortak kararlar alınır, evlilikler planlanır ama zorla evlendirmeler bitti artık.’’
‘’Siz nerelisiniz ki?’’
‘’Ailemin kökenleri Dağıstan’a dayanıyor. Hala birçok akrabamız orada yaşıyor ve bizler de orayla bağlarımızı güçlü tutuyoruz ama ailem çok önceleri Türkiye’ye yerleşmiş.’’ Çok şaşırmıştım.
‘’Aaa! Gerçekten mi? O yüzden biliyorsunuz Rostov’un Dağıstan sınırına yakın olduğunu?’’ Bana bakıp gülümseyerek kafasını salladı.
‘’O zaman sizi Allah gönderdi bana. Kaçmak için bu arabadan daha iyisini bulamazmışım.’’ elimde olmadan kıkırdadım. Serhan bana birkaç saniye ters baktıktan sonra güldü.
‘’Kabul etmeliyim, evet. Benden daha iyi birini bulamazdınız mevcut şartlarda. Şu olayı birine anlatsam inanmazlar kesin.’’ Omuzlarımı silktim ve sırıttım sevimli bir şekilde.
‘’Bana da kaçmadan bir saat önce düğünde koca adayın vurulacak, sen de kaçacaksın deselerdi, ben de inanmazdım. Ama gözünüzle gördünüz olanları. Hayat sürprizlerle dolu.’’
‘’Evet, haklısınız. Peki sizin, Damadı vuran kadından haberiniz yok muydu? Ya da kimse bilmiyor muydu o kadını gebe bıraktığını?’’
‘’Nişan attığını biliyordum ama bu derece olduğunu bilmiyordum durumun. Birileri biliyorsa da bana söylenmemiş işte. Kadın onu vurduktan sonra bana baktı ve,
‘’Seni de kurtardım bu pislikten bacım, dedi. Gözlerinde çok derin bir acı ve öfke vardı. Hala unutamıyorum o bakışları. Ve muhtemelen evlenseydik bana da çok kötü davranacaktı. Daha evlenmeden kaba davranmaya başlamıştı çünkü.’’
‘’Allah kurtarmış o zaman gerçekten sizi de.’’
‘’Kurtardı gerçekten. Kaçmasaydım kurtulamazdım, bu sebeple Allah bana bir fırsat verdi kaçayım diye. Buna yürekten inanıyorum.’’
‘’Bu iş nereye varacak yaşayıp göreceğiz mecburen ama umarım bundan sonrası sizin için istediğiniz gibi olur.’’
‘’Umarım.’’ dedim içten bir sesle. O sırada yolun sağında bir tesis göründü.
‘’Hah, bir yer bulduk sanırım. Bir bakalım yiyecek bir şeyler bulabilir miyiz?’’ Serhan aracı dinlenme tesislerine sokunca bir benzinlikle yan yana bir lokanta ve hediyelik eşya marketi olduğunu gördük. Bilindik tesislerden biriydi. Araçtan indik ve gece havasının ciğerlerime dolmasına izin verdim.
‘’Lokantada bir şeyler yiyelim isterseniz?’’
‘’Olur. Ama ellerimi yıkamam lazım.’’
‘’Şurada galiba, ben de yıkayayım, öyle geçelim madem lokantaya.’’ Tuvaletlerin olduğu kısma geçtik ve işimi bitirip çıktığımda Serhan’ı beni beklerken buldum. Yanına gittiğimde merdivenlerden çıkıp lokantaya yürüdük. Açık servis kısmından ne yiyeceğimize baktık. Bir kase çorba ve biraz salata aldım. Serhan çorba, bir çeşit etli yemek ve bir de yoğurt aldı. Bir masaya geçtik ve yemeye başladık.
‘’Hangi bölümü bitirdiniz?’’ dediğinde,
‘’Uluslararası ticaret ve finansman.’’ diye cevapladım.
‘’Hıım, güzel. Aile işlerine yardım etmek için okudunuz sanırım?’’
‘’Evet, aslında niyetim o yöndeydi. Ama babam sağ olsun yıktı hayallerimi.’’
‘’Hala yıkılmış değil bence. Yaşınız çok genç ve çok şey için fırsatınız olacaktır.’’
‘’Yasmin diyebilirsiniz Serhan Bey.’’ dedim bu resmiyetten birden sıkılıp.
‘’Yasmin. O halde sen de Serhan dersen anlaştık.’’ Gülümsedim,
‘’Anlaştık Serhan.’’ O da hafiften gülümsedi.
‘’Anneannen seni saklar mı? Bulamazlar mı seni orada?’’
‘’Anneannem evlenmeme karşı çıktığı için gelmedi düğünüme. Evet, saklar beni, o sevdiğim bir adamla evlenmemi ister. Zorla değil.’’
‘’Sağ salim oraya varman için elimden geleni yapacağım Yasmin. Hayal ettiğin hayatı yaşayabilirsin umarım.’’
‘’Teşekkür ederim. Bu iyiliğini asla unutmam. Nasıl öderim bilmiyorum ama gerçekten borçlandım sana.’’
‘’Borç falan yok. Önce çok şaşırdım ama seni dinleyince hak verdim. Kaçmak iyi bir şey olmasa da sen de kendi hayatın için seçim yapabilmelisin. Sadece düşündüğüm şey şu, seni bulurlarsa zarar verirler mi? Bazen töre cinayetleri haberleri duyuyoruz?’’
‘’Öldürmek gibi mi? Babam o kadar gaddar olmaz herhalde. Hem namusum kirlenmedi ki? Bir namussuzluk yapmadım ki ben. Asıl başka bir kadının namusunu kirletip ortada bırakan ve cezalandırılması gereken kişi Fırat. Ona gerekli ceza verilseydi şuan ne eski nişanlısı, ne kendisi, ne ben bu durumda olmazdık. Ama tabii aşiretler kadınların değil erkeklerin kollandığı kurallarla yönetiliyor. Kadınlar benim gibi mal olarak görülüyor işte!’’
‘’Umarım kimse benim arabamla kaçtığını öğrenmez. Yoksa aileler arasında da gerilim olabilir. Anladığım kadarıyla baban biraz otoriter bir adam ama benim babam da sert bir adamdır. Sözüme inanır, benim yanlış bir şey yapmadığımı anlar ama sizinkileri ikna ederken arada gerilim yaşanabilir.’’
‘’O kadar büyümez inşallah olay.’’ Telefonuma bildirim var mı diye baktım tekrar. Asmin cevap vermişti.
‘’Fırat’ın durumu ciddiyetini koruyormuş. Kadını tutuklamışlar ve gerçekten gebeymiş. Ortalık karışacak iyice. Fırat ölürse ne olur bilmiyorum.’’
‘’Asmin, arka tarafta kamera var mıydı öğren. Beni çekmiş olabilir mi kaçarken diye merak ediyorum.’’
Mesajı gönderince Serhan’a baktım. Yemeğini yiyordu. Sakin, vakur ve yakışıklı. Ne vardı sanki Fırat salağı yerine babam beni bu adama verseydi. Cidden, bana, Serhan’la evleneceksin, deselerdi yine istememezlik yapar mıydım? Açıkçası şuan karşımda oturan adam bence bana itici gelmezdi. En azından kaba davranıp korkutmazdı. Yakışıklı olmasından ziyade nazik ve anlayışlı biri gibi görünüyordu ve muhtemelen kalbimi ikna ederdi. Tabii ben hayal kuruyorum da o beni ister miydi? Belki evliydi, belki sevgilisi veya nişanlısı vardı. Çaktırmadan parmaklarına baktım ama yüzük yoktu. Sevinmedim desem yalan olurdu ama mesafeliydi ve henüz bana ilgi duyduğuna dair bir işaret almamıştım. Ne bekliyorsam sanki, adam düşününden kaçan geline aşık mı olacaktı yarım saatte? Muhtemelen şuan beni sağ salim yerime ulaştırıp bu işten sıyrılmayı düşünüyordu…