Serhan içimden çekildiğinde çok garip hissettim. Bekaretimi kaybetmenin ötesinde sanki çok uzun zamandır koruduğum bir şey artık benden alınmıştı. Sanki üflenen bir şeytan tüyü gibi uçup gitmişti o çok kıymetli hazine. Babamın uğruna pazarlık yaptığı, tehditler savurduğu ve takas için şart koştuğu o hazine. Ne hissetmem gerektiğini bilemediğim saçma bir an içerisindeydim. ‘’Yasmin? Canını yaktığım için kızgın mısın?’’ dedi Serhan yüzümü incelerken. Bacak aramda bir sızı ve ıslaklık vardı ama ona kızgın değildim hayır. ‘’Kızgın olduğum kişi sen değilsin.’’ dedim. ‘’Pişman mısın yoksa kendini bana verdiğin için?’’ Dudaklarımı hafifçe ısırdım. ‘’Hayır. Ama garip hissediyorum Serhan. Benim için her şeyin ilkiydi az önce yaşananlar.’’ Yüzü yumuşadı. Eli çenemi okşadı usulca. ‘’Seni mutsuz

