Alpaslan'ın kısılmış gözleri, bir bıçak gibi keskinleşirken, yüzüme doğru hiç anlam veremediğim tok bir şaşkınlıkla bakıyordu. Damarlı ellerinin yumruk olduğunu fark ettiğimde yanlış bir hamle mi yaptım, diye ister istemez şüpheye düştüm. Otel odasına öyle garip bir sessizlik düşmüştü ki çok yakından gelen havai fişek patlamaları bile milyonlarca yıl uzakta kalmıştı sanki. Bir sesli yutkunuşum duyuldu bu sessizlikte. Sonra bir sesli yutkunuş daha böldü bu amansız sessizliği... Alpaslan bana kilitlenmiş baktığı için hiçbir şey diyemiyordum. Konuşamıyordum... Kararmış bakışları cama döndü sonra. Ardından yine bana... Şaşkınlıkla bir cama bir bana baktı bir kaç kez. Usul bir nefesle, benden yana adımlamaya başladığında oldukça yavaş hareket ediyordu. Saldırıya geçecek bir kaplandı san

