Keyifli okumalar...
3 gündür buradayım.Boğazımdan su bile geçmedi.Gelenlerin seslerini duyuyorum.Ama genelde ben uyurken geliyorlar ve uyandığımda çoktan gitmiş oluyorlar.
2 GÜN SONRA
Kapı açıldı ve içeri iki kişi girdi.Zorla kolumdan tutup çıkardılar.Ses çıkarmadım çünkü kaldığım yerden daha kötü bi yere gidemezdim.Ben kendimi tanıtmayı unuttum.Ben Helin Karaman ,üst düzey gözüken ama tam anlamıyla bok gibi olan bir hukuk bürosunda çalışıyorum-çalışıyordum- 4 yıldır avukatım.
-
Beni yüzden fazla-hayır en az 500 tane kıyafetin barındığı bir odaya getirdiler.İçerde orta yaşlı bi abla vardı.Bıraktılar ve abla beni içeri çekti.Her şeyi ben sormadan anlatmaya başladı...
-Hoşgeldin canım, seni ben hazırlayacağım.Geç otur her şeyi anlatayım.Sen Batuhan Say için çalışacaksın. Biliyorsun değilmi kim olduğunu? Neyse seni kaçırmalarının nedeni pek de önemli değil. Batuhan bey anlatır.Hadi duşa gir sonra sana kıyafet seçelim.Ha buarada ben Alev canım.Bir şeye ihtiyacın olursa çağırırsın.
-
Duşa girdim.Soyunmaya başladım.Batuhan Say'ın kim olduğunu biliyordum ."29 yaşında bekar yakışıklı milyarder iş adamı " Benim için çok birşey ifade etmiyordu açıkçası.Şimdiki çoğu ergen aşıktı adama (sizde dahil).Hakkını yiyenezdim yakışıklı adamdı ama pek tipim değildi.Neeyse bukadar bilgi size yeter.Ben BMW M8'im ve 4+1 manzaralı dairemle mutluydum.
_
Bunları düşünürken duştan çıktım.Alev odada bekliyordu. "Hadi giydirelim seni." dedi ve kıyafet seçmeye başladık.Sonunda Chanel Siyah Pre-Fall koleksiyonundan askısız düğme detaylı uzun yırtmaçlı bir elbisede karar kıldık.Bakın,ne elbisenin markasını ne de hangi koleksiyondan olduğunu Alev söyleyene kadar bilmiyordum ve şuan ÜZERİMDE MİLYON DOLARLAR TAŞIYORUM.
Alev beni hazırladı birkaç bişey yedik ve beni almaları için beni getiren korumaları çağırdı. Hadi bismillah dedim içimden ve korumalarla beraber bir asansöre bindim. En üst kata çıktık.Asansörün kapıları açıldığında,boydan boya camlarla kaplı bir duvar ve duvarın önünde kaliteli bir masa ve sandalye vardı.
Sandalyede oturuyordu biz gelince Başını yukarı kaldırdı ve bize baktı.Yerinden kalktı ve masanın ön kısmına kıçını dayadı.Tahminimce 190-95 falandı.Kumraldı ve hafif kirli sakalları vardı.Keskin yüz hatlarına sahipti.Saçlarından biraz daha açık renk gözlere sahipti.
İçeri doğru yürüdüm ve elimi uzattım.Sonuçta ortamdaki alt düzey insanlar tanışmak için el uzatmalıydı.Saygı çerçevesinde "Sonunda beni kaçıran kişiyi gördüğüm için memnunum,Batuhan Say değil mi?" dedim. Elini uzattı ve elimi kavradı "Evet,siz de Helen Karaman olmalısınız." dedi.Uzun süre bakıştık,sonra oturmaya davet etti ve oturdum.Anlatmaya başladı...
* Bu kısımda konuşmaları karışık yazdım ama ilk önce Say konuşuyor.
-
-Öncelikle artık "siz" kelimesini bırakalım.
-Benim için sorun yok devam edin.
-Avukatım olmanı istiyorum.
-Avukatının olduğunu sanıyordum?
-Öldürdüm.
"Ne?!" dedim bağırarak. Eski avukatını öldüren bana neler yapmazdı. Yavaşça kalktım.Korumalar aşağıdaydı.Asansöre koştum.Ama yetişemedim.Hızla belimden kavradı ve kendine çekti.Durumdan faydalanıp belindeki silahı aldım ve namluyu ona doğrulttum.Silah kullanmayı biliyordum.Okulu okurken bir yandan savunma dersleri almıştım.O da karşısında savunmasız biri olmadığını kavramalıydı.Bilmeliydi.Anlamalıydı.Ama öyle durmuyordu yaklaştı ve silahı almaya çalıştı.Hızlı bir hareketle yana kaçtım.NİYE ELBİSE GİYDİM Kİ?! Rahat hareket edemiyordum ama odanın diğer ucuna gittim.
Bana yaklaşmaya başladı.Gözlerinden öfkesi akıyordu.Kafamda ölçüp biçtim ve tam ortadaki avizenin altından geçerken avizenin zincirine sıktım.Son anda kurtuldu çakal.
Artık planım kalmamıştı.Kaçacak yerim yoktu.
Silahı yerden ona attım ve dizlerimin üstüne çöküp ellerimi kaldırdım.Silahı aldı.Kafama dayadı ve eski yerime oturttu.
Masada bir düğmeye bastı ardından korumalar geldi.İkisi de kafama silah dayadı.Tamam devam et,dedim. Kaçmaya sakın kalkışma,tehdit etmeyi şantaj yapmayı sevmem ama mecburum,kız kardeşin elimde,tek bir lafınla ölebilir,dedi.
Vücudum yanmaya başladı.Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.Yapmazdı demi,yapmazdı.Soğukkanlılıkla -Kendini kanıtla hadi,dedim.
Ayça Karaman,dedi.Yüzüm solmaya başladı.
18 yaşında,üniversiteye hazırlanıyor değil mi? Sanırım Ankara Hukuk istiyordu,senin gibi ,dedi.Artık gülmüyordum.