Babaannesinin iki katlı bahçe içinde bir evi vardı. Arabasını büyük demir kapını önüne park etti ve arabadan indik. İçimi kemiren kurtları bir süreliğine yok sayarak sakin ve samimi olmaya çalıştım. Beni hep olmadık yerde yakalayan bu kuruntuya içimden sayarak Ali’nin uzattığı eli tutup onunla yürüdüm. Kapıyı çaldığımızda kalbim boğazımda atıyor gibiydi. Kapıyı açan gri, beyaz ve siyah karışımı saçları beline kadar uzanan bir örgüyle toplanmış, zarafetini yaşına rağmen hala kaybetmemiş, gözleri Ali’ninkilerle aynı renkte olan güzel yüzlü bir kadındı. “Hoş geldiniz evladım” diyerek güler yüzle karşıladı bizi. Uzanıp elini öptüm. O ise hiç beklemediğim bir hamleyle bana sıkıca sarıldı. Bu sıcak karşılamayla heyecanım biraz olsun yatışmıştı. Bizi buyur ettiği odaya geçtiğimizde o yerine o

