3.BÖLÜM

604 Words
"Başın belada galiba dostum? Kim bu adamlar Daniel?" Daniel,Beatrice in kolunu yavaşça bıraktı. Genç kız askerlerini gördüğüne oldukça memnun olmuş,kendini güvende hissetmişti.Demek karşısında duran adamın adı Daniel di. Ortalığın karışmasını ve bir kavga istemiyordu elbette. Oldukça sakin bir sesle askerlerine seslendi. "Silahlarınızı indirin.Konuşarak anlaşabileceğimizi düşünüyorum.Tabi bu adam konuşmanın ne olduğunu biliyorsa?" Daniel kendini aşağılayan Leydiye,aslında bildiği tüm küfürleri sıralamayı geçirdi içinden.Fakat kendini tutmak zorunda hissetti.Sonra arkadaşına seslendi. "Bu kadın benim vurduğum geyiği kendinin vurduğunu sanıyor.İnatla onu bana vermemekte kararlı.Aklını başına getirmeye çalışıyordum sadece." Beatrice sinirlerine hakim olmaya çalıştı.Bu adam onu aptal yerine koymaya pek meraklıydı anlaşılan.Aslında askerlerine onu vurmayı emretse, çok da kötü olmazdı değil mi?Sonra dilini keser gülerdi.Bir an kendini bir cani gibi hissetti.Karşısındaki zat, kişiliğinin farklı yönlerini nasılda çıkarıvermişti bir anda.Kimse için bu kadar kötü düşüncelere sahip olmamıştı hiç.En azından birini öldürmeyi planlamamıştı bu güne kadar.Ona cevap verme gereği duydu. "Benim aklım gayet başımda bayım.Geyiği vurduğumu gözlerimle gördüm.Ama sizin hem aklınızın,hem gözlerinizin çok sağlıklı olduğunu sanmıyorum." Daniel mavi gözlerini Beatrice e dikmiş,bu kadının zeki olmadığı halde çenesinin nasıl bu kadar çalıştığını merak ediyordu. Beatrice in askerleri ortada olan sorunu anlayınca,Leydilerinin haksız olduğunu düşünmeye başlamıştı bile.Koca bir geyiği onun vurup öldürebileceğini düşünmek hayal güçlerini zorluyordu.Askerlerden biri ona doğru seslendi. "Leydi Beatrice,artık buradan gidelim isterseniz. Geyik onların olsun.Kendinizi üzmeye gerek yok." Beatrice,askerin kendine inanmadığını anlamıştı.Kendi askerleri bile o adamın tarafına geçmişti ama haksızlığa uğradığı çok açıktı.Yoksa bu iki adam onların gözünü mü korkutmuş,o yüzden mi gitme taraftarı olmuşlardı? Daniel karşısındaki hırçın güzele baktı.Demek adı Beatrice di.Adı ve yüzü ne kadar güzeldi tabi bir de beyni çalışaydı... "Hayır gitmiyorum! Önce bakalım kim vurmuş geyiği.Ben okumu tanırım."dedi bağırarak Beatrice. Askerler ve Daniel in arkadaşı geyiğin yanına yaklaştılar.Atılan oka dikkatlice bakıyorlardı.Geyiği hafifçe kaldırdılar.Gördükleri manzara trajikomikti doğrusu.Zavallı hayvan iki ayrı yerinden iki ayrı okla vurulmuştu.Daniel ve Beatrice aynı anda onu yere devirmeyi başarmışlardı.Birden bir kahkaha koptu.Daniel in arkadaşı sessizliği bozuverdi. "İkinizi de tebrik ediyorum doğrusu.Aslında haklı olduğunuz konuda gereksiz yere kavgaya tutuşmuşsunuz.Bu geyik ikinize de ait görünüyor.Şimdi ne yapmayı planlıyorsunuz acaba?" Beatrice ve Daniel birbirlerine baktılar.Daniel avını kolay kaptırma niyetinde değildi.Gayet ciddi bir sesle konuştu. "Onu vurmuş olması öldürmesi anlamına gelmiyor. Benim okum kalbine daha yakın.O yüzden o benim hakkım.Leydi nin değil." Beatrice laftan pek anlamayan bu adama,daha fazla dayanamayacağını düşündü.Sonuçta onu vurduğunu kanıtlamıştı.Bu zaten onun için bir zaferdi.Gayet mutlu ve gülümseyerek cevap verdi, "Biliyor musunuz sayın bayım,şuan o geyik umurumda bile değil.Sonuçta benim de onu vurduğum ortada.En azından aklı başında sağlıklı biri olduğumu kanıtladım.Artık sizin olabilir.Afiyetle yiyebilirsiniz.Yalnız bundan sonra,önce insanları dinlemeyi ve inanmayı öğrenin." Daniel az önce kendisi ile çetin bir mücadele veren şavaşçı Leydinin,birden geri çekilmesine şaşırmıştı.Şimdi gururlu ayakları ile onu aşağılamaya mı çalışıyordu yoksa?Hakikaten bu kadının hakkından gelmek zordu.Şımarık,oyuncağı elinden alınmış bir çocuk... Hele o gülmesi yok mu?Başka bir erkek olsa karşısında kesin erirdi.Ama kendisi kadınların masum ve etkileyici gülüşlerine asla kanmazdı.Neler düşünüyorum... Sorun onun gülüşü değil Daniel, birlikte vurdukları geyik! "Siz bilirsiniz.Sonunda haklı olduğumu görmeniz isabet oldu.Afiyetle yiyeceğimden hiç şüpheniz olmasın." Beatrice hışımla askerine seslendi, "Atımı getirin gidiyoruz.Burası epey can sıkıcı oldu!" Beatrice atına binerek son kez genç adama doğru baktı, "Umarım bir daha karşılaşmayız bayım!"dedi ve hızla atını sürdü.Askerlerde peşinden yol aldılar.Daniel arkasından bakarken kendi kendine söyleniyordu. "İnanın sizi hiç özlemeyeceğim Leydim!" Arkadaşı kahkaha atarak yüzüne baktı dostunun. Sesi çok alaycı idi. "Keşke bir geyiği değil de,bu güzel Leydiyi avlasaydın Daniel. İnan şuan daha mutlu olurdun" Daniel kaşlarını çatmış,fazlası ile sinirlenmişti.Onun gibi kadınlara verecek bir kalbi asla olamazdı.Leydiler, babalarının ünvanları ile ortalıkta dolaşan şımarık,havalı,kendini kraliçe sanan,aptal kadınlardı. O bir askerdi.Bir Lordun en güvendiği askeri ve komutanı.Bir gün birini severse annesi gibi mütevazi ve basit bir köylü olmalıydı.Beatrice gibi bir Leydi değil. "Kapa çeneni Marcus!Kaldıralım şu hayvanı da,gidecegimize yere götürelim artık.Zaten yeterince zaman kaybettik."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD