Yasemin, Koray’la görüşüp, bahçeye girdi. Yürüyüş yolundan geçerken, gördüğü çiçeklerle dayanamayıp yanlarına gitti ve kokladı. Yüzüne aldığı güzel kokuyla bir gülümseme yayılırken, yavaşça çiçeğe elini uzatıp dokundu. Bu hafta babası ve halasının mezarına gidememişti. Yarın gitse iyi olurdu. Yeni çiçekler götürüp dikerdi de. Birazda sohbet ederdi. Kafasındaki düşüncelerle çiçeklerin yanından ayrılarak eve girdi. Hale salonda oturmuş telefonuyla ilgileniyordu.
“ Hale, ben geldim canım. Bir duş alayım. Üzerimi değiştireyim, çıkarız olur mu? “
“ Tamam yenge. Ben hazırım zaten, bekliyorum burada. “
Yasemin, Hale’ye gülümseyip odasına gitmek için merdivenlerden çıkmaya başladı. Odasına girdiği zaman, bir an burnuna farklı bir parfüm kokusu geldi. Erkeksi ve biraz sert bir koku. Odaya şöyle bir göz gezdirdi ama olağan dışı bir durum göremeyince fazla önemsemeden giyinme odasına gitti ve üzerindekileri çıkardı. Odaya geri girip günseler banyoya yöneldi ve güzel bir duş aldı. Hava çok sıcaktı ve terli olunca kendisini çok pis hissediyordu. Duşunu bitirip, havlusuna sarındı, saçlarını kuruttu ve tarayarak banyodan çıkıp yeniden giyinme odasına gitti. Kendisi de elbise deneyeceği için kolay çıkartıp giyebileceği, bol kesim beyaz bir elbise giydi. Odaya geri gelip aynanın karşısına geçti ve saçlarını dağınık topuz yaptı. Yüzünde makyaj yoktu ve çillerini görünce, burnunu karıştırıp odasından çıktı. Hava çok sıcaktı ve makyaj yapmak istemiyordu. Aslında çilleri ona çok yakışıyor, etrafındaki herkes de bunu ona söylüyordu ama kendisi sevmiyordu işte. Küçüklüğünde okulundaki bir kaç arkadaşı çilli olduğu için dalga geçmişlerdi ve bu durum Yasemin’de bir nevi travma yaratmıştı. Ama zamanla halası, çillerinin çok güzel olduğunu, annesinden kendisine bir hediye olduğundan bahsettiği için birazcık sevmeye başlamıştı. Ama birazcık. Çoğu zaman hafif bir makyajla kapatıyordu çünkü. Merdivenlerden aşağı inip, salona geçti, onun geldiğini gören Hale’de oturduğu yerden kalkarak yanına geldi ve koluna girerek evin dış kapısına doğru yürüdüler. Bahçeden geçip garaja girdiler. Yasemin sürücü koltuğuna geçerken Hale de yolcu koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırıp evden ayrılırlarken, Hale çoktan gidecekleri ilk rotayı girmişti bile. Yasemin de arada haritaya bakarak şehir merkezine doğru arabayı sürmeye başladı.
Gittikleri ilk mağazada pek bir şey beğenmemişler, ikincisine geçmişlerdi. Ama burada da pek zevklerine göre bir elbise bulamamışlardı. Mağazadan çıkıp yürüyerek ilerlerken, başka bir mağaza gördüler ve oraya yöneldiler. Mağazadan içeri girdiklerinde, yeni sezon bir çok elbise onları karşıladı. Hemen ayrılarak elbiselere bakmaya başladılar. Yasemin beyaz tenli olduğu için koyu renk bir elbise bakıyordu. Biraz ileride mankenin üzerinde duran, derin yırtmaçlı lacivert bir elbise gördü. Kalp yaka, simli askılı bir elbiseydi. Mağaza görevlisinden, beden ölçüsünü söyleyip, aynı elbiseden getirmesini rica etti. Kadın anında arkasını dönüp elbiseyi buldu ve Yasemin’e verdi. Bir kabine geçerek üzerindeki elbiseyi çıkartıp, diğer elbiseyi giyindi. Yeniden çalışanı çağırıp fermuarını çekmesini rica etti. Ardından kabinden çıkarak, boy aynasından kendine baktı. Çok güzel olmuştu. Az sonra Hale yanına ağzı açık bir şekilde geldi.
“ Ay, inanamıyorum yenge. Kesinlikle bunu almalısın. Çok güzel oldu. “
“ Bende elbiseyi çok beğendim. Gerçekten üzerime oldu mu sence? “
“ Deli misin yenge? O kadar seksi oldun ki, nişanımdan benden çok sen dikkat çekeceksin ama olsun, buna izin verebilirim. “
“ Ahaha ilahi Hale. Senin gününde senden daha güzel nasıl olabilirim? Başka bir elbise bakalım bence. “
“ Yok yenge bu çok güzel oldu sana. Alalım bunu giy. Hem ne olacak canım benden güzel olsan. Benlik sıkıntı yok. “
“ Saçmalama Hale. “
“ Valla diyorum yenge ya bak bu elbiseyi giymezsen, bende evdeki elbiselerimden biriyle katılırım nişanıma. “
“ Sen gerçekten delisin. Yapacağını da bildiğim için, sen nasıl istersen öyle olsun. “
Yasemin gülerek yeniden kabine girdi. Üzerini değiştirip, elbiseyi de yanına alarak kasaya gitti ve ödemesini yaptı. Hale bir yandan yengesine bakıyor bir yandan da ağabeyinin geldiğini öğrendiğinde vereceği tepkiyi kafasında ölçmeye çalıyordu. Aldıkları elbise çok güzeldi ve ağabeyi bunu Yasemin’in üzerinde gördüğü an, dibi düşecekti. Biliyordu. Yasemin ödemeyi halledip, Hale’nin yanına geldi. Hale kendine uygun bir model bulamadığı için başka bir mağazaya gitmeye karar verdiler. Tam mağazadan çıkarlarken, Hale’nin telefonuna bir mesaj geldi. Telefonunu çıkartıp baktığında, ağabeyi yengesinin hangi çiçeği sevdiğini soruyordu. Sırıtarak mesajı yazıp telefonunu kapattı. Bu arada başka bir mağazaya gelmişlerdi. Hale elbiseleri incelemeye başlarken, Yasemin de bekleme koltuklarından birine oturdu. Hale ilk önce su yeşili uzun bir elbise ile geldi. Ama tenine rengi pek uymadığı için beğenmediler. İkincisinde pembe tüllü uzun çiçekli bir elbise denedi yine beğenmediler. Son bir kırmızı saten, uzun, kuyruğu olan straplez bir elbise denedi. Yasemin gözlerini büyüterek süzdü Hale’yi çok yakışmıştı. Hale’de oldukça beğenmişti elbiseyi. Tam vücudumda oturmuştu.
“ Hale çok güzel oldun. Kesinlikle bu. Yiğit’in ağzı açık kalacak. “
“ Bende çok beğendim yenge. Tam da üzerime göre. Alıyorum bunu o zaman. “
“ Al canım. Saçlarını nasıl yaptırmayı düşünüyorsun? “
“ Hmm arkadan mısır beliği gevşekçe bir örgü güzel olabilir. Sen nasıl istiyorsun yenge? “
“ Bende dağınık topuz yaparım herhalde. “
“ Ay ikimizde çok güzel olacağız desene. “
Genç kadınlar gülüşerek, birbirlerine baktılar. Hale kabine girerek üzerini değiştirdi ve kasaya gelerek ödemesini yapıp elbiseyi aldılar. Mağazadan çıkarak arabayı park ettikleri otoparka doğru yürüyüp arabalarına binerek, eve doğru yola çıktılar. Eve geldiklerinde neredeyse akşam yemeği zamanı olmuştu. Gezmekten karınları da acıkan genç kadınlar eve girerek önce odalarına geçip aldıklarını bıraktılar ardından da üzerlerini değiştirip salona indiler. Yemek masası çoktan hazırlanmış, Kenan bey ve Nergis hanım koltukta oturmuş kızları bekliyorlardı. Onlar da gelince beraberce masaya geçtiler. Kenan bey afiyet olsun diyerek yemeğine başladı, diğerleri de yemeklerini yemeye başladılar. Bu esnada kapı çaldı. Hizmetlinin biri salondan ayrılarak kapıya bakmaya gitti. Yasemin yemek yemeye devam ederken, Hale, Kenan bey ve nergis hanım birbirlerine baktılar, gelenin kim olduğunu biliyorlardı çünkü. Hakan solana girdiğinde ona baktılar. Yasemin çatal kaşık seslerinin durmasıyla başını kaldırdı ve ailesine baktı hepsi bir noktaya bakıyorlardı. Yasemin’de onların baktığı noktaya bakışları kayarken hızla çatalını tabağına bırakıp masadan kalktı.
Hakan elinde bir buket çiçekle doğrudan Yasemin’in gözlerine bakıyordu. Masadaki herkes durmuş, Yasemin’in vereceği tepkiye bakıyorlardı. Yasemin gözlerini Hakan’ın gözlerinden çekip, ailesine baktı, onlarda kendisine bakıyorlardı. Yüzlerinde en ufak bir şaşırma belirtisi göremeyince Hakan’ın geldiğinden haberleri olduğunu anladı. Kalbi kırılmıştı. Eğer ona söyleselerdi yazlıkta kalır, Hakan gidinceye kadar gelmezdi bu eve. Gözlerinde hayal kırıklığı ile masadaki herkesin gözlerine baktı. Sandalyesini geriye doğru çekerek masadan uzaklaştı. Hakan’ın yanından geçip merdivenlere yöneldi ve odasına çıktı.
Yasemin’in gözlerindeki hayal kırıklığı masadakilerin de iştahını kapatmıştı. Hakan’ı onlarda hiç bir zaman Yasemin’e yaptığı bu büyük hata için, affetmeyecekti. Hale masadan kalkarak, Hakan’ın yanından geçti ve o da yengesinin arkasından onun odasına girdi. Hakan giden kadınların arkasından bir müddet baktı ve anne babasına döndü.
“ Beni hiç bir zaman affetmeyecek değil mi? Onu o kadar çok kırdım ve yalnız bıraktım ki, kendimden nefret ediyorum. “
“ Bunlar daha başlangıç oğlum. Yasemin daha bir çok kez seni görmezden gelecek, tıpkı senin onu yok saydığın gibi. Ama sana olan aşkı hala kalbinin bir köşesinde. Bunu akıllıca kullanıp onu geri kazanmak da senin elinde. “
“ Siz Koray’ın Yasemin’e aşık olduğunu biliyor muydunuz? “
“ Ben biraz şüphelenmiştim açıkçası. Koray’a dikkatle bakan herkes bunu anlayabilir. Adamın Yasemin’e bakarken gözleri parıldıyor, yutkunuyor. Ama Yasemin henüz haberdar değil. “
“ Baba bunları biliyorsun ve Koray’ın Yasemin’in yanında olmasına izin mi veriyorsun? “
“ Ne yapmamı istersiniz küçük bey? Kızım gibi gördüğüm gelinimi oğlum düğünden hemen sonra terketmiş, ne acılar çekmiş olan bir kadının hayatına yeniden aşkla bakan bir adam girmiş, engel mi olsaydım? “
“ Evet engel olacaktın! Benim karım o unuttun mu? Siz evlendirdiniz bizi. “
“ Kusura bakma oğlum, yıllar sonra çıkagelip Yasemin’e ilgi duyacağını tahmin edemedim. Ayrıca ben onun senin karın olduğunu unutmadım ama sen bu geçen beş yılda bir kere olsun hatırladın mı, bir karın olduğunu? “
Hakan sinirle gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Babası haklıydı her bir kelimesinde. Adını bile geçen gün annesi aradığında söylediği zaman hatırlamıştı. Şimdi kimseye kızmaya da hakkı yoktu. Elindeki çiçekle beraber arkasını döndü ve merdivenlerden çıkmaya başladı.