Yasemin ve Koray Antalya’dan geleli üç gün olmuştu. İş güç koşturmaca derken orada gördüklerini unutmuşlardı bile. Sadece morali ilk gün bozuk olunca Hale sıkıştırmış, o da anlatmıştı. Tabii Hale çok sinir olmuştu ağabeyine. Hele bir gelse Yasemin’i görse. İlk gördüğünde de güzeldi ama şimdi daha da bir güzel olmuştu bu kadın. Ağabeyi görse dibi düşerdi. Biliyordu ama nasıl görecekti ki ağabeyi. Aklına üç gün sonra nişanlanacağı gelince annesinin yanına gitti. Yasemin’in anlattıklarını ve ufak çaplı planını anlatıp kendisine yardım etmesini istedi. Annesi de önce biraz oğluna söylendi ardından telefonunu eline alıp, kimsenin olmadığı bahçe taraflarında bir yere giderek oğlunu aradı.
+ Alo.
- Hakan oğlum.
+ Efendim annem nasılsın?
- Ben iyiyim de sen nasılsın ?
+ Bende iyiyim anne. Hayırdır bir şey mi oldu? Sen beni kolay kolay aramazsın.
- Üç gün sonra kardeşinin nişanı var gel diye aradım.
+ Hale ne zaman büyüdü de nişanlanıyor. Ayrıca bunu neden bana daha önce söylemediniz anne! İstemesi falan olmadı mı bu kızın?
- Aslında bunda da çağırmayacaktık ama Hale seni çok özlemiş. Nişanımda olsun ağabeyim dedi durdu.
+ Anne benim oradan neden gittiğim belli. Ayrıca o kadının olduğu hiç bir yere de gelmem ben. Nişan günü gelir, kapıdan Hale ile görüşür giderim.
- Yasemin’de yollarını gözlemiyordu senin zaten!
+ O kim anne?
- Tövbe tövbe, tamam o olmayacak nişanda zaten yarından itibaren başka yerde olacak.
+ İyi o zaman yarın gelirim ben öğlene doğru. Nişandan sonra da dönerim. Yalnız babama söyle bir kavga münakaşa istemiyorum.
- Tamam söylerim ben. Bu arada tek gel ha.
+ Tamam annem, tamam sultanım hadi görüşürüz.
Nergis hanım çatık kaşlarıyla telefonu kapattı. Daha karısının adını bilmiyordu oğlu. Hoş beş sene önce düğünden hemen sonra gidince ne olmasını bekliyordu ki? Ama oğlunu da özlemişti. Evladıydı sonuçta. Yüzüne bir gülümseme yayılırken, Yasemin ne kadar da çektirse oğluna karışmayacaktı. Bahçeden eve girip Hale’ye olanları anlattı. Şimdi ikisinin de tek istedikleri Hakan’ın Yasemin’le karşılaşmasıydı.
Yasemin ise şirkette babası ve Koray’la bir toplantıdan çıkmış, yorgun argın dosyaları toparlamıştı. İşleri bitince Koray’la vedalaşıp babasıyla birlikte evlerine geldiler. Nergis hanım hemen eşini yatak odasına çağırıp olanları anlattı. Kenan bey başta kolları çatık halde karısını dinlerken, Hale ve ikisinin planını duyunca kaşları düzeldi. İçinden gel bakalım Hakan efendi diye geçirirken akşam yemeği için salona indiler. Yemeğin ardından herkes odalarına çekilmişti. Yasemin güzel bir duş alıp yatağına yattı ve uyudu.
Ertesi gün uyandıklarında Kenan bey Yasemin’le konuşmak istediğini söyleyip salonda onun gelmesini bekledi. Yasemin babasının yanına gelip oturdu.
“ Kızım bugünlerde bayağı bir yoruldun. İyisi mi sen bir tatile çık ne dersin? “
“ Ne tatili baba? Hafta içindeyiz, şirket ne olacak ya da Hale’nin nişanı? “
“ Bir şey olmaz be kızım. Yazlığına gidersin az kafa dinlersin nişanın olacağı gün de geri gelirsin. “
“ Tek başıma da gitmek istemiyorum ki. “
“ İyi işte Koray’da gelir seninle. Eğlenirsiniz. “
“ Bilmiyorum ki baba Koray müsait olur mu? CEO kendisi. Nasıl şirketi bıraksın? “
“ Yolda o zaten geliyor. Hadi sen git hazırlan. “
Yasemin olanlara anlam veremezken, yerinden kalktı ve odasına gitti. Üç beş parça kıyafet ayarladı küçük bir el valizine. Ardından üzerini değiştirdi. Kırmızı yırtmaçlı mini etek ve beyaz ip askılı bir bluz giydi. Saçlarını da dalgalı olması için maşayla biraz şekillendirdi. Hafif bir de makyajın ardından hazırdı.
Bu sırada Hale de annesiyle beraber bahçede oturmuş kahve içiyorlardı. Birden bahçede Hakan göründü. Hale hemen yerinden kalkarak ağabeyine sarıldı. Yasemin’e yaptığını hiç affetmeyecekti ama yine de özlemişti ağabeyini. Hakan Hale’yi bırakarak annesine sarıldı bu sefer. Sarılma faslı bittiğinde oturdular ve sohbet etmeye başladılar.
Tam da o esnada ayarlasalar bu kadar olmaz, Yasemin ve Kenan bey bahçe yolunda göründüler. Hakan kafasını kaldırıp babasına bakınca yanındaki genç kadın dikkatini çekti. Simsiyah upuzun saçları ve mükemmel fiziği olan ateşli ve seksi bir kadındı. Daha önce hiç görmemişti. Bembeyaz uzun bacakları giydiği mini etekle ön plana çıkıyordu. Babasının yanında zarifçe yürüyordu. Babası bir şeyler söylediğinde kadın gülmeye başladı. Bu gülüş o kadar güzeldi ki, Hakan bir an kalbinin hızla çarptığını hissetti. Hale ve Nergis hanım, Hakan’ın, Yasemin’e bakakaldığını görünce iyice keyiflendiler.
“ Anne babamın yanındaki o kadın kim? Sekreteri mi? “
“ Hıhım, babanın yardımcısı. “
“ Anne, bu yaştan sonra babam bu kadına abayı yakmasın bak dikkat et! Nasıl gülerek konuşuyorlar. “
“ Aaa deli misin be oğlum. Babanın beni ne kadar sevdiğini bilmiyormuşsun gibi konuşma. “
“ Biliyorum anne de, kadın çok güzel ondan diyorum ben. Adı ne bu arada? Tanışmak isterim.“
“ Ay ağabey, tanımadın mı? Gerçi bendeki de soru yıllar önce doğru düzgün bakmış mıydın ki suratına? “
“ Anlamadım. Benim tanıdığım biri mi? “
“ Evet ağabey. Karın, Yasemin abla o! “
Hakan şaşkınlıkla açılmış gözleriyle kardeşine baktı ardından da annesine. Annesi de onaylayarak kafasını sallıyordu. Bu kadın, evlendiği kız mıydı yani? Doğru pek yüzüne bakmamıştı o zamanlar ama şimdi. Nasıl böyle bir kadını farketmezdi. O sırada Koray’ın gülümseyerek babasının ve karısının yanına doğru ilerlediğini gördü. Yanlarına vardığında babasıyla el sıkıştı ve karısının belinden tutup çekerek yanağından öptü. Hakan bir an ne olduğunu anlayamadı. Koray’ın ne işi vardı burada, karısının yanında?
“ Koray ne alaka? Niye burada? “
“ Koray şirketimizin CEOsu ya oğlum. Haberin yok mu? Beraber çalışıyorlar. “
“ Tamam da benim karımın yani Yasemin’in yanında ne işi var bir de öpüyor? “
“ Yakın arkadaş oldu onlar sen gidince. “
Hakan sinirli bir ifade ile önündeki manzaraya bakmaya devam ederken bir hizmetlinin küçük bir valiz getirip Koray’a vermesiyle kaşları istemsizce çatıldı.
“ O valiz ne oluyor? “
“ Sana demiştim ya oğlum, sen gel Yasemin başka yerde olacak diye. Şiledeki yazlığına gidiyor herhalde Koray’la. “
“ Ne? Şimdi benim karım, yani Yasemin Koray’la beraber yazlığa mı gidiyorlar baş başa? “
“ Evet neden şaşırdın ki? Hep gidiyorlar zaten. Geçen haftada Antalya’ya gitmişlerdi. “
Hakan be demesi gerektiğini bilmeyerek izlemeye devam etti. Koray ve Yasemin de Kenan beyle vedalaşarak çıkış kapısına doğru yürümeye başladılar. Koray’ın eli halen Yasemin’in belindeydi. Onların arkasından bir müddet bakan Kenan bey ise yönünü bahçeye çevirip oturanların yanına geldi.
“ Ooo Hakan bey hoşgeldiniz. “
“ Pek hoş bulmadım açıkçası baba. Benim karım yani Yasemin nasıl elin adamıyla yazlığa, tatile işte her neyse oraya gider? “
“ Peki sen hangi sıfatla soruyorsun bu soruyu? “
“ O kadının yani Yasemin’in, karım olması ve benim de onun kocası olmam sıfatıyla soruyorum. “
“ Karın mı? Ne karısı Hakan? Sen o kızı düğünden hemen sonra terk ederken bu sıfatı kaybettin. Bir kere kocalık mı yaptın o kıza da şimdi kocasıyım diyorsun? İyi oldu aslında senin geldiğin. Yasemin’le boşanmanızını istiyorum. Sende kimi gelin olarak getirirsen getir kabulümüz. “
“ Boşanmak mı? Yok boşanmak falan, unutun. Hem zorla evlendirdiniz, hem de boşan diyorsunuz. Neden boşanacakmışım? “
“ Sen daha karının adını bilmiyordun oğlum düne kadar. “
“ Annen haklı. Sen o kızı bırak da bende onu çok seven biriyle evlendireyim. “
“ Koray mı karımı çok seven kişi de? “
“ Orası seni ilgilendirmez artık. Yarın avukat ayarlar belgeleri imzalar, nişandan sonra da ister gider, ister kalırsın. “
“ Ben boşanmıyorum. “
“ Neden? Sana istediğin kişiyle evlenme hakkını veriyorum işte. Hep istediğin şeydi bu. Ne oldu şimdi? “
Hakan babasına ters ters bakarak, oturduğu yerden kalktı ve eve doğru yürümeye başladı. Odasının kapısına gelince açıp içeriye girdi. Odada bariz bir gül kokusu vardı. Şöyle bir odasına göz gezdirince son bıraktığından farklı olduğunu gördü. Kıyafet odasına gitti, sağda kendi kıyafetleri sol tarafta ise kadın kıyafetleri vardı. Demek düğünden sonra kendi odasında kalmıştı karısı. Gerçi annesinin kocasını hazırladığını biliyordu ikisi için ama umurunda bile olmamıştı. Yasemin’in kıyafetlerine dokundu, daha görür görmez etkilenmişti bu kadından. Bırakmayı da düşünmüyordu. Tek sorun gönlünü nasıl kazanacaktı? Bir de şu anda bir zamanlar en yakın arkadaşı olan adamla tatile gitmesi vardı. Aceleyle telefonunu çıkarıp Hale’ye yanına gelmesini mesaj attı.