Sabah, sızlayan elimin ağrısıyla uyanırken, bu sefer makyaj yapmayıp, gri yüksek bel, lastikli eşofman altımı ile, uzun kollu crop giyerek saçımı açık bırakıp aşağıya indim. Direkt salona girip, dün Demir'in masaya bıraktığı yanık kremini alıp sol elime dikkatlice sürdüm. Evin giriş kapısı açılınca içeriye giren Mert, Yiğit ve Demir üçlüsüne bakıp, sevinçle Mert'in yanına koştum. Mert bana gülümseyerek baktığında, yanına yaklaşıp kollarımı boynuna doladım. Anında belimi bulan eliyle bana sıkıca sarıldı. "Küçük kız... Nasılsın? Duyar duymaz geldim... O şerefsizin ağzına-" Sustuğunda, benden ayrılıp yüzüme baktı. "Hoş geldin," dedim Mert'e ardından Yiğit'e bakıp, "Hoş geldin, Yiğit." Dediğimde, Yiğit kafasını sallayıp gülümsedi. Mert'le birlikte salona girince, Demir üstünü değiştirmek içi

