Yontulmamış Odun

1637 Words
İçeri girdiğimde Salih amca her zamanki gibi elinde kitap kasada oturuyordu. Kapının açılması ile kafasını kaldırıp beni gördü. Yüzüne düşen tebessüm ile " Hoşgeldin Laçin kızım. " dedi " Hoşbulduk Salih amca. Nasılsın? Kusura bakma dün acelem vardı. Senle konusamadık. " " Estağfurullah kızım. Bir sorun yoktur inşallah." " Yok yok çok şükür. Annem evde bekliyordu. Temizlik falan yardım ettim. Sen nasılsın iyi misin Salih amca? " " İyiyim kızım ne olsun uğraşıyoruz işte iş güç. " " Allah iyilik versin. Ben bir kaç kitap bakayım." " İstediğin kitaplarda geldi. Onlara da bakarsın. " " Tamam Salih amca." Arka raflara doğru ilerlerken geldiğim için kendime kızmakla meşguldüm. Ne işim vardı benim bugün burada. Eslem'in gazı ile geldim ama umduğumu bulamadım. Belki de olması gereken budur. Saçma şeylerle uğraşmak yerine hayatımı olağan akışında yaşamak en makbulüdür. Ben kendimi düşüncelerimde boğarken kapı açıldı. Ve yine o ses kulaklarıma ilişti. Heyecandan ellerim titredi, kalbim tekrar yerinden fırlayacak gibi atmaya başladı. Oydu bu ses ona aitti. Ses çıkarmamaya özen göstererek kasaya doğru ilerledim. Gizlice onu gözetlemeye ve dinlemeye başladım. Biliyorum biliyorum yaptığım yanlış ama kendime engel olamıyorum. Hem ne var bir kez de ben hislerimin peşinden gitsem? Dünyanın sonu gelmeyecek ya. " Amca inan zor durumda olmasam sana dön demem ama anlattım sana senin desteğine ihtiyacım var. " " Olmaz Korhan. Dönmem anla dönemem. Ben memleketten kaçalı yıllar olmuş. Kendime burada düzen kurup bir yuva kurdum. Oraya dönmek istemiyorum. Eğer akıl almak istiyorsan veririm ama dönmem." " Amca bende biliyorum burada bir düzen kurduğunu amına koyayım. Ama babam sıkıştırıyor beni. Bilmiyor musun inadını. " " Düzgün konuş hergele. Babanın inadını bilirim. Ne olduysa onun inadından oldu zaten. " " Yıllar geçmiş artık. Sende evlendin bir aile kurdun. Unut artık geçmişi. Ne sikik yaraymış bu. Kabukta mı bağlamadı amca. Babamın şuan ağalık için koyduğu tek şart senin dönmen. Anlasana amca inat etme daha fazla." Adı Korhan demek. Salih amcanın da yiğeni oluyormuş. Bu adamın sesi benim sonun olacak kesin. O nasıl bir sestir mübarek. Hele o boy, o kaslar. Kendine gel kızım ilk defa erkek görmüş gibisin kendine gel. Ağalık derken? Bunlar nereli ki acaba? Seçtiğim bir kitabı alıp kasaya yöneldim. Onu bir kez daha görebilecek olmak beni fazlasıyla germeye başladı. Ya anlarsa Allah'tan kalp atışı dışarıdan duyulmuyor. Kasaya geldiğimde arkası bana dönüktü. Kasaya yaklaşabilmek için seslenmem gerekti. Sesin titrememeli. Sakin ol diye kendimi telkin ettikten sonra " Müsade eder misiniz. Kasaya geçmem gerek. " dedim. Şükür gayet normal bir ses tonu ile konuşmayı başarabildim. Arkasını dönüp bana baktı. Yüz yüze geldiğimizde önce bir gözlerime baktı. Ardından beni baştan ayağı süzdü. Sanırsın nikahına alacak. En sonunda mavileri gözlerime odaklandı. " Seni tutan yok ya geç işte. " sesi bir oktav yüksek çıkmıştı. En nefret ettim şey bana yüksek sesle konuşulmasıydı. O bana resmen çemkirdi. Şeytan diyor yol o ipek saçları. " Kaplamışsın kasanın önünü nasıl geçebilirim. Ayrıca o sesini biraz kıs. " Hayret edercesine baktı bana. Anlık bir hayretten sonra yüzü sinirli bir hal aldı. " Bana bak kadın konuşmana dikkat et. Benim sinirlerimi tepeme çıkarma. Ne alacaksan al çık git." " Hadsiz sen kendine ne sanıyorsun da benimle böyle konuşabiliyorsun. Dağdan mı indin. Sen kimsin? " Bu adamla olmaz, olamaz. Yontulmamış odun bu hatta kütük. Benimle nasıl böyle konuşabiliyor. Kendine ne sanıyor bu herif? Biran yüzünde muzip bir ifade oluştu. Beni tekrar baştan aşağı süzerken; " İstersen sana kim olduğu seve seve gösteririm. Bunun için bu kadar yükselmene gerek yok güzelim. " dedi. Bu herif ne diyor Allah aşkına. Yaptığı ima ile resmen dondum. Biran önce bir tepki vermem lazımdı. Bu pislik herife haddini bildirmeliydim. En sonunda kendime gelerek konuştum. " Sen ne ima ediyorsun terbiyesiz herif. Senin o dilini keserim! " diye bağırdım. Kaşını alayla yukarı kaldırdı. " Kessene. Merak ediyorum o kadar maharetli misin. " dedi benimle alay ederek. Adam resmen benimle eğleniyordu. Peki bu kibirli adamın gülüşüne yaptığı terbiyesizliğe rağmen hayran kalmam benim kaçıncı level bir aptal olduğumu gösterirdi? Seslere gelen Salih amcanın " Noluyor burada sesiniz aşağıdan duyuluyor. " demesiyle kendime gelip kafamı Salih amcaya çevirip " Salih amca kim bu dağdan inmiş insan kılıklı yaratık. Sen böylelerini pek almazsın içeri ama." dedim. " Kızım bak ikidir hakaret ediyorsun alırım ayağımın altına. Hem kim olduğumu bizi dinlerken duymuş olman gerekmiyor mu? " dedi kendini beğenmiş bir ifadeyle. Yakalanmış olmanın utancı ile yanaklarımın yandığını hissettim.Beni görmüşmüydü yani. Buradan topu nasıl çevirebilirim bilemiyordum ama altta kalmaya da niyetim yoktu. En iyisi kuyruğu dik tutmaktı... " Seni ne dinlicem ben be. Çok önemli bir şahsiyet misin ki seni dinlicem. " dedim. Aferin kızım işte böyle asla fire verme. " Ortam müsait olsaydı ben göstericem de sana ne kadar önemli olduğumu dua et " yine aynı pis ima. Ben bunu boğarım ama. Sinirden eminim mora dönmüştüm. Salih amca " Korhan edebini takın. Bu yaştan sonra benden dayak yeme velet. Laçin kızım sende bu hergelenin kusuruna bakma. İstediğin kitaplar burada. " dedi. Biran önce buradan çıkmam gerekti yoksa sonu iyi olmayacaktı. Üstelik Salih amcaya da ayıp oluyordu. Hızlıca kitapların ücretini ödedikten sonra ona bakmadan hızlıca dükkandan ayrıldım. Eve geldiğimde Eslem' i aradım ve bugün olanları anlatmak için eve çağırdım. Annem bugün teyzemde kalacağı için evde tektim. Hızlıca çayı demleyip atıştırmalıkları tabaklara alıp salonu hazırladım. On dakika kadar sonrada Eslem geldi. Ona bugün olanları detaylıca anlattım. Ama benim hayırlı arkadaşım halime karnını tutarak kahkalar atmaktan başka birşey yapamadı. " Kızım yakalanmayı nasıl becerdin. Birde bunu farkında olmaman. Herif seni nasıl bozmuş ama hay sikeyim çok komik." Eslem'i boğmak istemem beni kötü bir arkadaş yapar mı acaba. Hayır da benim için sinirlenmesi gerekmiyor muyudu. Yani en azından benim beklediğim buydu. " Gülüp durma bak zaten sinirlerim tepemde onu tepemedim seni teperim. Kızım sussana..." " Tamam tamam gülmüyorum. Hem ne olmuş sana imada bulunduysa. Adamı rüyasında gören sensin. Sesine orgazm olacak hale gelen sensin. Eee adam yakışıklı diyorsun. Ne var yani ne olmuş alttan alsan ölmezsin. Evde kalacaksın bu gidişle. Numarasını alsaydın ya caz yapana kadar kızım. " " Eslem sen harbi dost değil düşmansın bana kızım. Ben ne anlatıyorum sen ne saçmalıyorsun. Bak o kadar ima yedim üzerine birde yakalandım. Sen bana numarasını alsaydın diyorsun." " Canım arkadaşım sen değil misin adamı beğenen hatta daha ötesi duygular içerisinde olan?" " Beni korkutan da bu adamı ikinci görüşüm. Çok saçma değil mi ? Bende kesin bir anormallik var. Hem ilk iletişimiz de fiyasko. Olmaz en iyisi aklımdan çıkarmak. " " Bence bir dene derim. Sonunda ölüm yokya. Ne kaybedersin ki? Hatta bir daha ki sefere bende geleyim. Birde ben göreyim şu çocuğu." " Aman kardeşim sen gelme. Senin sağın solun belli olmaz. Hem bir daha karşılaşacağımızı sanmıyorum. Ha karşılaşsakta görmezden geleceğim. " " Görmezden gelebileceğine inanıyor musun Laçin. Sanki yapamazsın gibi geliyor. " " Yok yok ben emin oldum sen bana kesin düşmansın Eslem." Biraz daha atışmalı sohbetimizden sonra Eslem eve geçti. Bende ortalığı toplayıp odama geçtim. Pijamamı giyip yatağa uzandım. Uzun ve yorucu bir günden sonra uyumak en iyis olacaktı. Uyumak iyi gelirdi. Yarı ölüm halindeyken insan dinlenebiliyordu sadece. Ve ben yorgundum. Sürekli mücadele vermekten. Hayatım hep sallantıdaydı. Sadece son 3 senedir insan gibi yaşayabiliyordum. Geçmişin izlerini silmek kolay değildi. Çok uzun bir zaman gerekiyordu benim için sanırım. Birde üzerine Korhan denen adamla karşılaşmak ve onunla ilgili bu duygular beni iyice sarsıyordu. Sadece iki kez gördüğüm birinin bana bu kadar işlemesi saçmaydı. Ben aşka bile inanmazdım. Hele ilk görüşte aşk safsatası bana göre saçmalığın daniskasıydı. O zaman bu ilk defa tattığım duyguların anlamı tam olarak neydi? En iyisi uyumak ve unutmaktı. Yarın ise gidecek ve günlük rutinime dönecektim. Daha çok çalışmalıyımdım böylece düşünmemişte olurum. Sabah gözlerimi yorgunlukla açtım. Yataktan kalkmaya pek istekli değildim. Gece zar zor uyumustum ve etkisini hissediyordum. Zorlukla yataktan çıkıp hazırlandım. Dükkana geldiğimde kepenkler açıktı. Muhterem abla benden önce gelmişti. " Günaydın abla. Geçte kalmadım ama sen erkenscisin. Hayırdır sorun yok inşallah. " " Yok Laçin bir sorun yok. Bugün erken kalktım dükkanı da ben açayım dedim. Çayı demledim. Hadi kahvaltı edelim." Kahvaltıdan sonra birkaç müşteri ile ilgilendim. Ardından dükkanın camlarını silmek için dışarı çıktım. Lakin sokağın karşısında dikkatimi oldukça lüks bir kaç araba çekti. Ardı ardına sıralanmış dört araçtı. Burada bu kadar zengin insanlar olmazdı. Araçlar filmli olduğundan içerisi görünmüyordu. Arabaların yanına gidip gitmemekte kararsız kaldım. Merak ediyordum kimlerdi acaba? Tam bir iki adım attım araçlar hareket etti. Bende gerisin geri cam silmeye döndüm. Dükkan bugün baya kalabalıktı. Gelen gidenin arkası kesilmiyordu. Muhterem ablada dükkanda olmasa halim yamandı sanırsam. Son müşteriyi de gönderdiğimiz de Muhterem abla " Laçin annene söyle bizim bir tanıdık var onun calıştığı villada mutfakta yardımcı arıyorlarmış. Bende anneni önerdim. Düzenli iş sigorta falan da yapıyorlar. Ama yatılı kalıcak konuşun bana haber verin. " " Tamam abla ben annemle konuşurum. Pek evet diyeceğini sanmıyorum ama." " Kızım oldukça iyi bir iş zaten evin sahibide gençmis. Eve de öyle sık sık gelmezmis. Senenin belirli zamanlarında burada kalırmış. Öyle zorlanacağı bir iş değil. Hem günlük temizliğe gidip yorulacağına sadece mutfakla ilgilenecek olması daha iyi. Sen ikna etmeye bak." " Tamam abla. Haklısın annem gerçekten yoruluyor. Madem iyi diyorsun ben ikna etmek için uğraşırım." Eve geldiğimde annem mutfaktaydı. Yemeği hazırlamasına yardım edip yemeğe oturduktan sonra anneme iş konusunu açtım. " Annem ben seni evde tek nasıl bırakayım? " " Önemli değil anne nede olsa annemden kalan ev kira da vermiyoruz sonuçta taşınma derdimiz olsun. Çalışacağım yer baya uzak buraya benim dükkana saatler sürer çok yorulurum ben. Hem zaten sadece bir kişi istiyorlar. " " Aklım sende kalır annecim. Hem ben senden uzakta nasıl yaparım." " Aklın kalmasın annem bir sürü tanıdığımız bar tek degilim ki. Üstelik biliyorsun babamın üzerine yıktığı kredi borcu var anne. İşveren maaşıda iyi veriyor. En azından borcu bitirene kadar çalış anne sonra bırakırsın." " Haklısın. Tamam ama bir şartım var. İşverenle konuşucam. Eğer izin verirse hafta da bir gün benimle kalacaksın annem. Cumartesi iş çıkışı gelir pazar akşamı dönersin. " " Tamam annem sen konuş ona göre ayarlarız. Bende özlerim zaten seni işime gelir kalmam yanında."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD