Hastanenin kapısından çıktıktan sonra bir anlığına durdum, derin bir nefes aldım ve beta'ya dönerek, "Belki bunu söylemenin sırası değil ama bazı konularda haklı olduğunu düşünmeye başladım," dedim. "Artık Aybike'yi yakın takibe aldım ve onunla ilgili gelişmeleri daha dikkatli izliyorum. Senin söylediklerin aklımda, belki de gerçekten bir şeyler atlıyoruz." Beta, kaşlarını çatarak, "Demir, şimdi bunları konuşmanın sırası değil. Önce şu saldırılardan kurtulalım, sonra bu meselelere bakarız," dedi. Sesindeki ciddiyet, durumun ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlattı bana. "Haklısın," dedim, başımı sallayarak. "Şimdi şöyle yapıyoruz: Sen güney sınırına gidiyorsun, ben de kuzey sınırına. Bir an önce şu lanet olası zihin kalkanını indir. İletişim halinde olmalıyız, her an tetikte kalm

